KozmopolitizmDünya Yurttaşlığının Felsefesi
Kozmopolitizm, ulusal topluluklarda olduğu gibi, insanlık topluluğunda da bir arada var olma alışkanlıkları geliştirmemiz gerektiği şeklindeki basit düşünceyle başlar: Eski anlamıyla söyleşi, birlikte yaşama ve ortaklaşma.
Dünya nüfusunun 21. yüzyılın ortalarında yaklaşık dokuz milyara ulaşması bekleniyor. Toplumların birbirinden bir bal peteği misali temiz ve düzgün bir şekilde ayrıldığı bir dünya artık ciddi bir seçenek değildir. Kaçınılmaz son: İster hoşumuza gitsin, ister gitmesin, “yabancılar”la diyalog artık bir zorunluluktur.
Kwame Anthony Appiah, soyut görünen “değerler ne kadar gerçektir?” “Farklılıktan söz ettiğimizde neden bahsediyoruz?” Ahlak ile davranış ne zaman çatışır?” “Kültüre sahip olunabilir mi?” gibi sorulara, insanların yaşamlarında karşılaştığı somut örneklerden yola çıkarak samimi cevaplar arıyor. Batı düşünündeki “biz” ve “onlar” bölünmüşlüğüne dayalı, farklılıkları öne çıkaran yaklaşımı reddediyor, “medeniyetler çatışması” tezine karşı “diyalog” kavramını ve kültürler arası karşılıklı anlayış fikrini ön plana çıkararak kafalardaki bölünmüşlüğü biraz da olsun zorlaştırmayı umuyor.
- Açıklama
Kozmopolitizm, ulusal topluluklarda olduğu gibi, insanlık topluluğunda da bir arada var olma alışkanlıkları geliştirmemiz gerektiği şeklindeki basit düşünceyle başlar: Eski anlamıyla söyleşi, birlikte yaşama ve ortaklaşma.
Dünya nüfusunun 21. yüzyılın ortalarında yaklaşık dokuz milyara ulaşması bekleniyor. Toplumların birbirinden bir bal peteği misali temiz ve düzgün bir şekilde ayrıldığı bir dünya artık ciddi bir seçenek değildir. Kaçınılmaz son: İster hoşumuza gitsin, ister gitmesin, “yabancılar”la diyalog artık bir zorunluluktur.
Kwame Anthony Appiah, soyut görünen “değerler ne kadar gerçektir?” “Farklılıktan söz ettiğimizde neden bahsediyoruz?” Ahlak ile davranış ne zaman çatışır?” “Kültüre sahip olunabilir mi?” gibi sorulara, insanların yaşamlarında karşılaştığı somut örneklerden yola çıkarak samimi cevaplar arıyor. Batı düşünündeki “biz” ve “onlar” bölünmüşlüğüne dayalı, farklılıkları öne çıkaran yaklaşımı reddediyor, “medeniyetler çatışması” tezine karşı “diyalog” kavramını ve kültürler arası karşılıklı anlayış fikrini ön plana çıkararak kafalardaki bölünmüşlüğü biraz da olsun zorlaştırmayı umuyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.