Küresel Güç Türkiye21. Yüzyılda Değişen Dünya Dengeleri
Önümüzdeki yüzyılda oluşacak olan bu yeni sistemin adı, “Çok kutuplu dünya düzeni'' olacaktır. Çok kutuplu dünya düzeni çerçevesinde oluşan yeni kutuplar, dünyanın geleceğini belirleyecek, tarihin, insanların ve fikrin yönünü tayin edecektir. 21. Yüzyıl, yeni cephelerin oluştuğu bir yüzyıl olarak kalmayıp, bir geri dönüşünde çağı olacaktır. Kadim milletler eski güçlerini tesis etmek isterken, yeni aktörler dünyanın kendilerini tecrübe etmesini isteyecektir.
Devletlerin hırsları, istekleri ve idealleri de halklarıyla paralellik taşır. Din, ideoloji, ekonomi, devletleri ve toplumları sürükleyen, büyüten ve güç kazanmasını sağlayan en önemli etkenlerdir. Halkın istekleri doğrultusunda hareket edebilen devletler, eninde sonunda bir güç haline gelecektir. Halklar sadece bir ülkenin kendi tebaasından oluşmaz. Büyük bir devlet başka ülkelerin tebaasına da hitap edebilen devlettir. “Etki alanı” dediğimiz argüman bu şekilde gelişir ve genişler.
Şeyh Edebali, Osman Bey'e nasihatler ederken, aslında tüm millet bilsin, gelecek nesiller öğrensin istemişti. Şu nasihati uzun yıllardır sessizliğe gömülmüş bir halka edilmişti: “İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!” Manası çok derin… Atalet ve tembellik, iç kargaşalara, kavgalara neden olur. Aynı sebepten düşmana karşı da, korku peyda olur demekteydi. İşte Osmanlının gerilemesinin ve Türkiye'nin ilerleyememesinin asıl sebebi buydu. Atalet!
Amerika Birleşik Devletleri'nin tek büyük olarak varlığını sürdürebilmesi çok uzun sürmeyecektir. Sovyetler Birliğinin boşluğu ve azalan ABD ve AB etkisi, yeni küresel güçler doğuracaktır. Bu küresel güçlerden biriside İslam dünyası içerisinden çıkacaktır. Yeni cephelerin oluşacağı 21. Yüzyılda, Orta Doğu devletleri de tek bir cephe oluşturmak isteyecektir. Bu istekte en büyük etken, Osmanlı sonrası alınan acı tecrübelerdir. Türkiye, işte böyle bir dönemde bu cephenin oluşabileceği ve temsil edilebileceği en uygun devlet olacaktır.
- Açıklama
Önümüzdeki yüzyılda oluşacak olan bu yeni sistemin adı, “Çok kutuplu dünya düzeni'' olacaktır. Çok kutuplu dünya düzeni çerçevesinde oluşan yeni kutuplar, dünyanın geleceğini belirleyecek, tarihin, insanların ve fikrin yönünü tayin edecektir. 21. Yüzyıl, yeni cephelerin oluştuğu bir yüzyıl olarak kalmayıp, bir geri dönüşünde çağı olacaktır. Kadim milletler eski güçlerini tesis etmek isterken, yeni aktörler dünyanın kendilerini tecrübe etmesini isteyecektir.
Devletlerin hırsları, istekleri ve idealleri de halklarıyla paralellik taşır. Din, ideoloji, ekonomi, devletleri ve toplumları sürükleyen, büyüten ve güç kazanmasını sağlayan en önemli etkenlerdir. Halkın istekleri doğrultusunda hareket edebilen devletler, eninde sonunda bir güç haline gelecektir. Halklar sadece bir ülkenin kendi tebaasından oluşmaz. Büyük bir devlet başka ülkelerin tebaasına da hitap edebilen devlettir. “Etki alanı” dediğimiz argüman bu şekilde gelişir ve genişler.
Şeyh Edebali, Osman Bey'e nasihatler ederken, aslında tüm millet bilsin, gelecek nesiller öğrensin istemişti. Şu nasihati uzun yıllardır sessizliğe gömülmüş bir halka edilmişti: “İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!” Manası çok derin… Atalet ve tembellik, iç kargaşalara, kavgalara neden olur. Aynı sebepten düşmana karşı da, korku peyda olur demekteydi. İşte Osmanlının gerilemesinin ve Türkiye'nin ilerleyememesinin asıl sebebi buydu. Atalet!
Amerika Birleşik Devletleri'nin tek büyük olarak varlığını sürdürebilmesi çok uzun sürmeyecektir. Sovyetler Birliğinin boşluğu ve azalan ABD ve AB etkisi, yeni küresel güçler doğuracaktır. Bu küresel güçlerden biriside İslam dünyası içerisinden çıkacaktır. Yeni cephelerin oluşacağı 21. Yüzyılda, Orta Doğu devletleri de tek bir cephe oluşturmak isteyecektir. Bu istekte en büyük etken, Osmanlı sonrası alınan acı tecrübelerdir. Türkiye, işte böyle bir dönemde bu cephenin oluşabileceği ve temsil edilebileceği en uygun devlet olacaktır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.