%19
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789754707755
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
274
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Çeviren
Ali Berktay
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kimlik PazarlığıFransa ve Almanya'da Devlet ve Göçmen İlişkileri

18,52TL
14,82TL
%19
Satışta değil
9789754707755
377958
Kimlik Pazarlığı
Kimlik Pazarlığı Fransa ve Almanya'da Devlet ve Göçmen İlişkileri
14.82

Toplu kimliklerin oluşumunda devletlerin rolü nedir? Bu kitapta, Fransa ve Almanya'da devletle Müslüman göçmenler arasındaki ilişkilerden hareket ederek, "ulusal modellere' dayalı çözümlemelerin sınırları gösteriliyor. Kamu alanında ortaya çıkan farklılıklar, ulusal bütünlüğe dokunulmadan birbirine nasıl eklemlenir? Amerika'yı kendilerine bu konuda hem örnek hem de karşı-örnek alarak kabul eden bu iki ülkede, siyasal tepkiler de ilginç bir benzerlik sunuyorlar. Üçü de metod olarak demokrasiyi benimseyip, kimliklerin kendilerini ifade etmeleri konusunda bir tür "liberalizm"den esinleniyorlar. Bu durumda ortaya çözülmesi zor bir ikilem çıkıyor: "Farklılıkların" tanınmasıyla, kaynak dağılımında "farklılıklara" olan ilgisizlik arasında nasıl bir denge kurulabilir? Kastoryano'ya göre, kimlik pazarlığı, bu ikilemi çözebilecek bir model. Demokratik devlet, göçmen kimlikleriyle ilgili öngörülmedik sorunları aşmak ve yeni bir tarihsel uzlaşmaya varabilmek için, kimlik pazarlığı sürecinden başka bir yol seçebilir mi? Fransa, laikliği İslam aracılığıyla yeniden tartışıyor. Almanya, Türklerin kalıcı olarak yerleşmesiyle, yurttaşlık kavramını gözden geçiriyor. Amerika ise, yeni cemaatçi girişimler üzerinden melting-pot'u yeniden tanımlıyor. "Kimlik pazarlığı", demokrasi içinde, devletle cemaatler arasındaki karşılıklı güvenin yeniden oluşturulması sürecinin adı değil mi? Bu kitapta, günümüz Türkiyesi için de geçerli olan bu sorulara, somut olgularla işlenmiş yanıtlar bulacaksınız.

  • Açıklama
    • Toplu kimliklerin oluşumunda devletlerin rolü nedir? Bu kitapta, Fransa ve Almanya'da devletle Müslüman göçmenler arasındaki ilişkilerden hareket ederek, "ulusal modellere' dayalı çözümlemelerin sınırları gösteriliyor. Kamu alanında ortaya çıkan farklılıklar, ulusal bütünlüğe dokunulmadan birbirine nasıl eklemlenir? Amerika'yı kendilerine bu konuda hem örnek hem de karşı-örnek alarak kabul eden bu iki ülkede, siyasal tepkiler de ilginç bir benzerlik sunuyorlar. Üçü de metod olarak demokrasiyi benimseyip, kimliklerin kendilerini ifade etmeleri konusunda bir tür "liberalizm"den esinleniyorlar. Bu durumda ortaya çözülmesi zor bir ikilem çıkıyor: "Farklılıkların" tanınmasıyla, kaynak dağılımında "farklılıklara" olan ilgisizlik arasında nasıl bir denge kurulabilir? Kastoryano'ya göre, kimlik pazarlığı, bu ikilemi çözebilecek bir model. Demokratik devlet, göçmen kimlikleriyle ilgili öngörülmedik sorunları aşmak ve yeni bir tarihsel uzlaşmaya varabilmek için, kimlik pazarlığı sürecinden başka bir yol seçebilir mi? Fransa, laikliği İslam aracılığıyla yeniden tartışıyor. Almanya, Türklerin kalıcı olarak yerleşmesiyle, yurttaşlık kavramını gözden geçiriyor. Amerika ise, yeni cemaatçi girişimler üzerinden melting-pot'u yeniden tanımlıyor. "Kimlik pazarlığı", demokrasi içinde, devletle cemaatler arasındaki karşılıklı güvenin yeniden oluşturulması sürecinin adı değil mi? Bu kitapta, günümüz Türkiyesi için de geçerli olan bu sorulara, somut olgularla işlenmiş yanıtlar bulacaksınız.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat