Keyif, Günah ve Suç Arasında Osmanlı'da Meyhaneler ve Müdavimleri
Osmanlı Devleti'nde içki; İslâm hukukunun etkisiyle şer‘en vekanunen yasaklanmış, hatta padişahlar gerekli gördükleri zaman yayınladıkları fermanlar aracılığıyla genel içki yasağı getirmiş, meyhaneleri de kapatmıştır. Özellikle içki vemeyhane yasakları uygulayan IV. Murat vecezalandırılacağını bile bile padişahın karşısında içki içme cesareti gösteren Bekri Mustafa'nın hikâyesi, içki tüketimini yasaklama vebuna yönelik karşı çıkışların popüler anlatıdaki bir yansıması olarak konuya ilgi duyan herkesçe bilinmektedir. Devlet idaresi açısından yasak, dini bakımdan ise günah olmasına rağmen hem canlarını hem de ahretlerini tehlikeye atma pahasına Osmanlı toplumunun çeşitli kademelerinde yer alan Müslümanlar arasında içkiden uzak duramayanlar önceki vesonraki yüzyıllarda da olmuştur. 19. yüzyılın ortalarına gelindiğindeyse cezalandırılma korkusu yaşamadan meyhanelere giden, mekân içerisinde yaşadığı sorunları dava edebilen, içki adabı konusunda edindiği tecrübeleri paylaşmaktan çekinmeyen kimselerle karşılaşmak olasıdır. Dikkate alınması gereken önemli bir konu, gayrimüslim Osmanlı tebaasına yine İslâm hukuku çerçevesinde sınırlı bir serbestiyet tanınmış olmasıdır. Üstelik genel içki vemeyhane yasakları her padişah tarafından uygulanmamıştır. Hatta müdahalelerde bulunanlar dahi bir süre sonra genel yasakları kaldırmıştır. O halde hukukî meşruiyeti olan içki tüketimine vemeyhanelere yönelik yasaklayıcı yaklaşımın mantığı nedir? İşte bu çalışma, genel kanının aksine, Osmanlı Devleti'nin İstanbul'un bütününde içki tüketimi ve meyhaneleri kökten yasaklamaya dönük bir politika gütmediğini ileri sürmektedir. Esasında Müslümanlara yasak olan içki ve meyhaneler; genel olarak asayiş ve düzen merkezli bir yaklaşımla geniş çaplı ihlaller ve tehditler yaşandığında geçici sürelerle genel yasak kapsamına alınmıştır. Osmanlı Devleti'nde, 19. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren içki, saklanması gereken bir alışkanlık olmaktan çıkarak bazı kesimlerce modern görünmenin bir parçası haline gelmiştir.
- Açıklama
Osmanlı Devleti'nde içki; İslâm hukukunun etkisiyle şer‘en vekanunen yasaklanmış, hatta padişahlar gerekli gördükleri zaman yayınladıkları fermanlar aracılığıyla genel içki yasağı getirmiş, meyhaneleri de kapatmıştır. Özellikle içki vemeyhane yasakları uygulayan IV. Murat vecezalandırılacağını bile bile padişahın karşısında içki içme cesareti gösteren Bekri Mustafa'nın hikâyesi, içki tüketimini yasaklama vebuna yönelik karşı çıkışların popüler anlatıdaki bir yansıması olarak konuya ilgi duyan herkesçe bilinmektedir. Devlet idaresi açısından yasak, dini bakımdan ise günah olmasına rağmen hem canlarını hem de ahretlerini tehlikeye atma pahasına Osmanlı toplumunun çeşitli kademelerinde yer alan Müslümanlar arasında içkiden uzak duramayanlar önceki vesonraki yüzyıllarda da olmuştur. 19. yüzyılın ortalarına gelindiğindeyse cezalandırılma korkusu yaşamadan meyhanelere giden, mekân içerisinde yaşadığı sorunları dava edebilen, içki adabı konusunda edindiği tecrübeleri paylaşmaktan çekinmeyen kimselerle karşılaşmak olasıdır. Dikkate alınması gereken önemli bir konu, gayrimüslim Osmanlı tebaasına yine İslâm hukuku çerçevesinde sınırlı bir serbestiyet tanınmış olmasıdır. Üstelik genel içki vemeyhane yasakları her padişah tarafından uygulanmamıştır. Hatta müdahalelerde bulunanlar dahi bir süre sonra genel yasakları kaldırmıştır. O halde hukukî meşruiyeti olan içki tüketimine vemeyhanelere yönelik yasaklayıcı yaklaşımın mantığı nedir? İşte bu çalışma, genel kanının aksine, Osmanlı Devleti'nin İstanbul'un bütününde içki tüketimi ve meyhaneleri kökten yasaklamaya dönük bir politika gütmediğini ileri sürmektedir. Esasında Müslümanlara yasak olan içki ve meyhaneler; genel olarak asayiş ve düzen merkezli bir yaklaşımla geniş çaplı ihlaller ve tehditler yaşandığında geçici sürelerle genel yasak kapsamına alınmıştır. Osmanlı Devleti'nde, 19. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren içki, saklanması gereken bir alışkanlık olmaktan çıkarak bazı kesimlerce modern görünmenin bir parçası haline gelmiştir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.