Uğruna en ağır bedelleri ödediğimiz hürriyet, ezelden beri milletimizin kırmızı çizgisi olmuştur. Tarihin o en orantısız ve adaletsiz savaşında; Antep halkı hürriyeti uğruna, yeri geldiğinde cephede asker, hastanede doktor, mutfakta aşçı ve fabrikada işçi olmuştu. işgalci Fransızlar, her seferinde karşılarına kefenlerini boyunlarına asmış, ölümü selamlayan Anteplileri görünce neye uğradıklarını şaşırıyorlardı.
Bu kitapta, iki asırdan uzun süren geriye çekilişimizi, sürgünleri ve tecavüzleri bertaraf eden; halkını uçurumun kenarından alıp dünyaya meydan okuyan Gazi Mustafa Kemal'in, Antep savunmasının perde arkasında kalmış katkısına tanıklık edeceksiniz.
Bakırcı çırağı Bahri, Fransız zulmüyle tanıştığında henüz on dört yaşındaydı. O günlerde çalıştığı Bakırcılar Çarşı'sına gönüllü mücahitler arayan bir heyet geldi. Babasının onu "Eti senin, kemiği benim "diyerek emanet ettiği ustası, babasına sorma gereği bile duymadan Bahri'yi gelen heyete teslim etli işte bu hikayeyi, vazifesini ulak olarak yerine getiren Bahri'nin ağzından dinleyeceğiz.
Aziz Antep toprağının bir mensubu olarak atalarımın yapmaktan yazmaya firsat bulamadığı tarihi, dilimin döndüğünce gönlünüzün yüceliğinesunuyorum.
- Açıklama
Uğruna en ağır bedelleri ödediğimiz hürriyet, ezelden beri milletimizin kırmızı çizgisi olmuştur. Tarihin o en orantısız ve adaletsiz savaşında; Antep halkı hürriyeti uğruna, yeri geldiğinde cephede asker, hastanede doktor, mutfakta aşçı ve fabrikada işçi olmuştu. işgalci Fransızlar, her seferinde karşılarına kefenlerini boyunlarına asmış, ölümü selamlayan Anteplileri görünce neye uğradıklarını şaşırıyorlardı.
Bu kitapta, iki asırdan uzun süren geriye çekilişimizi, sürgünleri ve tecavüzleri bertaraf eden; halkını uçurumun kenarından alıp dünyaya meydan okuyan Gazi Mustafa Kemal'in, Antep savunmasının perde arkasında kalmış katkısına tanıklık edeceksiniz.
Bakırcı çırağı Bahri, Fransız zulmüyle tanıştığında henüz on dört yaşındaydı. O günlerde çalıştığı Bakırcılar Çarşı'sına gönüllü mücahitler arayan bir heyet geldi. Babasının onu "Eti senin, kemiği benim "diyerek emanet ettiği ustası, babasına sorma gereği bile duymadan Bahri'yi gelen heyete teslim etli işte bu hikayeyi, vazifesini ulak olarak yerine getiren Bahri'nin ağzından dinleyeceğiz.
Aziz Antep toprağının bir mensubu olarak atalarımın yapmaktan yazmaya firsat bulamadığı tarihi, dilimin döndüğünce gönlünüzün yüceliğinesunuyorum.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.