Fransız şair ve çevirmen Claire Lajus, seçilmiş şiirlerinden oluşan Kulağı Kirişte adlı kitabıyla ilk kez Türkçede! Şiirleri Fransızca aslından Aytekin Karaçoban çevirdi. Özdemir İnce'nin önsözüyle...
“Epeyce gölgeli, sert şiirler. İnsan varlığının sınırları… sınırlar mı yoksa sınırların iç bölgesi mi önemli? Şair ‘çatlak' sözcüğünü seviyor: İnsan bir çatlaktır. Bütün anlamlarıyla çatlak ve şair bu çatlakları sıvamıyor, lehimlemiyor. Çelişkiler çarpışıyor; yokluğun varlığı/varlığın yokluğu.”
Özdemir İnce
“Claire Lajus kâh iç dünyayı, kâh siperlerindeki insanın görünmez duyarlığını, kâh dünyanın yürek atışını, onun tuhaflığını ve adaletsizliklerini bulgulayan adımlarını ölçülü atıyor. Serüvenin sınırlarını tanırken, ince ten ya da kaya olsun, canlı varlığın birçok biçimi içine dalışlarıyla anlamı yeniden yaratıyor. Şair kendisini çevreleyen şeyin özünü ardı ardına küçük dokunuşlarla, önce seyretmeyle, bulmanın ve yitirmenin sarsılmaz bilinciyle, sonra da duygudaşlıkla algılıyor, tarihe tutunuyor.”
Michel Cassir
Kitaptan bir alıntı: Kenar alanımızdır, kıskanırız özgürlüğümüzü, yabani kalırız ötekilere, kalıp bakış bozarız oyunu ve geçiş yollarımızda araştırmalarımız sürdürür direngenliği, gözleriz yırtıcı arzumuz dayatmacı bilgemizi, ötekiler resimler yapıştıracaklar, bizi biçimsizleştirmek isteyecekler, bizi durmadan tuzaklarımız, çatlaklarımızı kollayan kuşkular yakalayacaklar, kulakları kirişte, çatlaklarımız acı çektirecekler bize, acı çekeceğiz ama kenarı koruyacağız.
- Açıklama
Fransız şair ve çevirmen Claire Lajus, seçilmiş şiirlerinden oluşan Kulağı Kirişte adlı kitabıyla ilk kez Türkçede! Şiirleri Fransızca aslından Aytekin Karaçoban çevirdi. Özdemir İnce'nin önsözüyle...
“Epeyce gölgeli, sert şiirler. İnsan varlığının sınırları… sınırlar mı yoksa sınırların iç bölgesi mi önemli? Şair ‘çatlak' sözcüğünü seviyor: İnsan bir çatlaktır. Bütün anlamlarıyla çatlak ve şair bu çatlakları sıvamıyor, lehimlemiyor. Çelişkiler çarpışıyor; yokluğun varlığı/varlığın yokluğu.”
Özdemir İnce
“Claire Lajus kâh iç dünyayı, kâh siperlerindeki insanın görünmez duyarlığını, kâh dünyanın yürek atışını, onun tuhaflığını ve adaletsizliklerini bulgulayan adımlarını ölçülü atıyor. Serüvenin sınırlarını tanırken, ince ten ya da kaya olsun, canlı varlığın birçok biçimi içine dalışlarıyla anlamı yeniden yaratıyor. Şair kendisini çevreleyen şeyin özünü ardı ardına küçük dokunuşlarla, önce seyretmeyle, bulmanın ve yitirmenin sarsılmaz bilinciyle, sonra da duygudaşlıkla algılıyor, tarihe tutunuyor.”
Michel Cassir
Kitaptan bir alıntı: Kenar alanımızdır, kıskanırız özgürlüğümüzü, yabani kalırız ötekilere, kalıp bakış bozarız oyunu ve geçiş yollarımızda araştırmalarımız sürdürür direngenliği, gözleriz yırtıcı arzumuz dayatmacı bilgemizi, ötekiler resimler yapıştıracaklar, bizi biçimsizleştirmek isteyecekler, bizi durmadan tuzaklarımız, çatlaklarımızı kollayan kuşkular yakalayacaklar, kulakları kirişte, çatlaklarımız acı çektirecekler bize, acı çekeceğiz ama kenarı koruyacağız.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.