Küresel Ekonominin Analizi ve Geleceği
Yaşadığımız yerküre üzerinde tüm ülkeler, her zaman ue her konuda birbirleriyle kıyasıya mücadelelerini sürdürmektedir. Küreselleşmenin 1960'lı yıllardan itibaren tüm ülkeleri sarıp sarmalamaya başlamasıyla birlikte, reel ue finansal sektör temelinde iktisadi açıdan rekabet kabuk değiştirerek, evrensel bir boyut kazandı. Özellikle ABD, Japonya, Almanya, Çin gibi dünya ticaret pastasından ciddi oranlarda pay alan ülkelerin, tabir yerindeyse öksürmelerinden neredeyse diğer ülkelerin tamamı nezleye yakalanma durumuna geldiler. Bu nedenle içe kapanık, dünyaya karışmayan ama dünyada bana karışmasın mantığının, günümüzde artık hiçbir önemi kalmadı. Ülkelerin bir an önce, iktisadi konular başta olmak üzere sosyal, kültürel ue toplumsal alanlarda açık pazar haline geldiklerini ue rekabet etmekten kaçınılamayacagı gerçeğini, kabul etmekten başka çarelerinin kalmadığını, artık anlamalıdırlar. özellikle cari açık veren, enerji ithalatına bağımlı, Orta Doğu gibi sürekli çatışma kazanının kaynatıldıgı cografi bölgenin yanı başındaki Türkiye'nin pozisyonu, izleyeceği iktisadi ue siyasi çizgi hem önemli hem de çok hassastır. Ancak ülkemiz için değişmeyecek ve takip edilecek tek yol. toplumsal birlikteliği sağlayıp yüksek teknolojiye dayanan reel üretimi, ekonomimizde hakim kılmaktır. Bunu başarırsak, kötü niyetli esen küresel rüzgârların sertliginin ülkemize hiçbir olumsuz etkisi olamaz. Ruzgar kayadan sadece toz alır...
- Açıklama
Yaşadığımız yerküre üzerinde tüm ülkeler, her zaman ue her konuda birbirleriyle kıyasıya mücadelelerini sürdürmektedir. Küreselleşmenin 1960'lı yıllardan itibaren tüm ülkeleri sarıp sarmalamaya başlamasıyla birlikte, reel ue finansal sektör temelinde iktisadi açıdan rekabet kabuk değiştirerek, evrensel bir boyut kazandı. Özellikle ABD, Japonya, Almanya, Çin gibi dünya ticaret pastasından ciddi oranlarda pay alan ülkelerin, tabir yerindeyse öksürmelerinden neredeyse diğer ülkelerin tamamı nezleye yakalanma durumuna geldiler. Bu nedenle içe kapanık, dünyaya karışmayan ama dünyada bana karışmasın mantığının, günümüzde artık hiçbir önemi kalmadı. Ülkelerin bir an önce, iktisadi konular başta olmak üzere sosyal, kültürel ue toplumsal alanlarda açık pazar haline geldiklerini ue rekabet etmekten kaçınılamayacagı gerçeğini, kabul etmekten başka çarelerinin kalmadığını, artık anlamalıdırlar. özellikle cari açık veren, enerji ithalatına bağımlı, Orta Doğu gibi sürekli çatışma kazanının kaynatıldıgı cografi bölgenin yanı başındaki Türkiye'nin pozisyonu, izleyeceği iktisadi ue siyasi çizgi hem önemli hem de çok hassastır. Ancak ülkemiz için değişmeyecek ve takip edilecek tek yol. toplumsal birlikteliği sağlayıp yüksek teknolojiye dayanan reel üretimi, ekonomimizde hakim kılmaktır. Bunu başarırsak, kötü niyetli esen küresel rüzgârların sertliginin ülkemize hiçbir olumsuz etkisi olamaz. Ruzgar kayadan sadece toz alır...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.