%25
Karamanoğulları Devrinde Şerafettin Güç
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059661492
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
352
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-10
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Karamanoğulları Devrinde

75,00TL
56,25TL
%25
Satışta değil
9786059661492
707158
Karamanoğulları Devrinde
Karamanoğulları Devrinde
56.25

Bu yörenin insanları keçileri o kadar sevmişler ve kendilerinden bir parça görmüşler ki, soylarına; karakeçili, sarıkeçili, karatekeli gibi isimler almışlar.
Yaşadıkları coğrafyaya taşeli yöresi/teke yöresi demişler; soyadlarını keçiyle ilgili almışlar; camilerine, kalelerine, dağlarına, tarlalarına, mevkilerine, içinde keçi olan adlar vermişlerdir. Keçi biterse, insanlar soyunu öğrenemez, Türkçe ad verme geleneği azalır, tarih eksik kalır, dilimiz fakirleşir. Ata kültürü yaşayamaz demişler.

Ana sütüne en yakın sütü üreten ve insanları besleyen keçi, boynuna ip takılıp çekilirse inatlaşır, direnir. Tıpkı özgürlüğü elinden alınan Yörük gibi. Yörüğün atası, yurdu/obayı belirlerken oğlağın ciğerlerini değişik yerlerdeki ağaçların dalına bağlar. Ciğer kokmadan en uzun nerede dayanıyorsa, oraya yurt kurar. Kültürünü, yaşama şeklini bilmeden, yörüğü her yere süremezsiniz. O, yaşanacak yeri, kendisi belirler.

Anadolu'da, şehname yazma geleneği, ilk olarak Türkiye Selçukluları döneminde ortaya çıkmıştır. 13. yüzyılın ilk yarısında, Emir Ahmet Kâni'î tarafından Selçuklular Şehnamesi'nin te'lifi ile başlayan gelenek, zamanla Karamanoğulları tarafından da devam ettirilmiştir.

Karamanoğulları dönemi şehnamelerinin ilki, 1313 yılında Ünsî; ikincisi, 14. yüzyılın ilk yarısında Dehhânî ve sonuncusu da aynı yüzyılın ikinci yarısında Yarcânî tarafından te'lif edilmiştir.

  • Açıklama
    • Bu yörenin insanları keçileri o kadar sevmişler ve kendilerinden bir parça görmüşler ki, soylarına; karakeçili, sarıkeçili, karatekeli gibi isimler almışlar.
      Yaşadıkları coğrafyaya taşeli yöresi/teke yöresi demişler; soyadlarını keçiyle ilgili almışlar; camilerine, kalelerine, dağlarına, tarlalarına, mevkilerine, içinde keçi olan adlar vermişlerdir. Keçi biterse, insanlar soyunu öğrenemez, Türkçe ad verme geleneği azalır, tarih eksik kalır, dilimiz fakirleşir. Ata kültürü yaşayamaz demişler.

      Ana sütüne en yakın sütü üreten ve insanları besleyen keçi, boynuna ip takılıp çekilirse inatlaşır, direnir. Tıpkı özgürlüğü elinden alınan Yörük gibi. Yörüğün atası, yurdu/obayı belirlerken oğlağın ciğerlerini değişik yerlerdeki ağaçların dalına bağlar. Ciğer kokmadan en uzun nerede dayanıyorsa, oraya yurt kurar. Kültürünü, yaşama şeklini bilmeden, yörüğü her yere süremezsiniz. O, yaşanacak yeri, kendisi belirler.

      Anadolu'da, şehname yazma geleneği, ilk olarak Türkiye Selçukluları döneminde ortaya çıkmıştır. 13. yüzyılın ilk yarısında, Emir Ahmet Kâni'î tarafından Selçuklular Şehnamesi'nin te'lifi ile başlayan gelenek, zamanla Karamanoğulları tarafından da devam ettirilmiştir.

      Karamanoğulları dönemi şehnamelerinin ilki, 1313 yılında Ünsî; ikincisi, 14. yüzyılın ilk yarısında Dehhânî ve sonuncusu da aynı yüzyılın ikinci yarısında Yarcânî tarafından te'lif edilmiştir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat