Kitab-ı Cihannüma (Osmanlıca) (Ciltli)
Bizler, insanlık tarihinin büyük medeniyet havzası içinde yer alan bir coğrafyada yaşıyoruz. Köklü bir tarihe, zengin bir kültürel mirasa sahibiz. Özellikle bir dünya kenti olan İstanbul'umuz, farklı medeniyet tecrübelerinin yaşanmasına beşiklik etmiş ve tarih boyunca çok önemli bilimsel çalışmaların da merkezi olmuştur. Ecdadımızın kurduğu mektep ve medreseler, kütüphaneler ve diğer ilim müesseseleri, uzun asırlar Doğu'dan ve Batı'dan bilim ve düşünce aşıklarının cazibe merkezi olmuştur.
Böylesine bir bilim ve kültür muhitinde yetişen Katip Çelebi, Türk, Osmanlı ve İslam düşüncesinin son asırlarda yetişen en seçkin temsilcilerinden birisidir. Uzmanların ifadesiyle o, yaşadığı çağda İslam bilim ve tefekküründe yeni bir atılımı başlatan kişi, adeta bir aydınlanma önderidir.
Araştırmacı bilim adamı tipinin de en parlak örneklerinden birisi olan bu büyük bilgin ve düşünür, yaşadığı zamanın şartlarına göre yapılabilecek çalışmaların en mükemmelini yapmak için elinden gelen gayreti fazlasıyla göstermiştir. Bitmez tükenmez bir azimle, 48 yıl gibi kısa bir ömre yirmiyi aşkın binlerce sayfalık abidevi eseri sığdırmayı başarabilmiştir.
Batılı bilim ve kültür çevrelerinin de yakınen tanıdığı Katip Çelebi, Keşfü'z-Zunûn isimli eşsiz bibliyografya çalışması ile, İslam kültür ve medeniyetinin ihtişamını ve Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde muhafaza edilmekte olan zengin mirası gözler önüne sermiştir. Bu eseri, İslam bilim ve düşüncesi alanında çalışan araştırmacıların ellerinden hiç düşürmedikleri temel başvuru kaynaklarından birisi olmuştur.
Diğer yandan İslam coğrafya literatürünün son büyük yazarlarından olan Katip Çelebi, Cihannüma isimli eseriyle, Doğu'da ve Batı'da haklı bir şöhret kazanmış, eseri Latince, Fransızca ve Almanca'ya kısmen de olsa tercüme edilmiştir. İstanbul'da doğup büyüyen ve en verimli çağında yine İstanbul'da vefat eden ilim ve kültür abidesi bu büyük zâta bir vefa borcu olarak, vefatının 350. yılında, uluslararası bir sempozyum düzenlemiş bulunuyoruz. Bu suretle bu seçkim hemşehrimizi, ülkemizin ve uluslararası camianın yeniden hatırlamasını ve tanımasını amaçladık.
- Açıklama
Bizler, insanlık tarihinin büyük medeniyet havzası içinde yer alan bir coğrafyada yaşıyoruz. Köklü bir tarihe, zengin bir kültürel mirasa sahibiz. Özellikle bir dünya kenti olan İstanbul'umuz, farklı medeniyet tecrübelerinin yaşanmasına beşiklik etmiş ve tarih boyunca çok önemli bilimsel çalışmaların da merkezi olmuştur. Ecdadımızın kurduğu mektep ve medreseler, kütüphaneler ve diğer ilim müesseseleri, uzun asırlar Doğu'dan ve Batı'dan bilim ve düşünce aşıklarının cazibe merkezi olmuştur.
Böylesine bir bilim ve kültür muhitinde yetişen Katip Çelebi, Türk, Osmanlı ve İslam düşüncesinin son asırlarda yetişen en seçkin temsilcilerinden birisidir. Uzmanların ifadesiyle o, yaşadığı çağda İslam bilim ve tefekküründe yeni bir atılımı başlatan kişi, adeta bir aydınlanma önderidir.
Araştırmacı bilim adamı tipinin de en parlak örneklerinden birisi olan bu büyük bilgin ve düşünür, yaşadığı zamanın şartlarına göre yapılabilecek çalışmaların en mükemmelini yapmak için elinden gelen gayreti fazlasıyla göstermiştir. Bitmez tükenmez bir azimle, 48 yıl gibi kısa bir ömre yirmiyi aşkın binlerce sayfalık abidevi eseri sığdırmayı başarabilmiştir.
Batılı bilim ve kültür çevrelerinin de yakınen tanıdığı Katip Çelebi, Keşfü'z-Zunûn isimli eşsiz bibliyografya çalışması ile, İslam kültür ve medeniyetinin ihtişamını ve Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde muhafaza edilmekte olan zengin mirası gözler önüne sermiştir. Bu eseri, İslam bilim ve düşüncesi alanında çalışan araştırmacıların ellerinden hiç düşürmedikleri temel başvuru kaynaklarından birisi olmuştur.
Diğer yandan İslam coğrafya literatürünün son büyük yazarlarından olan Katip Çelebi, Cihannüma isimli eseriyle, Doğu'da ve Batı'da haklı bir şöhret kazanmış, eseri Latince, Fransızca ve Almanca'ya kısmen de olsa tercüme edilmiştir. İstanbul'da doğup büyüyen ve en verimli çağında yine İstanbul'da vefat eden ilim ve kültür abidesi bu büyük zâta bir vefa borcu olarak, vefatının 350. yılında, uluslararası bir sempozyum düzenlemiş bulunuyoruz. Bu suretle bu seçkim hemşehrimizi, ülkemizin ve uluslararası camianın yeniden hatırlamasını ve tanımasını amaçladık.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.