Klişelerin Diktatörlüğü
Klişeler, bilincimizi ve toplumu diktatörvari nasıl egemenlik altına alırlar? Klişeler modern toplumun bütün alanlarını hangi kalıplarla etkiler? Klişelerin toplumsal, sosyal ve dini işlevleri nelerdir? Klişelerin gücünü göreceleştiren stratejiler nelerdir? Klişelerin en fazla sözü edilmeye değer yanı, insanın düşünce becerisini sollaması ve bu şekilde bilinçsiz olarak ruhsal ve duygusal dünyasına işlemesidir. Kişi, farkına varmaksızın klişeleri düşünmeden tekrarlayarak ruh ve duygularını kendiliğinden belirli bir yönde yönlendirirler. Klişelerin modern toplumda her bir alanında mevcut olduğunu görmekteyiz. Nerede olursak olalım (evde veya iş sırasında büroda, üniversitenin ders salonunda veya ölüm ya da doğum sırasında hastanede, evlilik veya boşanma sırasında) düşünce, duygu, niyet ve eylemlerimize şekil veren klişeler dilimizden kayarak yuvarlanırlar. Hakikatte, enflasyona maruz bir ekonomik sistemde paranın değiştirilmesi gibi klişeler de kolayca değiştirilmeye müsaittirler; para gibi kolayca basılmakta ve kolayca harcanmaktadırlar. Bu kitap klişe hakkında sosyolojik bir teori geliştirmeyi denemektedir. Şüphesiz ki böyle bir girişim, bilincimizi ve toplumu denetim altına alan klişelerin diktatörlüğüne karşı sosyolojik olarak öç almak için hala geriye kalan tek şanstır. Anlaşılacağı üzere İnsanlar klişelerden kaçınamazlar, çünkü tıpkı kurumlar gibi günlük yaşamlarındaki işlemler ve ilişkiler kadar toplumun tümünün de işlev görmesi için ona ihtiyaç duyarlar. Klişe, siyasal ve dinsel propaganda için oldukça kullanışlıdır, çünkü eleştirel tefekkürü ortadan kaldırmaktadır. Klişe, insanların sağduyusal olarak şüphelenmedikleri doğallıkları İçinde insana hitap eder. Küreselleşen ve hızlı elektronik iletişimin yaygınlaştığı dünyamızda, şüpheye yer vermez bir biçimde klişeler bombardımanı altındayız. Her zamankinden daha fazla eleştirel bir tefekküre ve klişeler karşısında mesafeli bir duruşa ihtiyacımız bulunmaktadır. Ben hala din, bilim, sanat ve hiç unutmayalım mizahın klişeye açık oldukları gibi, aynı zamanda klişeleri kırmak İçin çaba sarf ettikleri fikrindeyim. Ve özellikle profetik/nebevi, monoteist dinler başka bir gerçeklik peygamberler yoluyla beliren ve klişelerimizi altüst eden Tanrısal gerçeklik ışığında klişelerin ayartmalarını etkisiz kılmaktadırlar.
- Açıklama
Klişeler, bilincimizi ve toplumu diktatörvari nasıl egemenlik altına alırlar? Klişeler modern toplumun bütün alanlarını hangi kalıplarla etkiler? Klişelerin toplumsal, sosyal ve dini işlevleri nelerdir? Klişelerin gücünü göreceleştiren stratejiler nelerdir? Klişelerin en fazla sözü edilmeye değer yanı, insanın düşünce becerisini sollaması ve bu şekilde bilinçsiz olarak ruhsal ve duygusal dünyasına işlemesidir. Kişi, farkına varmaksızın klişeleri düşünmeden tekrarlayarak ruh ve duygularını kendiliğinden belirli bir yönde yönlendirirler. Klişelerin modern toplumda her bir alanında mevcut olduğunu görmekteyiz. Nerede olursak olalım (evde veya iş sırasında büroda, üniversitenin ders salonunda veya ölüm ya da doğum sırasında hastanede, evlilik veya boşanma sırasında) düşünce, duygu, niyet ve eylemlerimize şekil veren klişeler dilimizden kayarak yuvarlanırlar. Hakikatte, enflasyona maruz bir ekonomik sistemde paranın değiştirilmesi gibi klişeler de kolayca değiştirilmeye müsaittirler; para gibi kolayca basılmakta ve kolayca harcanmaktadırlar. Bu kitap klişe hakkında sosyolojik bir teori geliştirmeyi denemektedir. Şüphesiz ki böyle bir girişim, bilincimizi ve toplumu denetim altına alan klişelerin diktatörlüğüne karşı sosyolojik olarak öç almak için hala geriye kalan tek şanstır. Anlaşılacağı üzere İnsanlar klişelerden kaçınamazlar, çünkü tıpkı kurumlar gibi günlük yaşamlarındaki işlemler ve ilişkiler kadar toplumun tümünün de işlev görmesi için ona ihtiyaç duyarlar. Klişe, siyasal ve dinsel propaganda için oldukça kullanışlıdır, çünkü eleştirel tefekkürü ortadan kaldırmaktadır. Klişe, insanların sağduyusal olarak şüphelenmedikleri doğallıkları İçinde insana hitap eder. Küreselleşen ve hızlı elektronik iletişimin yaygınlaştığı dünyamızda, şüpheye yer vermez bir biçimde klişeler bombardımanı altındayız. Her zamankinden daha fazla eleştirel bir tefekküre ve klişeler karşısında mesafeli bir duruşa ihtiyacımız bulunmaktadır. Ben hala din, bilim, sanat ve hiç unutmayalım mizahın klişeye açık oldukları gibi, aynı zamanda klişeleri kırmak İçin çaba sarf ettikleri fikrindeyim. Ve özellikle profetik/nebevi, monoteist dinler başka bir gerçeklik peygamberler yoluyla beliren ve klişelerimizi altüst eden Tanrısal gerçeklik ışığında klişelerin ayartmalarını etkisiz kılmaktadırlar.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.