Kent ve toplumsal cinsiyet çalışmalarını sistematik olarak bir arada ele alan bu çalışma, hem anaakım kentsel politika ve planlamaya dönük feminist bir eleştiri, hem de toplum, çevre ve şehir-bölge üzerine yapılan temel kentsel tartışmalara toplumsal cinsiyeti esas alan bir yeniden yönelim sunmaktadır. Kitapta verilen uluslararası örnekolay incelemeleri, toplumsal cinsiyete dayalı yaşam fırsatlarındaki şiddetli karşıtlıklar (kuzey ve güney arasındaki farkların yanı sıra bu bölgelerdeki eşitsizlik ve farklılıklar) karşısında okuyucuyu uyarırken, aynı zamanda eşitsiz gelişimin sonucu olarak ortaya çıkan ve küresel düzeyde kadınların ve erkeklerin hayatlarını birleştiren karşılıklı bağımlılıkların da altını çizmektedir.
Bu kitap, okuyucuyu, toplumsal cinsiyete dayalı eleştirel kent çözümlemesinin daha önce ihmal edilmiş boyutlarıyla tanıştırmaktadır. Toplumsal ağları, toplumsal cinsiyet sözleşmelerini, refah rejimlerini ve yerel kültürel çevreyi yakından incelemenin yanı sıra bunlara bir tür hanehalkı perspektifinden de yaklaşmaktadır. Üretim, tüketim ve toplumsal yeniden üretimin genel yapıları karşısında öğrencilere sağlam bir kavramsal temel sunmakta, yanı sıra da gelişen ve bolluk içindeki dünya şehirlerinde yaşayan kent sakinlerinin gündelik meselelerine ilişkin disiplinlerarası farkındalık ve diyalog tohumları da ekmektedir.
Kitabın formatı, her bölüme uyarlanmış öğrenme etkinlikleri ve ek okuma metinleri ile birlikte anahtar tanımlar, “çerçeve içine alınmış” kavramlar ve örnekolay incelemelerini içermektedir. Hem gereken zamanda hem de etkili biçimde yürütülen bu tartışmanın öğrenci, akademisyen ve araştırmacıların ilgisini çekeceğini düşünüyoruz.
- Açıklama
Kent ve toplumsal cinsiyet çalışmalarını sistematik olarak bir arada ele alan bu çalışma, hem anaakım kentsel politika ve planlamaya dönük feminist bir eleştiri, hem de toplum, çevre ve şehir-bölge üzerine yapılan temel kentsel tartışmalara toplumsal cinsiyeti esas alan bir yeniden yönelim sunmaktadır. Kitapta verilen uluslararası örnekolay incelemeleri, toplumsal cinsiyete dayalı yaşam fırsatlarındaki şiddetli karşıtlıklar (kuzey ve güney arasındaki farkların yanı sıra bu bölgelerdeki eşitsizlik ve farklılıklar) karşısında okuyucuyu uyarırken, aynı zamanda eşitsiz gelişimin sonucu olarak ortaya çıkan ve küresel düzeyde kadınların ve erkeklerin hayatlarını birleştiren karşılıklı bağımlılıkların da altını çizmektedir.
Bu kitap, okuyucuyu, toplumsal cinsiyete dayalı eleştirel kent çözümlemesinin daha önce ihmal edilmiş boyutlarıyla tanıştırmaktadır. Toplumsal ağları, toplumsal cinsiyet sözleşmelerini, refah rejimlerini ve yerel kültürel çevreyi yakından incelemenin yanı sıra bunlara bir tür hanehalkı perspektifinden de yaklaşmaktadır. Üretim, tüketim ve toplumsal yeniden üretimin genel yapıları karşısında öğrencilere sağlam bir kavramsal temel sunmakta, yanı sıra da gelişen ve bolluk içindeki dünya şehirlerinde yaşayan kent sakinlerinin gündelik meselelerine ilişkin disiplinlerarası farkındalık ve diyalog tohumları da ekmektedir.
Kitabın formatı, her bölüme uyarlanmış öğrenme etkinlikleri ve ek okuma metinleri ile birlikte anahtar tanımlar, “çerçeve içine alınmış” kavramlar ve örnekolay incelemelerini içermektedir. Hem gereken zamanda hem de etkili biçimde yürütülen bu tartışmanın öğrenci, akademisyen ve araştırmacıların ilgisini çekeceğini düşünüyoruz.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.