%25
Küreselleşme Etniklik Çokkültürlülük Mustafa E. Erkal
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9799756463528
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
278
Baskı
1
Basım Tarihi
2005
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Küreselleşme Etniklik Çokkültürlülük

Yayınevi : Derin Yayınları
12,96TL
9,72TL
%25
Satışta değil
9799756463528
698063
Küreselleşme Etniklik Çokkültürlülük
Küreselleşme Etniklik Çokkültürlülük
9.72

Küreselleşme uzun süre akademik bir lüks ve tartışma konusu zannedilmiştir. Ne zaman ki, Türkiye için kırılma noktaları Kıbrıs, Irak'ın yeniden yapılandırılması ve yeni dünya düzensizliği olarak ortaya çıkmıştır; o zaman iş fark edilmiştir. Türkiye'deki fikir çatışmaları değişik bir eksene kaymıştır. Klasik ideolojik ikilemler yerini küreselci-evrenselci çizgide olanlarla milli çizgiden yana olanlara bırakmıştır. Türkiye'ye karşı ihanette bir ittifakın kurulmadığını kim söyleyebilir? Türkiye'ye ısmarlama yasalar dayatılmakta, ülke tanınmaz hale getirilmekte ve Türkiye Cumhuriyeti tasfiye edilmek istenmektedir. Çokkültürlülük küreselleşmenin ideolojisidir; farklılıkların kutsallaştırılmasıdır. Dıştan kumandalı bazı sözde sivil toplum kuruluşları da küreselleşmenin pralı askerleridir. Önü açılmış milli devletler bu tuzağa düşürülerek milli direnç yok edilmeye, vatandaşlık şuuru zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Ekonomik talandan taraım ve sanayi en yüksek payı almakatdır. Etnik ve mezhep tuzağı Cumhuriyetin önüne dikilmiştir. "Mozaik" ve "Türkiyelilik" yakıştırmaları Anadolu'da hâkim kültürü ve Türk kimliğini reddetmenin başka adıdır. Etniklik biyolojik değil; kültürel değerlere ve unsurlara bağlıdır. Dil grupları etkinliğin tek göstergesi değildir. Milliyet ve etniklik karıştırılmaktadır. Her etniklik milliyetle ifade edilmemektedir. Hâkim kültür reddedilerek varsa farklılıkların bütününü zenginleştireceği ileri sürülemez. Sadece 6 Ekim 2004 AB İlerleme Raporu ve 17 Aralık 2004 Brüksel Zirvesi bile AB'nin Türkiye için bir medeniyet değil; teslimeyit projesi olduğunu ortaya koymuştur. KKTC dahil milli davalarımızı hayali projeler uğruna ona peşkeş çekenler lânetle anılacaklardır.

  • Açıklama
    • Küreselleşme uzun süre akademik bir lüks ve tartışma konusu zannedilmiştir. Ne zaman ki, Türkiye için kırılma noktaları Kıbrıs, Irak'ın yeniden yapılandırılması ve yeni dünya düzensizliği olarak ortaya çıkmıştır; o zaman iş fark edilmiştir. Türkiye'deki fikir çatışmaları değişik bir eksene kaymıştır. Klasik ideolojik ikilemler yerini küreselci-evrenselci çizgide olanlarla milli çizgiden yana olanlara bırakmıştır. Türkiye'ye karşı ihanette bir ittifakın kurulmadığını kim söyleyebilir? Türkiye'ye ısmarlama yasalar dayatılmakta, ülke tanınmaz hale getirilmekte ve Türkiye Cumhuriyeti tasfiye edilmek istenmektedir. Çokkültürlülük küreselleşmenin ideolojisidir; farklılıkların kutsallaştırılmasıdır. Dıştan kumandalı bazı sözde sivil toplum kuruluşları da küreselleşmenin pralı askerleridir. Önü açılmış milli devletler bu tuzağa düşürülerek milli direnç yok edilmeye, vatandaşlık şuuru zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Ekonomik talandan taraım ve sanayi en yüksek payı almakatdır. Etnik ve mezhep tuzağı Cumhuriyetin önüne dikilmiştir. "Mozaik" ve "Türkiyelilik" yakıştırmaları Anadolu'da hâkim kültürü ve Türk kimliğini reddetmenin başka adıdır. Etniklik biyolojik değil; kültürel değerlere ve unsurlara bağlıdır. Dil grupları etkinliğin tek göstergesi değildir. Milliyet ve etniklik karıştırılmaktadır. Her etniklik milliyetle ifade edilmemektedir. Hâkim kültür reddedilerek varsa farklılıkların bütününü zenginleştireceği ileri sürülemez. Sadece 6 Ekim 2004 AB İlerleme Raporu ve 17 Aralık 2004 Brüksel Zirvesi bile AB'nin Türkiye için bir medeniyet değil; teslimeyit projesi olduğunu ortaya koymuştur. KKTC dahil milli davalarımızı hayali projeler uğruna ona peşkeş çekenler lânetle anılacaklardır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat