KurbanArnavutluk'un Kalbinde, Siyasetin Dikenli Yollarında
Edi Rama, 2000 yılından itibaren 11 yıl Tiran belediye başkanlığı yaptı. 2005'ten beri Arnavutluk Sosyalist Partisi'nin liderliğini de yürüten Rama, Kurban'da her ne kadar belediye başkanlığı döneminde yaşadıklarını, Arnavutluk siyasetinin iç yüzünü anlatıyorsa da aslında dünyanın her yerindeki siyasi arenalarda yaşanan entrikaları, yozlaşmaları, çarpıklıkları, vizyonsuzluğu cesurca ele alıyor. Bir tür itirafname olan kitabıyla bir yandan kendisiyle, projeleriyle, gerçekleştirdikleri ve gerçekleştiremedikleriyle hesaplaşırken bir yandan da iktidarı sorguluyor. Alışıldık siyasetçi profilinin çok ötesindeki birinden, edebî lezzetler de sunan bir anlatımla geniş bir Arnavutluk ve siyasi dünya resmi.. Ne pahasına olduğunu henüz bilmiyorum ancak alıştım; çamura, bıçağa, yaraya, çelmeye, salyaya alıştım. Ne var ki, hiçbir zaman alışmadığım bir şey var: Bu ülkede siyasetin sadece bu şekilde yapılabileceği fikrine; siyasetin toplumun sorunlarına merhem olabileceğine inananlara buna karşılık olarak damgalanma verdiği düşüncesine; en büyük domuzdan, en küçük salağa kadar profesyonel yalancılar sürüsüne meslek ve gelir sağlayıp ekmek yedirdiği inancına alışmak istemiyorum. Her zaman, her yerde, dünyanın bir ucunda ya da en unutulmuş köyünde, iktidarın sunduğu cezbedici yaşam için değil, iktidarın esir alamadığı iç tutkularından ilham alarak, içinde yaşadözta ları toplum veya toplulukla ilgili amaçları olan, iktidarın sonsuz kışkırtıcılığına karşı durabilen, fikir ve hayalleri yolunda onun vazgeçilmez gücünü kullanabilmek için onunla ortak yaşayan insanlar vardır. Bu güç olmaksızın, dünyayı değiştirme hayalleri, daha yanmadan sönen hayalî ışıklara benzer...
- Açıklama
Edi Rama, 2000 yılından itibaren 11 yıl Tiran belediye başkanlığı yaptı. 2005'ten beri Arnavutluk Sosyalist Partisi'nin liderliğini de yürüten Rama, Kurban'da her ne kadar belediye başkanlığı döneminde yaşadıklarını, Arnavutluk siyasetinin iç yüzünü anlatıyorsa da aslında dünyanın her yerindeki siyasi arenalarda yaşanan entrikaları, yozlaşmaları, çarpıklıkları, vizyonsuzluğu cesurca ele alıyor. Bir tür itirafname olan kitabıyla bir yandan kendisiyle, projeleriyle, gerçekleştirdikleri ve gerçekleştiremedikleriyle hesaplaşırken bir yandan da iktidarı sorguluyor. Alışıldık siyasetçi profilinin çok ötesindeki birinden, edebî lezzetler de sunan bir anlatımla geniş bir Arnavutluk ve siyasi dünya resmi.. Ne pahasına olduğunu henüz bilmiyorum ancak alıştım; çamura, bıçağa, yaraya, çelmeye, salyaya alıştım. Ne var ki, hiçbir zaman alışmadığım bir şey var: Bu ülkede siyasetin sadece bu şekilde yapılabileceği fikrine; siyasetin toplumun sorunlarına merhem olabileceğine inananlara buna karşılık olarak damgalanma verdiği düşüncesine; en büyük domuzdan, en küçük salağa kadar profesyonel yalancılar sürüsüne meslek ve gelir sağlayıp ekmek yedirdiği inancına alışmak istemiyorum. Her zaman, her yerde, dünyanın bir ucunda ya da en unutulmuş köyünde, iktidarın sunduğu cezbedici yaşam için değil, iktidarın esir alamadığı iç tutkularından ilham alarak, içinde yaşadözta ları toplum veya toplulukla ilgili amaçları olan, iktidarın sonsuz kışkırtıcılığına karşı durabilen, fikir ve hayalleri yolunda onun vazgeçilmez gücünü kullanabilmek için onunla ortak yaşayan insanlar vardır. Bu güç olmaksızın, dünyayı değiştirme hayalleri, daha yanmadan sönen hayalî ışıklara benzer...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.