Karanlığımdaki Işık: Zeynep
Zeynep;
Anne olmak nedir, senden öğrendim. Kokun burnuma geldiği an, tenin tenime değdiği an anladım; nasıl bir mucize olduğunu. O an kulağıma annemin sesi geldi; “anne olduğunda anlarsın”. Hep yaşamımız boyunca, bir şeylerden korkarız ya;seni kucağıma aldığım an, ben gerçek korkuyu tattım. Sevmek ne? o ana kadar bilmiyormuşum. Ben senin doğduğun gün, büyümeye başladım... Evlat adına ne varsa, bir bir öğrenmeye. Her gün bir şey öğrettin ve hâlâ da öğretiyorsun. Benim istediğin gibi biri olmanı değil, seni sen gibi kabul etmeyi öğrendim.
“Çok sevme, şımarık olur” dediler. Daha çok sevdim, şımarmadın. “Öpme bu kadar çok, kız çocuk” dediler. Çoookk öptüm. “Hayat bu!” dedim “bir saniye sonrayı bilemeyiz”. “Deli misin niye çocuğunu kokluyorsun? temiz çocuk!” dediler, “kokusu nefesimde kalsın, diye” dedim. “ruh hastası” dediler... Aramızdaki bağı, sevgiyi hiç anlamadılar. Hiç ceza vermezdim, yasak da koymadım ama o da hiç suistimal etmedi. Çocuğunuzun arkadaşı değil annesi-babası olun dediler. Ben en iyi arkadaşı oldum ama yerimizi bildik… annesi olduğumu unutmadı.
Sevgi her kapıyı açar… bazen ben düştüm; elimden küçük kızım tuttu. O'nun gözlerindeki ışığa baktım ve o parıltı yaşama sevincim oldu. Beni büyüttü, bana öğretti. Her tadı Zeynep'im ile yaşadım.
En güzel duygudur anne olmak, kadın olmak, anne gibi hissetmek, doğurmasan bile anne gibi sevmek duyguların en özelidir, tarifsizdir.
Ben, küçük kızımın kabiliyetini üç buçuk, dört yaşlarında fark ettim. Aslında spora yatkındı, yapmak istediği sporu kendi seçsin istedim, cimnastik serüvenini de.
Defne Yalçın Hamdioğlu
Ağustos, 2020
- Açıklama
Zeynep;
Anne olmak nedir, senden öğrendim. Kokun burnuma geldiği an, tenin tenime değdiği an anladım; nasıl bir mucize olduğunu. O an kulağıma annemin sesi geldi; “anne olduğunda anlarsın”. Hep yaşamımız boyunca, bir şeylerden korkarız ya;seni kucağıma aldığım an, ben gerçek korkuyu tattım. Sevmek ne? o ana kadar bilmiyormuşum. Ben senin doğduğun gün, büyümeye başladım... Evlat adına ne varsa, bir bir öğrenmeye. Her gün bir şey öğrettin ve hâlâ da öğretiyorsun. Benim istediğin gibi biri olmanı değil, seni sen gibi kabul etmeyi öğrendim.
“Çok sevme, şımarık olur” dediler. Daha çok sevdim, şımarmadın. “Öpme bu kadar çok, kız çocuk” dediler. Çoookk öptüm. “Hayat bu!” dedim “bir saniye sonrayı bilemeyiz”. “Deli misin niye çocuğunu kokluyorsun? temiz çocuk!” dediler, “kokusu nefesimde kalsın, diye” dedim. “ruh hastası” dediler... Aramızdaki bağı, sevgiyi hiç anlamadılar. Hiç ceza vermezdim, yasak da koymadım ama o da hiç suistimal etmedi. Çocuğunuzun arkadaşı değil annesi-babası olun dediler. Ben en iyi arkadaşı oldum ama yerimizi bildik… annesi olduğumu unutmadı.
Sevgi her kapıyı açar… bazen ben düştüm; elimden küçük kızım tuttu. O'nun gözlerindeki ışığa baktım ve o parıltı yaşama sevincim oldu. Beni büyüttü, bana öğretti. Her tadı Zeynep'im ile yaşadım.
En güzel duygudur anne olmak, kadın olmak, anne gibi hissetmek, doğurmasan bile anne gibi sevmek duyguların en özelidir, tarifsizdir.
Ben, küçük kızımın kabiliyetini üç buçuk, dört yaşlarında fark ettim. Aslında spora yatkındı, yapmak istediği sporu kendi seçsin istedim, cimnastik serüvenini de.
Defne Yalçın Hamdioğlu
Ağustos, 2020
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.