Karadeniz'de Bir Boğaziçi Ünye
Karadeniz'de Bir Boğaziçi Ünye adlı kitap, Karadeniz sahilinde bugün Ordu iline bağlı Ünye ilçesinin tarihinden coğrafyasına, tarihi eserlerinden tabiat güzelliklerine, meşhurlarından sosyal ve kültürel yasına kadar daha birçok konuyu yüzler kitap, makale ve arşiv vesikaları ışığında bol görsel malzeme ışığında ele alıyor.
Bu eser, ilgilenenler, şehir araştırmacıları ve meraklılar için bir müracaat kaynağı olmasının yanı sıra, Ünye'yi ve eşsiz eserlerini koruma ve yaşatma konusunda da yol göstermektedir.
Son zamanlarda şehir kitaplarının sayısında hatırı sayılır bir artış var. Bu, halkımızın artık yaşadığı şehre farklı bir gözle bakmaya başladığını, dolayısıyla tarihi çevre şuurunun yükselişte olduğunu göstermesi bakımından önemli bir gelişme. Misal mi? Ünyeli genç bir araştırmacı, Osman Doğan, kolları sıvamış, uzmanlardan makaleler toplayarak doğup büyüdüğü ilçeyi bütün yönleriyle anlatan, ismi ve muhtevası kadar, tasarımı, baskısı ve cildiyle de dikkat çekici, güzel bir kitap hazırlamış: "Karadeniz'de Bir Boğaziçi: Ünye"...
Osman Doğan'ın önsözde anlattığına göre, 1847 yılında Ünye'ye giden Xavier Hammaire de Hell adlı gezgin, şehri deniz kıyısında muhteşem konaklarla çevrilmiş olarak görünce, İstanbul Boğazı'nın o muhteşem manzarasını hatırlamış. Mesela bugün yerinde yeller esen Hazinedarzade Süleyman Paşa Konağı, o yıllarda Boğaziçi'ndeki yalılara ve saraylara taş çıkaran, 125 odalı muhteşem bir konakmış. Karadeniz civarındaki ayan konaklarının en büyüğü ve muhteşemi olan bu konak, yapıldığı yerin özelliği bakımında da dikkat çekiciymiş. Geceleri ışıkları denize aksedince herkes Boğaziçi'ni hatırlarmış.
De Hell'den yüz yıl sonra, 1947'de Samsun'da yayımlanan Halkevi dergisinde, M. Şükrü Fırat adlı yazarın da "Karadeniz'in Boğaziçi Ünye" başlıklı bir yazısı çıkmış. Yazar şöyle diyormuş: "İki dağın hilal şeklinde uç uca birleşmesiyle vücuda gelen koyda, ta denizin içine girerek kayalıkların üzerine oturtulmuş merdivenli, beyaz evleriyle Ünye ne kadar da Boğaziçi'ne benziyor. Cana yakın geceleri pırıl pırıl yanan elektriklerin sulardaki akisleri ve mehtabın, altın şerareler saçarak derinliklerde kıvrıla kıvrıla raks edişi hep başka bir âlem".
Osman Doğan, bu görüşlerden yola çıkarak kitabına "Karadeniz'de Bir Boğaziçi: Ünye'' adını vermiş. Hoş bir kitap. İlgilenenlere tavsiye olunur.
-Beşir Ayvazoğlu
- Açıklama
Karadeniz'de Bir Boğaziçi Ünye adlı kitap, Karadeniz sahilinde bugün Ordu iline bağlı Ünye ilçesinin tarihinden coğrafyasına, tarihi eserlerinden tabiat güzelliklerine, meşhurlarından sosyal ve kültürel yasına kadar daha birçok konuyu yüzler kitap, makale ve arşiv vesikaları ışığında bol görsel malzeme ışığında ele alıyor.
Bu eser, ilgilenenler, şehir araştırmacıları ve meraklılar için bir müracaat kaynağı olmasının yanı sıra, Ünye'yi ve eşsiz eserlerini koruma ve yaşatma konusunda da yol göstermektedir.
Son zamanlarda şehir kitaplarının sayısında hatırı sayılır bir artış var. Bu, halkımızın artık yaşadığı şehre farklı bir gözle bakmaya başladığını, dolayısıyla tarihi çevre şuurunun yükselişte olduğunu göstermesi bakımından önemli bir gelişme. Misal mi? Ünyeli genç bir araştırmacı, Osman Doğan, kolları sıvamış, uzmanlardan makaleler toplayarak doğup büyüdüğü ilçeyi bütün yönleriyle anlatan, ismi ve muhtevası kadar, tasarımı, baskısı ve cildiyle de dikkat çekici, güzel bir kitap hazırlamış: "Karadeniz'de Bir Boğaziçi: Ünye"...
Osman Doğan'ın önsözde anlattığına göre, 1847 yılında Ünye'ye giden Xavier Hammaire de Hell adlı gezgin, şehri deniz kıyısında muhteşem konaklarla çevrilmiş olarak görünce, İstanbul Boğazı'nın o muhteşem manzarasını hatırlamış. Mesela bugün yerinde yeller esen Hazinedarzade Süleyman Paşa Konağı, o yıllarda Boğaziçi'ndeki yalılara ve saraylara taş çıkaran, 125 odalı muhteşem bir konakmış. Karadeniz civarındaki ayan konaklarının en büyüğü ve muhteşemi olan bu konak, yapıldığı yerin özelliği bakımında da dikkat çekiciymiş. Geceleri ışıkları denize aksedince herkes Boğaziçi'ni hatırlarmış.
De Hell'den yüz yıl sonra, 1947'de Samsun'da yayımlanan Halkevi dergisinde, M. Şükrü Fırat adlı yazarın da "Karadeniz'in Boğaziçi Ünye" başlıklı bir yazısı çıkmış. Yazar şöyle diyormuş: "İki dağın hilal şeklinde uç uca birleşmesiyle vücuda gelen koyda, ta denizin içine girerek kayalıkların üzerine oturtulmuş merdivenli, beyaz evleriyle Ünye ne kadar da Boğaziçi'ne benziyor. Cana yakın geceleri pırıl pırıl yanan elektriklerin sulardaki akisleri ve mehtabın, altın şerareler saçarak derinliklerde kıvrıla kıvrıla raks edişi hep başka bir âlem".
Osman Doğan, bu görüşlerden yola çıkarak kitabına "Karadeniz'de Bir Boğaziçi: Ünye'' adını vermiş. Hoş bir kitap. İlgilenenlere tavsiye olunur.
-Beşir Ayvazoğlu
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.