Bu kitapta, ödüllü yazar Salim NİZAM'ın; Ömer Seyfettin, Orhan Kemal, Mahmut Tunaboylu, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul, Ümit Kaftancıoğlu Hikâye Yarışması gibi çeşitli yarışmalarda elde ettiği ödüllü hikâyeleri yer almaktadır. “Sarıköy ile Üzümlübağ arasındaki sarp sırtlarda, ilkbahar ve sonbahar aylarında sarıçiğdemler açar. Köylülerin Çiğdemsırtı olarak nitelendirdikleri yerden hiç kimse çiçek toplamaya cesaret edemez. Oradan çiçek toplayanların kara büyüye tutulacağına inanılır. Ve ne zaman bir çiğdem koparılsa Verena'nın mezarında bir mum yandığı söylenir.”
Köy Saatçisi 1970 yılında Gönen'de doğan Salim Nizam, hâlâ, çocukluğunu, ilk gençlik yıllarını geçirdiği, dallanıp budaklandığı, kök saldığı Gönen'de yaşıyor. Gönen'de tomurcuğa duran ağaç, doğduğu, büyüdüğü ve yaşamaya devam ettiği toprağın, bizi artık ardında bırakan bir zamanın türküsünü söylüyor. Gönen'i merkeze alarak çeşitlendirdiği hikâyelerinde, insana ve insanın hüzünlü, trajik hikâyelerine kulak kabartıyor. Hilmi Yavuz'un: “hüzün ki en çok yakışandır bize/belki de en çok anladığımız” dizelerinde dile geldiği gibi, hüzün, Salim Nizam hikâyelerini besleyip büyüten, yaşatan önemli damarlardan biri.
Kitaptaki hikâyeler 1970'li yıllardan başlayıp yüzlerce yıl geriye doğru çeşitlenirken, aradaki büyük zaman farkına rağmen aralarındaki bağlantı, iç içe geçmişlik, yüzlerce yıl sonra bile bu topraklarda insanın kaderinin aynı olduğunu fısıldıyor okuyucusuna.
-Prof.Dr. Salim Çonoğlu / Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
- Açıklama
Bu kitapta, ödüllü yazar Salim NİZAM'ın; Ömer Seyfettin, Orhan Kemal, Mahmut Tunaboylu, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul, Ümit Kaftancıoğlu Hikâye Yarışması gibi çeşitli yarışmalarda elde ettiği ödüllü hikâyeleri yer almaktadır. “Sarıköy ile Üzümlübağ arasındaki sarp sırtlarda, ilkbahar ve sonbahar aylarında sarıçiğdemler açar. Köylülerin Çiğdemsırtı olarak nitelendirdikleri yerden hiç kimse çiçek toplamaya cesaret edemez. Oradan çiçek toplayanların kara büyüye tutulacağına inanılır. Ve ne zaman bir çiğdem koparılsa Verena'nın mezarında bir mum yandığı söylenir.”
Köy Saatçisi 1970 yılında Gönen'de doğan Salim Nizam, hâlâ, çocukluğunu, ilk gençlik yıllarını geçirdiği, dallanıp budaklandığı, kök saldığı Gönen'de yaşıyor. Gönen'de tomurcuğa duran ağaç, doğduğu, büyüdüğü ve yaşamaya devam ettiği toprağın, bizi artık ardında bırakan bir zamanın türküsünü söylüyor. Gönen'i merkeze alarak çeşitlendirdiği hikâyelerinde, insana ve insanın hüzünlü, trajik hikâyelerine kulak kabartıyor. Hilmi Yavuz'un: “hüzün ki en çok yakışandır bize/belki de en çok anladığımız” dizelerinde dile geldiği gibi, hüzün, Salim Nizam hikâyelerini besleyip büyüten, yaşatan önemli damarlardan biri.
Kitaptaki hikâyeler 1970'li yıllardan başlayıp yüzlerce yıl geriye doğru çeşitlenirken, aradaki büyük zaman farkına rağmen aralarındaki bağlantı, iç içe geçmişlik, yüzlerce yıl sonra bile bu topraklarda insanın kaderinin aynı olduğunu fısıldıyor okuyucusuna.
-Prof.Dr. Salim Çonoğlu / Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.