Kutsal YayNiyetleri Gerçekleştiren Gücün Peşinde
Yeryüzü üzerindeki hâkimiyeti paylaşamayan Ulu Tengri'nin oğulları Ülgen ve Erlik, uzun sonunda bir savaşta karşı karşıya geldiler. Bu savaşı, silâhının gücüyle Erlik'i yeraltına fırlatıp atan ulu savaşçı Mangdaşire bahadırı yaratan Ülgen kazanır. Artık Erlik, mahkûmu olduğu yeraltındaki dünyayı yönetmektedir ama bir yandan da intikam ateşiyle yanmaktadır. Onun emrindeki karanlık güçler, “Terkedilmiş Şehrin” yakınındaki mağarada yer alan sihirli ve gizli kapıya gelip dayanmışlardır. Aradan bin yıl geçmiş ve Erlik'in tekrar dünyaya dönerek yeni bir dünya savaşı başlatma şansı ortaya çıkmıştır. Onun bu planının gerçekleşmesine engel olan dünyevî güç, Ak Şaman'ın desteklediği Ak Börü boyu; Erlik'in destekçisi ise Kara Şaman ve Kara Börü boyudur. Envaiçeşit sihirli ve karanlık güç ve mahlûkat, Erlik'in bu savaşı kazanması için uğraşır. Ak Börü boyundan Mangdaşire bahadırın kutsal silâhlarını bulup Altaylara geri getirmek ve Erlik'in planlarını bozmaktan başka çareleri kalmamıştır. Kehanete göre Ak Börülerin arasından Mangdaşire'nin kutsal emanetlerini bulup getirebilecek güç ve yetenekte bir yiğit çıkacaktır ama bunun için onun Altaylardan Konstantinapol'e kadar uzanan yolu aşması ve sonra da kutsal silâhlarla geri gelmesi gerekmektedir. İşte kehanette sözü edilen bu yiğidin adı Alp'tir. Görevi üstlendikten sonra çıktığı zorlu yolda ise onu, kana susamış albızlar, insan yiyen vahşi tunç-tırnaklar, acımasız Aynular ve kendi içinde taşıdığı korkular beklemektedir. Acaba Alp, bu zorlu göreve gerçekten hazır mıdır?
- Açıklama
Yeryüzü üzerindeki hâkimiyeti paylaşamayan Ulu Tengri'nin oğulları Ülgen ve Erlik, uzun sonunda bir savaşta karşı karşıya geldiler. Bu savaşı, silâhının gücüyle Erlik'i yeraltına fırlatıp atan ulu savaşçı Mangdaşire bahadırı yaratan Ülgen kazanır. Artık Erlik, mahkûmu olduğu yeraltındaki dünyayı yönetmektedir ama bir yandan da intikam ateşiyle yanmaktadır. Onun emrindeki karanlık güçler, “Terkedilmiş Şehrin” yakınındaki mağarada yer alan sihirli ve gizli kapıya gelip dayanmışlardır. Aradan bin yıl geçmiş ve Erlik'in tekrar dünyaya dönerek yeni bir dünya savaşı başlatma şansı ortaya çıkmıştır. Onun bu planının gerçekleşmesine engel olan dünyevî güç, Ak Şaman'ın desteklediği Ak Börü boyu; Erlik'in destekçisi ise Kara Şaman ve Kara Börü boyudur. Envaiçeşit sihirli ve karanlık güç ve mahlûkat, Erlik'in bu savaşı kazanması için uğraşır. Ak Börü boyundan Mangdaşire bahadırın kutsal silâhlarını bulup Altaylara geri getirmek ve Erlik'in planlarını bozmaktan başka çareleri kalmamıştır. Kehanete göre Ak Börülerin arasından Mangdaşire'nin kutsal emanetlerini bulup getirebilecek güç ve yetenekte bir yiğit çıkacaktır ama bunun için onun Altaylardan Konstantinapol'e kadar uzanan yolu aşması ve sonra da kutsal silâhlarla geri gelmesi gerekmektedir. İşte kehanette sözü edilen bu yiğidin adı Alp'tir. Görevi üstlendikten sonra çıktığı zorlu yolda ise onu, kana susamış albızlar, insan yiyen vahşi tunç-tırnaklar, acımasız Aynular ve kendi içinde taşıdığı korkular beklemektedir. Acaba Alp, bu zorlu göreve gerçekten hazır mıdır?
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.