%30
Klasik Yunan Mitolojisi Şefik Can
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789754378580
Boyut
16.50x23.50
Sayfa Sayısı
566
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
20
Basım Tarihi
2021-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe

Klasik Yunan Mitolojisi

Yazar: Şefik Can
Yayınevi : Ötüken Neşriyat
165,00TL
115,50TL
%30
Satışta değil
9789754378580
494467
Klasik Yunan Mitolojisi
Klasik Yunan Mitolojisi
115.50

Dünya üzerinde hayat başladıktan milyonlarca sene sonra, varlıkların en güzeli, en şereflisi, en mükemmeli olan insan yaratıldı. İnsanlar yeryüzünde görülüp ve düşünmeye ve hayal kurmaya başladıkları zamanlarda kâinatı ve kendilerini yaratan tanrıyı aramışlardır. Esasen insan yaradılışı itibariyle yaradanı aramak fıtratında halkedilmiştir. Henüz ilmin ışık tutamadığı ve tarihin kaydedemediği, mazinin o karanlık devirlerinde insan, Tanrısını bazen güneşte, bazen yıldızda, bazen denizde, bazen ateşte aramış ve kendi aklınca bulmuş sanarak temsilî heykelini yapmış, mabedini inşa etmiş ve ona tapmıştır. Şu bir gerçek olaydır ki, mağaralarda yaşayan en iptidai insandan, atom devrinin en mütekâmil insanına gelinceye kadar "insanlık" hiçbir zaman Tanrısız kalmamış ve Tanrısız yaşamamıştır. Tanrıya inanmadığını sandığı, daha doğrusu Tanrısını inkâr ettiği zamanlarda bile, insan, sadece Tanrısını değiştirmiştir, yani bir inancı bırakmış, başka bir inanca sarılmıştır. Dün inandığını bugün inkâr ederken, zavallı, bir mabetten yeni bir mabede girdiğinin farkına varmamış, inkârın da bir iman olduğunu anlayamamıştır. Eski Yunanlıların inandıkları tanrı, tanrıça ve kahramanların hayat ve maceralarından bahseden Mitoloji'yi okurken, insanoğlunun, kendini yaratan Tanrısını, arama ve bulma hususunda yüzyıllar boyunca ne hayaller kurduğunu, ne gayretler sarfettiğini göreceğiz.

  • Açıklama
    • Dünya üzerinde hayat başladıktan milyonlarca sene sonra, varlıkların en güzeli, en şereflisi, en mükemmeli olan insan yaratıldı. İnsanlar yeryüzünde görülüp ve düşünmeye ve hayal kurmaya başladıkları zamanlarda kâinatı ve kendilerini yaratan tanrıyı aramışlardır. Esasen insan yaradılışı itibariyle yaradanı aramak fıtratında halkedilmiştir. Henüz ilmin ışık tutamadığı ve tarihin kaydedemediği, mazinin o karanlık devirlerinde insan, Tanrısını bazen güneşte, bazen yıldızda, bazen denizde, bazen ateşte aramış ve kendi aklınca bulmuş sanarak temsilî heykelini yapmış, mabedini inşa etmiş ve ona tapmıştır. Şu bir gerçek olaydır ki, mağaralarda yaşayan en iptidai insandan, atom devrinin en mütekâmil insanına gelinceye kadar "insanlık" hiçbir zaman Tanrısız kalmamış ve Tanrısız yaşamamıştır. Tanrıya inanmadığını sandığı, daha doğrusu Tanrısını inkâr ettiği zamanlarda bile, insan, sadece Tanrısını değiştirmiştir, yani bir inancı bırakmış, başka bir inanca sarılmıştır. Dün inandığını bugün inkâr ederken, zavallı, bir mabetten yeni bir mabede girdiğinin farkına varmamış, inkârın da bir iman olduğunu anlayamamıştır. Eski Yunanlıların inandıkları tanrı, tanrıça ve kahramanların hayat ve maceralarından bahseden Mitoloji'yi okurken, insanoğlunun, kendini yaratan Tanrısını, arama ve bulma hususunda yüzyıllar boyunca ne hayaller kurduğunu, ne gayretler sarfettiğini göreceğiz.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat