Kutsal Metinlerde Kadın (Ciltli)
Egemen ilişki biçiminin topluma yansıması, kadına din ve gelenekler tarafından giydirilmiş görevlerin romantize edilerek sunulmasıdır. Bu sunum, kadınların kendi ikincilliğini içselleştirmelerine, bu ikincilliği değişmez kanunlar gibi kabullenmelerine neden olmaktadır. Kadınlar iyi bir anne, iyi bir eş, iyi bir ev kadını olmak gibi durumları itirazsız kabullenmek, uyum göstermek zorunda bırakılmıştır.
Özellikle İslam ülkelerinde çocuk yaşta kızlarla yaşlı erkeklerin evlenmeleri sıradan olaylar olarak görülmektedir.
Çocuk taciz ve tecavüzleri günlük olaylardan sayılmaktadır. Geleneklere uymayan kadınlar, sevgilisinin elini tuttuğu, sevgilisine mektup yazdığı veya kaçarak sevgilisiyle evlendiği için yine geleneklere göre kardeşi, babası veya amcası tarafından katledilmektedir.
Yukarıda belirttiğim durumlarla, bilinç yükseltme ve yasal yollarla mücadele edilebilirliğini, zamanla romantizmin elimine edilebileceğini düşünsek bile Iran, Afganistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerde İslam'ın siyasallaşmış olmasını göz ardı edemeyiz. Kadınların recm edilmesi muta nikahı, idam ve kırbaç cezası gibi cezalar, insanın yaşam hakkının gaspına neden olmakta ve işin içine dinsel kanunların girmesiyle de kadınların zorunlu boyun eğmesi sağlanmaktadır.
Geleneklerin ve dinin birbirlerinde can buldukları düşünülürse, kadınların kurtuluşunun bu iki sisteme karşı durmakta olduğu anlaşılmaktadır.
Kadın meselesine ayrıntı konularda dinler ve mezhepler farklı yaklaşmaktadırlar. Ancak bu yaklaşımları tüm din ve mezheplerin kadını köleleştirmeye çalıştıkları gerçeğini değiştirmiyor.
Dinlerin kadınla ilgili ayetlerini açıklarken, tek Tanrılı dinerin üçüne de aynı mesafede durmaya çalıştım. Umarım okuyucularım da değerlendirmelerini bu noktayı gözden kaçırmadan yaparlar. Saygılarımla.
Kifayet Ceylan
- Açıklama
Egemen ilişki biçiminin topluma yansıması, kadına din ve gelenekler tarafından giydirilmiş görevlerin romantize edilerek sunulmasıdır. Bu sunum, kadınların kendi ikincilliğini içselleştirmelerine, bu ikincilliği değişmez kanunlar gibi kabullenmelerine neden olmaktadır. Kadınlar iyi bir anne, iyi bir eş, iyi bir ev kadını olmak gibi durumları itirazsız kabullenmek, uyum göstermek zorunda bırakılmıştır.
Özellikle İslam ülkelerinde çocuk yaşta kızlarla yaşlı erkeklerin evlenmeleri sıradan olaylar olarak görülmektedir.
Çocuk taciz ve tecavüzleri günlük olaylardan sayılmaktadır. Geleneklere uymayan kadınlar, sevgilisinin elini tuttuğu, sevgilisine mektup yazdığı veya kaçarak sevgilisiyle evlendiği için yine geleneklere göre kardeşi, babası veya amcası tarafından katledilmektedir.
Yukarıda belirttiğim durumlarla, bilinç yükseltme ve yasal yollarla mücadele edilebilirliğini, zamanla romantizmin elimine edilebileceğini düşünsek bile Iran, Afganistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerde İslam'ın siyasallaşmış olmasını göz ardı edemeyiz. Kadınların recm edilmesi muta nikahı, idam ve kırbaç cezası gibi cezalar, insanın yaşam hakkının gaspına neden olmakta ve işin içine dinsel kanunların girmesiyle de kadınların zorunlu boyun eğmesi sağlanmaktadır.
Geleneklerin ve dinin birbirlerinde can buldukları düşünülürse, kadınların kurtuluşunun bu iki sisteme karşı durmakta olduğu anlaşılmaktadır.
Kadın meselesine ayrıntı konularda dinler ve mezhepler farklı yaklaşmaktadırlar. Ancak bu yaklaşımları tüm din ve mezheplerin kadını köleleştirmeye çalıştıkları gerçeğini değiştirmiyor.
Dinlerin kadınla ilgili ayetlerini açıklarken, tek Tanrılı dinerin üçüne de aynı mesafede durmaya çalıştım. Umarım okuyucularım da değerlendirmelerini bu noktayı gözden kaçırmadan yaparlar. Saygılarımla.
Kifayet Ceylan
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.