%35
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055249083
Boyut
12.00x19.00
Sayfa Sayısı
112
Basım Yeri
istanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2013
Çeviren
Gül Kutluğ
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Karıma Mektuplar1778 - 1779

30,00TL
19,50TL
%35
Satışta değil
9786055249083
504434
Karıma Mektuplar
Karıma Mektuplar 1778 - 1779
19.50

Onu yeniden tanıtmaya gerek yok. O, Marquis de Sade, 1776 yılında özgürlüğünün son saatlerini sürmektedir hala ve 35 yaşındadır. Mahpusluğun ne demek olduğunu kısa tutukluluğu ile tatmış olsa da, 1772 yılında patlayan yeni bir fuhuş olayını hiç ummadığı kadar pahalıya ödeyecektir. Öyle ki İtalya'ya kaçan markinin gıyabında idam kararı çıkartılır. 1775 yılında, "küçük kızlar" davası, mevcut hapis cezasına on üç yıl daha eklenmesine sebep olur. 13 Şubat 1777'de Paris'te tutuklanarak, Vincennes Şatosu'na götürülse de kralın özel izniyle hayatta kalmayı başarır; 1790'da buradan çıkarken akıl hastalarının arasında geçireceği on üç yıllık esaretten henüz habersizdir.

Gamsız, zevk düşkünü bu soylu gencin hayatı, sürgünlerle geçen bir yaşama dönüşür. Her şeyden elini eteğini çektiği bu uzun süreçte yazmaya başlayacak ve mektup yazmada ustalaşacaktır. Bu "özgürlük aşığı", artık, tek ve en sadık sırdaşı, karısı Renée-Pélagie'ye yolladığı mektuplarda, bu ustalığından örnekler sergiler. Mektupları aracılığıyla, karısına yalvardığı zamanlar olduğu kadar, ona hakaretler de yağdırır; tüm kötülüklerin kaynağı olarak gördüğü annesine karşı duyduğu nefreti dile getirir, ihtiyaçlarının karşılanmasını isterken kaprisler yapar; yaşadığı şaşkınlıkları, bitmez tükenmez öfkeyi, tutkuyla hep onunla paylaşır.

  • Açıklama
    • Onu yeniden tanıtmaya gerek yok. O, Marquis de Sade, 1776 yılında özgürlüğünün son saatlerini sürmektedir hala ve 35 yaşındadır. Mahpusluğun ne demek olduğunu kısa tutukluluğu ile tatmış olsa da, 1772 yılında patlayan yeni bir fuhuş olayını hiç ummadığı kadar pahalıya ödeyecektir. Öyle ki İtalya'ya kaçan markinin gıyabında idam kararı çıkartılır. 1775 yılında, "küçük kızlar" davası, mevcut hapis cezasına on üç yıl daha eklenmesine sebep olur. 13 Şubat 1777'de Paris'te tutuklanarak, Vincennes Şatosu'na götürülse de kralın özel izniyle hayatta kalmayı başarır; 1790'da buradan çıkarken akıl hastalarının arasında geçireceği on üç yıllık esaretten henüz habersizdir.

      Gamsız, zevk düşkünü bu soylu gencin hayatı, sürgünlerle geçen bir yaşama dönüşür. Her şeyden elini eteğini çektiği bu uzun süreçte yazmaya başlayacak ve mektup yazmada ustalaşacaktır. Bu "özgürlük aşığı", artık, tek ve en sadık sırdaşı, karısı Renée-Pélagie'ye yolladığı mektuplarda, bu ustalığından örnekler sergiler. Mektupları aracılığıyla, karısına yalvardığı zamanlar olduğu kadar, ona hakaretler de yağdırır; tüm kötülüklerin kaynağı olarak gördüğü annesine karşı duyduğu nefreti dile getirir, ihtiyaçlarının karşılanmasını isterken kaprisler yapar; yaşadığı şaşkınlıkları, bitmez tükenmez öfkeyi, tutkuyla hep onunla paylaşır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat