90'lı yıllardan itibaren Türkiye'de üniversiteli öğrenci gençlik itildiği değer bunalımı çukurundan çıkmak için çok çırpındı, ama ne kadar başarılı olduğu tartışmalı bir konudur. 2000'den yol aldığımız şu günlerde ise, herkes kendi çukurunda mutlu mesut görünüyor, artık kitap okuma alışkanlığı edinmeden, uyuşturucular ve bilgisayar oyunlarıyla tanışıyor gençler. Ancak bu çukur çok genci yuttu, yutmaya da devam ediyor, gün geçmiyor ki basında uyuşturucuya bağlı bir sebep yüzünden, özellikle eroin bağımlılığından ölen gençler haber olmasın. 1998 yılında kaybettiğimiz Kanat Güner ve bu kitabın ithaf edildiği İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi son sınıf öğrencisi Erbay bu gençlerden sadece ikisi.
Bu romanın kahramanları da hayatlarının bir döneminde hafif sayılabilecek bazı uyuşturucularla birlikte ağır uyuşturucularla da tanışırlar, ancak insanın tek düşmanının kendisi olması gibi, en iyi dostu da yine kendisidir, çoğu kez insanı batıran ya da kurtaran yine kendi kararlarıdır.
"Ne ekersen onu biçersin" özdeyişinde ifadesini bulan karma felsefesini, hayatının merkezine aldığı andan itibaren büyük bir dönüşüm geçiren Murat'ın seçimi buna iyi bir örnektir mesela, romanın diğer kahramanlarından Joseph ise, yine kendi seçimiyle trajik sonunu hazırlar.
Öte yandan, "vatandaşların kişisel yasa teklifi verebilme hakları olup olmadığının, yasaların suç saydığı bir eylemin -meclis üyesi olunmadan- değiştirilmesi ya da kaldırılması için bir teklif verilebilmesinin bir yolu var mıdır?" sorusunun cevabını arayan Güven Bey'in mektubu ise, çok tartışılacak gibi.
Alt kültüre olan vurgusuyla, denenmemiş bir yapıt "keş"; bu anlamda avandgard-underground edebiyat okurunun da kaçırmayacağı bir roman.
- Açıklama
90'lı yıllardan itibaren Türkiye'de üniversiteli öğrenci gençlik itildiği değer bunalımı çukurundan çıkmak için çok çırpındı, ama ne kadar başarılı olduğu tartışmalı bir konudur. 2000'den yol aldığımız şu günlerde ise, herkes kendi çukurunda mutlu mesut görünüyor, artık kitap okuma alışkanlığı edinmeden, uyuşturucular ve bilgisayar oyunlarıyla tanışıyor gençler. Ancak bu çukur çok genci yuttu, yutmaya da devam ediyor, gün geçmiyor ki basında uyuşturucuya bağlı bir sebep yüzünden, özellikle eroin bağımlılığından ölen gençler haber olmasın. 1998 yılında kaybettiğimiz Kanat Güner ve bu kitabın ithaf edildiği İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi son sınıf öğrencisi Erbay bu gençlerden sadece ikisi.
Bu romanın kahramanları da hayatlarının bir döneminde hafif sayılabilecek bazı uyuşturucularla birlikte ağır uyuşturucularla da tanışırlar, ancak insanın tek düşmanının kendisi olması gibi, en iyi dostu da yine kendisidir, çoğu kez insanı batıran ya da kurtaran yine kendi kararlarıdır.
"Ne ekersen onu biçersin" özdeyişinde ifadesini bulan karma felsefesini, hayatının merkezine aldığı andan itibaren büyük bir dönüşüm geçiren Murat'ın seçimi buna iyi bir örnektir mesela, romanın diğer kahramanlarından Joseph ise, yine kendi seçimiyle trajik sonunu hazırlar.
Öte yandan, "vatandaşların kişisel yasa teklifi verebilme hakları olup olmadığının, yasaların suç saydığı bir eylemin -meclis üyesi olunmadan- değiştirilmesi ya da kaldırılması için bir teklif verilebilmesinin bir yolu var mıdır?" sorusunun cevabını arayan Güven Bey'in mektubu ise, çok tartışılacak gibi.
Alt kültüre olan vurgusuyla, denenmemiş bir yapıt "keş"; bu anlamda avandgard-underground edebiyat okurunun da kaçırmayacağı bir roman.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.