%25
Karantina Duvarı Güneş Öztoprak
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257950497
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
86
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-07
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Karantina Duvarı

Yayınevi : Luna Yayınları
24,00TL
18,00TL
%25
Satışta değil
9786257950497
838582
Karantina Duvarı
Karantina Duvarı
18.00

“Taksim Meydanı'nda ıslak hamburger yemek, çok sevdiğim bluzuma ayran dökmek istiyordum. Sokak sanatçılarına alışagelmiş bakışlar fırlatıp yürümek değil de bir köşede oturup onları can kulağıyla dinlemek ve izlemek istiyordum. Galata'da bir restoranda oturup şarap içmek ve İstanbul'un en renkli, en gözde zamanlarının ışıltısıyla gözbebeklerim büyüsün istiyordum. Metro saatini kaçırmak, son paramla taksiye binmek istiyordum. Taksiyle Tarlabaşı'nın yakınından geçerken hayat kadınları ve transseksüellerin mini etekleri, file çorapları, geceyi boyayan renkli makyajları ve topuklu ayakkabılarıyla köşe başında salınmalarına içten bir tebessümle bakmak, onların çalımlı bakışlarıyla karşılaşmak istiyordum. Delice bir istek, müthiş bir özlem içimi dolduruyordu. Kollarım, bacaklarım, yüzüm, saçlarım, kalbim kendi kendini yeniden doğurmak isteyen uzuvlar haline gelmişti. Sanki lüks yaşamdan mahrum bırakılmış gibi, hayatın içindeki en olağan şeylerin bile hayalini kuruyordum. Ne de olsa ulaşamadığımız küçük bir neşe kaynağı bile lüks sayılabilirdi. Ta ki elde edene kadar... Elde ettiğimiz her neşe kaynağı sıradanlaşır ve manasını yitirirdi.”

  • Açıklama
    • “Taksim Meydanı'nda ıslak hamburger yemek, çok sevdiğim bluzuma ayran dökmek istiyordum. Sokak sanatçılarına alışagelmiş bakışlar fırlatıp yürümek değil de bir köşede oturup onları can kulağıyla dinlemek ve izlemek istiyordum. Galata'da bir restoranda oturup şarap içmek ve İstanbul'un en renkli, en gözde zamanlarının ışıltısıyla gözbebeklerim büyüsün istiyordum. Metro saatini kaçırmak, son paramla taksiye binmek istiyordum. Taksiyle Tarlabaşı'nın yakınından geçerken hayat kadınları ve transseksüellerin mini etekleri, file çorapları, geceyi boyayan renkli makyajları ve topuklu ayakkabılarıyla köşe başında salınmalarına içten bir tebessümle bakmak, onların çalımlı bakışlarıyla karşılaşmak istiyordum. Delice bir istek, müthiş bir özlem içimi dolduruyordu. Kollarım, bacaklarım, yüzüm, saçlarım, kalbim kendi kendini yeniden doğurmak isteyen uzuvlar haline gelmişti. Sanki lüks yaşamdan mahrum bırakılmış gibi, hayatın içindeki en olağan şeylerin bile hayalini kuruyordum. Ne de olsa ulaşamadığımız küçük bir neşe kaynağı bile lüks sayılabilirdi. Ta ki elde edene kadar... Elde ettiğimiz her neşe kaynağı sıradanlaşır ve manasını yitirirdi.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat