Küçük Asya'dan Türkiye'yeAzınlıklar, Etnik-Milli Homojenleştirme, Diasporalar
Michel Bruneau, bu kapsamlı çalışmasında Küçük Asya'nın yani Anadolu'nun kadim halklarının,dinî ve etnik topluluklarının; Rumların, Ermenilerin, Kürtlerin, Türklerin ve Asuri-Keldanilerin yazgısına dair, tarihin eski dönemlerinden bugüne uzanan bir inceleme sunuyor. Yazar, geniş bir Türk-İran coğrafyasını merkeze alan yaklaşımıyla, Antik Yunan şehir devletlerinden başlayıp günümüz Türkiyesi'ne kadar uzanan farklı devletleşme mantıklarını karşılaştırıyor, toprağın millileştirilmesini hedefleyen politikaları coğrafi-tarihsel bir bakış açısıyla sunuyor. Küçük Asya'dan Türkiye'ye, özellikle azınlıkların yaşamının bir parçası haline gelen baskı ve yerinden edilmeleri eleştirel bir yaklaşımla ele alan, tarihe şerh düşen bir çalışma...
“Hem Avrupa hem de Asya ile temas halindeki Anadolu coğrafyası, özellikle emperyal geleneğe sahip iki halk arasında fetih ve savaşlara yol açan ihtirasların mekânı olmuştur. Yurtlarından koparılan ve atalarından kalma toprakları ellerinden alınan kurbanlar ‘kayıp vatanlarını' unutmadılar ve maruz kalınan manevi ve maddi zararların tanınması taleplerini son zamanlarda artan bir ısrarla dile getiriyorlar.”
- Açıklama
Michel Bruneau, bu kapsamlı çalışmasında Küçük Asya'nın yani Anadolu'nun kadim halklarının,dinî ve etnik topluluklarının; Rumların, Ermenilerin, Kürtlerin, Türklerin ve Asuri-Keldanilerin yazgısına dair, tarihin eski dönemlerinden bugüne uzanan bir inceleme sunuyor. Yazar, geniş bir Türk-İran coğrafyasını merkeze alan yaklaşımıyla, Antik Yunan şehir devletlerinden başlayıp günümüz Türkiyesi'ne kadar uzanan farklı devletleşme mantıklarını karşılaştırıyor, toprağın millileştirilmesini hedefleyen politikaları coğrafi-tarihsel bir bakış açısıyla sunuyor. Küçük Asya'dan Türkiye'ye, özellikle azınlıkların yaşamının bir parçası haline gelen baskı ve yerinden edilmeleri eleştirel bir yaklaşımla ele alan, tarihe şerh düşen bir çalışma...
“Hem Avrupa hem de Asya ile temas halindeki Anadolu coğrafyası, özellikle emperyal geleneğe sahip iki halk arasında fetih ve savaşlara yol açan ihtirasların mekânı olmuştur. Yurtlarından koparılan ve atalarından kalma toprakları ellerinden alınan kurbanlar ‘kayıp vatanlarını' unutmadılar ve maruz kalınan manevi ve maddi zararların tanınması taleplerini son zamanlarda artan bir ısrarla dile getiriyorlar.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.