Karışık Kuruşuk Şeyler4 Yapraklı Yonca
Zeytin ağacıyla kendime yeni kökler saldım Ege'de. Denize doğru kökler saldım kalın kalın. Sımsıkı.
Dallarımdan sürekli meyve verdiğimi, birilerine hayat verdiğimi düşünür oldum.
Hayatımı her zor koşulda; denizin dalgasına, fırtınanın rüzgarına karşı yüzlerce yıl devam ettirebildiğime inandım.
Ben artık bir zeytinim. Yemyeşil dallarımda zeytinler dolu. Güçlü.
Dimdik duruyorum dalgaların karşısında. Ne rüzgarlar esiyor, ne tuzlu deniz suları vuruyor ruhuma, bana mısın demiyorum hayata. Ölümden korkmuyorum.
Yaşıyorum bir zeytin gibi. Kendi dalımda. Şanslı ve özgür.
Benim adım Yonca, 4 Yapraklı Yonca...
Ben kimim?
Ben Yonca'yım. Aylan ve Ali Erşan'ın kızıyım. Erşan Fuat'ın da ablası. Ankara'da bir yaz günü doğdum. Aslanım. Lycee Charles De Gaulle'den mezun oldum. Planım doktor olmaktı. Ondan, apartmandaki tüm muslukların içindeki pislikleri temizledim. Neden mi? Midem iğrenç şeyleri kaldırsın da, kadavra filan görünce fenalaşmayayım diye. Ben böyleyim işte. Abuk subuk fikirler gelir aklıma, yaparım manasızca. Doktorluktan vazgeçtim. Ergenlik işte. O zaman da saçma sınav sistemi vardı. İstediğim bölüm yerine ikinci tercihime girdim. Kaderle tanıştım böylece. Boğaziçi İngiliz Dili ve Edebiyatı'nda hikaye yazarken ağzımın suları akarak, Makbet'i okurken hüngür hüngür ağlayarak okudum. Küfrettiğim de oldu. Ama sonucu iyi oldu. Aşık oldum.
Babamı kaybettim. En sevdiğim şeye, yazmalara sığındım. Arda'yla evlendim. 2 cennetim var; bir kız, bir erkek. Bana hayat dersi veriyorlar. Döke saça yiyorum dersleri. 11 yıl kocaman bir şirkette çalıştım. Dayanamadım. 29 Şubat'ta istifa ettim. hurriyet.com.tr, Kelebek ve Elele yazarıyım. Bunalım dönemimde, bir kere koştum. Koşmaya taktım bu sefer de. Avrasya Maratonu'nda Boğaz Köprüsü'nü geçerken Adım Adım Oluşumu'yla, yardımseverlik koşusuyla tanıştım. Farkındalık için koşuyorum. TEGV için bağış toplayarak koşuyorum. Durmuyorum. Yazıyorum, koşuyorum, hem kendime hem birilerine merhem olmaya çabalıyorum. Hareketi, hayatı, özgürlüğü ve doğayı delice ama çok delice seviyorum. Daha ne demeliyim bilmiyorum. Çok şükür.
- Açıklama
Zeytin ağacıyla kendime yeni kökler saldım Ege'de. Denize doğru kökler saldım kalın kalın. Sımsıkı.
Dallarımdan sürekli meyve verdiğimi, birilerine hayat verdiğimi düşünür oldum.
Hayatımı her zor koşulda; denizin dalgasına, fırtınanın rüzgarına karşı yüzlerce yıl devam ettirebildiğime inandım.
Ben artık bir zeytinim. Yemyeşil dallarımda zeytinler dolu. Güçlü.
Dimdik duruyorum dalgaların karşısında. Ne rüzgarlar esiyor, ne tuzlu deniz suları vuruyor ruhuma, bana mısın demiyorum hayata. Ölümden korkmuyorum.
Yaşıyorum bir zeytin gibi. Kendi dalımda. Şanslı ve özgür.
Benim adım Yonca, 4 Yapraklı Yonca...Ben kimim?
Ben Yonca'yım. Aylan ve Ali Erşan'ın kızıyım. Erşan Fuat'ın da ablası. Ankara'da bir yaz günü doğdum. Aslanım. Lycee Charles De Gaulle'den mezun oldum. Planım doktor olmaktı. Ondan, apartmandaki tüm muslukların içindeki pislikleri temizledim. Neden mi? Midem iğrenç şeyleri kaldırsın da, kadavra filan görünce fenalaşmayayım diye. Ben böyleyim işte. Abuk subuk fikirler gelir aklıma, yaparım manasızca. Doktorluktan vazgeçtim. Ergenlik işte. O zaman da saçma sınav sistemi vardı. İstediğim bölüm yerine ikinci tercihime girdim. Kaderle tanıştım böylece. Boğaziçi İngiliz Dili ve Edebiyatı'nda hikaye yazarken ağzımın suları akarak, Makbet'i okurken hüngür hüngür ağlayarak okudum. Küfrettiğim de oldu. Ama sonucu iyi oldu. Aşık oldum.
Babamı kaybettim. En sevdiğim şeye, yazmalara sığındım. Arda'yla evlendim. 2 cennetim var; bir kız, bir erkek. Bana hayat dersi veriyorlar. Döke saça yiyorum dersleri. 11 yıl kocaman bir şirkette çalıştım. Dayanamadım. 29 Şubat'ta istifa ettim. hurriyet.com.tr, Kelebek ve Elele yazarıyım. Bunalım dönemimde, bir kere koştum. Koşmaya taktım bu sefer de. Avrasya Maratonu'nda Boğaz Köprüsü'nü geçerken Adım Adım Oluşumu'yla, yardımseverlik koşusuyla tanıştım. Farkındalık için koşuyorum. TEGV için bağış toplayarak koşuyorum. Durmuyorum. Yazıyorum, koşuyorum, hem kendime hem birilerine merhem olmaya çabalıyorum. Hareketi, hayatı, özgürlüğü ve doğayı delice ama çok delice seviyorum. Daha ne demeliyim bilmiyorum. Çok şükür.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.