%30
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944826402
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
272
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2013-02
Çeviren
Gökhan Yücel
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Der Bibliothekar

Kütüphaneci

Yayınevi : Epsilon Yayınları
27,50TL
19,25TL
%30
Satışta değil
9789944826402
512670
Kütüphaneci
Kütüphaneci
19.25
Judith Kuckart, "Her hareketin hedefi durağanlıktır, çünkü her hareketin sonunda kalıcı bir şey olması gerekir," sözüyle süslediği Kütüphaneci ile bizleri duvarın ayırdığı Berlin'e götürüyor. Şehrin enfes tasviri, bir kütüphaneci ve bir dansçının ilişkisi, karakterlerin kesif mazileri, en mahrem anlar ve hisler, iz bırakan bir anlatım tarzıyla gözümüzde canlanıyor."(...) Girişteki raftan bir yığın kitap çıkarmış ve bunları yere aynı yükseklikte iki kule gibi üst üste dizmiş, diz çöküp ellerini yere koymuştu. Yedi, sekiz, dokuz derken terlemeye, ayakuçları ve sonra kolları titremeye başlamıştı. On birde bıraktı. Elleri yorgunluktan terlemiş, Thomas Mann'ın yüzüne yapışmıştı. Kitabın üstüne vurdu, omzuna kastetmişti, Thomas Mann'ın omzuna. Ona sesli sesli dedi ki: Kütüphaneci artık kitap okumuyor. Böylece yarın kitaplarının üzerinde on beş kez şınav çekmeyi başaracak ve bunu yaparken de gözlüğünü çıkaracak. Kütüphanecinin Jelena için nasıl antrenman yaptığını göreceksin. Sen de benim yerimde olsan yaparsın bunu. Düşünsene...Thomas Mann olunca aklına hiçbir şey gelmemişti, hiçbir şey. Ama Heimito von Doderer olunca başkaydı. Yarın onu en üste koyacaktı.Hans-Ullrich ayağa kalkıp banyoya gitti. Bir çift olabilirlerdi. Normal bir çift. Çocuklu. Çocuk olmazsa daha iyi diye karar verdi Hans-Ullrich ve terini sildi. (...)"
  • Açıklama
    • Judith Kuckart, "Her hareketin hedefi durağanlıktır, çünkü her hareketin sonunda kalıcı bir şey olması gerekir," sözüyle süslediği Kütüphaneci ile bizleri duvarın ayırdığı Berlin'e götürüyor. Şehrin enfes tasviri, bir kütüphaneci ve bir dansçının ilişkisi, karakterlerin kesif mazileri, en mahrem anlar ve hisler, iz bırakan bir anlatım tarzıyla gözümüzde canlanıyor."(...) Girişteki raftan bir yığın kitap çıkarmış ve bunları yere aynı yükseklikte iki kule gibi üst üste dizmiş, diz çöküp ellerini yere koymuştu. Yedi, sekiz, dokuz derken terlemeye, ayakuçları ve sonra kolları titremeye başlamıştı. On birde bıraktı. Elleri yorgunluktan terlemiş, Thomas Mann'ın yüzüne yapışmıştı. Kitabın üstüne vurdu, omzuna kastetmişti, Thomas Mann'ın omzuna. Ona sesli sesli dedi ki: Kütüphaneci artık kitap okumuyor. Böylece yarın kitaplarının üzerinde on beş kez şınav çekmeyi başaracak ve bunu yaparken de gözlüğünü çıkaracak. Kütüphanecinin Jelena için nasıl antrenman yaptığını göreceksin. Sen de benim yerimde olsan yaparsın bunu. Düşünsene...Thomas Mann olunca aklına hiçbir şey gelmemişti, hiçbir şey. Ama Heimito von Doderer olunca başkaydı. Yarın onu en üste koyacaktı.Hans-Ullrich ayağa kalkıp banyoya gitti. Bir çift olabilirlerdi. Normal bir çift. Çocuklu. Çocuk olmazsa daha iyi diye karar verdi Hans-Ullrich ve terini sildi. (...)"
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat