Kendine Açacağın Bir Pencere Hilal Karan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056493188
Boyut
13.50x19.00
Sayfa Sayısı
132
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kendine Açacağın Bir PencereAnne Cafe Yazıları

Yazar: Hilal Karan
Yayınevi : Artı Farma
18,25TL
Satışta değil
9786056493188
567661
Kendine Açacağın Bir Pencere
Kendine Açacağın Bir Pencere Anne Cafe Yazıları
18.25

Ağaç, ağaç olsun diye bir tohumcuk düşmeli yere.
Bir tohum çatlayıp açılmadan bir ağaç olamıyor.
Bir şeyler bozulacak elbette.
Bir kabuk kırılacak.
Sonra birileri bir şeyler konuşacak.
“Ne?” “Tohum, artık o bildiğimiz tohum değil, değişti” diyecekler…
Oysa tohum, ağaç olmakla meşguldür.
Ağaç olmakta olan tohumları bir çubukla dürtüp,
“Hey ne oluyor sana?” dersek, o sakin sakin, olması gereken ağacı olabilir mi?
Bırak tohum çatlasın, içinden çıkan çıksın, kabuğu çürüyüp toprağa düşsün…
Varlığın için, bir tohum olduğun için, ağaç olmak istediğin için kimseden özür dileme.
Kendin olmak için, tohum olmak için, ağaç olmak için kimseden izin isteme.
Kimsenin sana “Aferin, iyi düşünmüşsün” demesini bekleme.
Sadece ol…
Kimsenin seni alıp daha güneyde bir ormana veya şehirde harika bir villanın bahçesine taşımasını bekleme.
Nereye aitsen orayı bul, orada büyü.
Kollarını açıp büyüyen yapraklarınla, kendi toprağında, ait hissettiğin yerde…
Ve zaman ver.
Doğada hiçbir şey acele etmiyor.
Zamanın bir tohuma dokunan, kıran, çatlatan, bekleten, açan, tazeleyen, büyüten, bambaşka bir şeye dönüştüren gücünü ancak hayranlıkla izleyebiliriz biz.
Doğada yetişen şeylerin hangisi bir gecede büyüyor?
Doğan hangi bebek ertesi gün yürüyebiliyor?

  • Açıklama
    • Ağaç, ağaç olsun diye bir tohumcuk düşmeli yere.
      Bir tohum çatlayıp açılmadan bir ağaç olamıyor.
      Bir şeyler bozulacak elbette.
      Bir kabuk kırılacak.
      Sonra birileri bir şeyler konuşacak.
      “Ne?” “Tohum, artık o bildiğimiz tohum değil, değişti” diyecekler…
      Oysa tohum, ağaç olmakla meşguldür.
      Ağaç olmakta olan tohumları bir çubukla dürtüp,
      “Hey ne oluyor sana?” dersek, o sakin sakin, olması gereken ağacı olabilir mi?
      Bırak tohum çatlasın, içinden çıkan çıksın, kabuğu çürüyüp toprağa düşsün…
      Varlığın için, bir tohum olduğun için, ağaç olmak istediğin için kimseden özür dileme.
      Kendin olmak için, tohum olmak için, ağaç olmak için kimseden izin isteme.
      Kimsenin sana “Aferin, iyi düşünmüşsün” demesini bekleme.
      Sadece ol…
      Kimsenin seni alıp daha güneyde bir ormana veya şehirde harika bir villanın bahçesine taşımasını bekleme.
      Nereye aitsen orayı bul, orada büyü.
      Kollarını açıp büyüyen yapraklarınla, kendi toprağında, ait hissettiğin yerde…
      Ve zaman ver.
      Doğada hiçbir şey acele etmiyor.
      Zamanın bir tohuma dokunan, kıran, çatlatan, bekleten, açan, tazeleyen, büyüten, bambaşka bir şeye dönüştüren gücünü ancak hayranlıkla izleyebiliriz biz.
      Doğada yetişen şeylerin hangisi bir gecede büyüyor?
      Doğan hangi bebek ertesi gün yürüyebiliyor?

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat