Kim Bir Milyar Kazanmak İster?
"Bayan Taylor da mutlu görünüyor." "Sersem Hintliler, ellerine bir şişe viski tutuşturdun muydu, yaptıramayacağın yoktur." Bhagwati bahçe kapısının yanından sırıtıyor. Neler olup bittiğine dair en ufak bir fikri yok. Ama o, ne zaman Sahib ve Memsahib gülümserse, sırıtır. Ayrıca, Maggie'yi kısacık etekleriyle her gördüğünde de sırıtır. Gülümseyen bir tek ben varım. Evet, biliyorum, biz hizmetkârlar görünmez insanlarız. Davetlerde ve aile toplantılarında ne görülür ne de işitiliriz. Ama kendi ülkenin kafa sayımının da dışında bırakılmak biraz fazla kaçıyor. Ayrıca şu Taylor ailesi fertlerinin ikide bir o züppe tonlamalarıyla ‘sersem Hintliler' demesinden de bıktım. Buraya geldim geleli belki elli kez duymuşumdur bu ifadeyi. Her seferinde de hanım beynime çıkıyor. Tamam, postacının ve elektrikçinin ve telefon tamircisinin ve polis memurunun ve şimdi de sayım memurunun viskiye zaafları olabilir ama bu demek değildir ki bütün Hintliler ayyaştır. Bir gün Bayan Taylor'a bunu anlatmak isterdim. Ama hiçbir zaman yapamayacağımı da biliyorum. Delhi'nin lüks mahallelerinden birinde güzel bir evde yaşıyorsanız ve ayda bin beş yüz rupi kazanıyorsanız, evet, bin beş yüz, gururu ikinci plana oymayı ve Sahib ve Memsahib ne zaman gülümserse, o zaman gülümsemeyi öğreniyordunuz." Seçim meraklılarının sahte demokrasisine, sinema meraklılarının Hollywood'u Bollywood'una, ergenlikten sonra egzotik din seçme saçmalığına girenlerin sahre bir "guru"ya bağlanma hikâyelerine bayılanlar için: Hindistan'ın, demokrasi karşıtı kast sistemini, star sisteminin sömürdüğü sıradan fakir insanları, dinlerin de sahtekârlık ve gaddarlıkla dolu olduğunu gösteren sarsıcı bir kitap...
- Açıklama
"Bayan Taylor da mutlu görünüyor." "Sersem Hintliler, ellerine bir şişe viski tutuşturdun muydu, yaptıramayacağın yoktur." Bhagwati bahçe kapısının yanından sırıtıyor. Neler olup bittiğine dair en ufak bir fikri yok. Ama o, ne zaman Sahib ve Memsahib gülümserse, sırıtır. Ayrıca, Maggie'yi kısacık etekleriyle her gördüğünde de sırıtır. Gülümseyen bir tek ben varım. Evet, biliyorum, biz hizmetkârlar görünmez insanlarız. Davetlerde ve aile toplantılarında ne görülür ne de işitiliriz. Ama kendi ülkenin kafa sayımının da dışında bırakılmak biraz fazla kaçıyor. Ayrıca şu Taylor ailesi fertlerinin ikide bir o züppe tonlamalarıyla ‘sersem Hintliler' demesinden de bıktım. Buraya geldim geleli belki elli kez duymuşumdur bu ifadeyi. Her seferinde de hanım beynime çıkıyor. Tamam, postacının ve elektrikçinin ve telefon tamircisinin ve polis memurunun ve şimdi de sayım memurunun viskiye zaafları olabilir ama bu demek değildir ki bütün Hintliler ayyaştır. Bir gün Bayan Taylor'a bunu anlatmak isterdim. Ama hiçbir zaman yapamayacağımı da biliyorum. Delhi'nin lüks mahallelerinden birinde güzel bir evde yaşıyorsanız ve ayda bin beş yüz rupi kazanıyorsanız, evet, bin beş yüz, gururu ikinci plana oymayı ve Sahib ve Memsahib ne zaman gülümserse, o zaman gülümsemeyi öğreniyordunuz." Seçim meraklılarının sahte demokrasisine, sinema meraklılarının Hollywood'u Bollywood'una, ergenlikten sonra egzotik din seçme saçmalığına girenlerin sahre bir "guru"ya bağlanma hikâyelerine bayılanlar için: Hindistan'ın, demokrasi karşıtı kast sistemini, star sisteminin sömürdüğü sıradan fakir insanları, dinlerin de sahtekârlık ve gaddarlıkla dolu olduğunu gösteren sarsıcı bir kitap...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.