- Anasayfa
- >
- Din
- >
- Dini Metinler
Keşşâf Tefsiri ( 4. Cilt)
Doğduğu şehre nisbetle Zemahşerî olarak tanınan ve uzun süre Mekke'de yaşadığı için Cârûllah lâkabıyla anılan Ebu’l-Kasım Mahmud b. Ömer ez-Zemahşerî, özellikle Arap dili ve edebiyatı konusunda otorite kabul edilmiş ve aslen Arap olmamasına rağmen Şeyhu’l-Arabiyye (Arapçanın pîri) diye nitelendirilmiştir. Hadis, fıkıh, kelâm gibi ilimlerde de geniş bilgiye sahip bulunan ve bu alanlarda başucu niteliğinde eserler telif eden Zemahşerî’nin eserleri arasında el-Keşşâf’ın yeri bambaşkadır.
Zemahşerî’nin Mu‘tezile akidesine bağlı olması, Keşşâf’ı genel kabulden uzak tutsa da bu tefsiri Kur’ân’ın diline tercüman olan zirve eser haline getiren özelliği yazarının me’ânî, beyân ve bedî’ ilimlerindeki üstün bilgi birikimidir. Nitekim Arap dili ve edebiyatı çerçevesinde Kur’ân-ı Kerîm’e getirdiği şahane açıklamalar, dakik kelime ve kavram analizleriyle Zemahşerî, kelâmullahın üstünlük ve inceliklerini iyi tespit ederek bu alanda zirveyi yakalamış, kendisinden sonraki hemen hemen bütün tefsirleri etkilemiştir.
Ağırlıklı olarak dirayet metoduyla yazdığı Keşşâf’ta Zemahşerî, kıraat farklılıklarına dikkat çekerek bunlar arasında Kur’ân’ın üslûbuna uygun düşenleri tercih etmiştir. Ahkâm âyetlerinden fıkıhta tâbi olduğu Hanefî mezhebine uygun hükümler çıkaran müellif, Şâfiî mezhebine ait görüşlere de yer vermiştir. Eserde uygulanan akılcı metodun bir gereği olarak çelişkili gibi görünen âyetlerin te’vili üzerinde durulurken, Kur’ân’da çelişkili bilgiler bulunmadığı belirtilerek bu husustaki itirazlar cevaplandırılmıştır.
Dördüncü cildi 2018 yılında basılan ve altı cilt halinde tamamlanması planlanan Keşşâf Tefsiri, Prof. Dr. Murat Sülün editörlüğünde alanında yetkin bir çeviri heyeti tarafından yayına hazırlanmış ve orijinal metin ile karşılıklı olarak okuyucuya sunulmuştur.
- Açıklama
Doğduğu şehre nisbetle Zemahşerî olarak tanınan ve uzun süre Mekke'de yaşadığı için Cârûllah lâkabıyla anılan Ebu’l-Kasım Mahmud b. Ömer ez-Zemahşerî, özellikle Arap dili ve edebiyatı konusunda otorite kabul edilmiş ve aslen Arap olmamasına rağmen Şeyhu’l-Arabiyye (Arapçanın pîri) diye nitelendirilmiştir. Hadis, fıkıh, kelâm gibi ilimlerde de geniş bilgiye sahip bulunan ve bu alanlarda başucu niteliğinde eserler telif eden Zemahşerî’nin eserleri arasında el-Keşşâf’ın yeri bambaşkadır.
Zemahşerî’nin Mu‘tezile akidesine bağlı olması, Keşşâf’ı genel kabulden uzak tutsa da bu tefsiri Kur’ân’ın diline tercüman olan zirve eser haline getiren özelliği yazarının me’ânî, beyân ve bedî’ ilimlerindeki üstün bilgi birikimidir. Nitekim Arap dili ve edebiyatı çerçevesinde Kur’ân-ı Kerîm’e getirdiği şahane açıklamalar, dakik kelime ve kavram analizleriyle Zemahşerî, kelâmullahın üstünlük ve inceliklerini iyi tespit ederek bu alanda zirveyi yakalamış, kendisinden sonraki hemen hemen bütün tefsirleri etkilemiştir.
Ağırlıklı olarak dirayet metoduyla yazdığı Keşşâf’ta Zemahşerî, kıraat farklılıklarına dikkat çekerek bunlar arasında Kur’ân’ın üslûbuna uygun düşenleri tercih etmiştir. Ahkâm âyetlerinden fıkıhta tâbi olduğu Hanefî mezhebine uygun hükümler çıkaran müellif, Şâfiî mezhebine ait görüşlere de yer vermiştir. Eserde uygulanan akılcı metodun bir gereği olarak çelişkili gibi görünen âyetlerin te’vili üzerinde durulurken, Kur’ân’da çelişkili bilgiler bulunmadığı belirtilerek bu husustaki itirazlar cevaplandırılmıştır.
Dördüncü cildi 2018 yılında basılan ve altı cilt halinde tamamlanması planlanan Keşşâf Tefsiri, Prof. Dr. Murat Sülün editörlüğünde alanında yetkin bir çeviri heyeti tarafından yayına hazırlanmış ve orijinal metin ile karşılıklı olarak okuyucuya sunulmuştur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.