Benjamin ve Adorno'nun yakın arkadaşı, Simmel ve Lukacs'ın en yetenekli "öğrencisi" Siegfried Kracauer'in 1920'lerde ve 30'ların başlarında Frankfurter Zeitung gazetesinde yazdığı çok sayıda deneme arasından, bizzat kendisinin 1963 yılında yaptığı bir seçki Kitle Süsü.
Bir dönemin ruhunu, kendi hakkında verdiği yargılara bakarak değil, ona ait yüzeysel, geçici, marjinal fenomenleri inceleyerek kavrayabileceğimizi düşünen Kracauer bu kitapta toplanan denemelerinde de bu bilinçli epistemolojik tercihin izini sürüyor. Alışveriş merkezleri, seyahat, dansçı kızlar, fotoğraf, çok satan kitaplar, otel lobileri, biyografiler ve sinema üzerinden yalıtılmışlık, yabancılaşma, can sıkıntısı, şehir kültürü, bireyle grup arasındaki ilişki vs. gibi modernliğe özgü temel temaları ele alıyor. Scheler, Simmel, Benjamin ve Kafka üzerine yazdığı yazılarda da bir yandan bu düşünür ve yazarları analiz ederken bir yandan da kendi felsefi konumunu serimliyor.
"Günümüzün çok satan kitaplarının, hayatta kalma içgüdüsüyle hareket eden okurunun, can sıkıcı soruların suskunluğun derinliklerine gömülmesi kadar arzuladığı başka bir şey daha yoktur," diyen Kracauer, okuru tam da bu tür rahatsız edici sorularla yüzleştiriyor bu müthiş denemelerinde.
- Açıklama
Benjamin ve Adorno'nun yakın arkadaşı, Simmel ve Lukacs'ın en yetenekli "öğrencisi" Siegfried Kracauer'in 1920'lerde ve 30'ların başlarında Frankfurter Zeitung gazetesinde yazdığı çok sayıda deneme arasından, bizzat kendisinin 1963 yılında yaptığı bir seçki Kitle Süsü.
Bir dönemin ruhunu, kendi hakkında verdiği yargılara bakarak değil, ona ait yüzeysel, geçici, marjinal fenomenleri inceleyerek kavrayabileceğimizi düşünen Kracauer bu kitapta toplanan denemelerinde de bu bilinçli epistemolojik tercihin izini sürüyor. Alışveriş merkezleri, seyahat, dansçı kızlar, fotoğraf, çok satan kitaplar, otel lobileri, biyografiler ve sinema üzerinden yalıtılmışlık, yabancılaşma, can sıkıntısı, şehir kültürü, bireyle grup arasındaki ilişki vs. gibi modernliğe özgü temel temaları ele alıyor. Scheler, Simmel, Benjamin ve Kafka üzerine yazdığı yazılarda da bir yandan bu düşünür ve yazarları analiz ederken bir yandan da kendi felsefi konumunu serimliyor.
"Günümüzün çok satan kitaplarının, hayatta kalma içgüdüsüyle hareket eden okurunun, can sıkıcı soruların suskunluğun derinliklerine gömülmesi kadar arzuladığı başka bir şey daha yoktur," diyen Kracauer, okuru tam da bu tür rahatsız edici sorularla yüzleştiriyor bu müthiş denemelerinde.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.