%40
Kuzey'e Yolculuk Nadir Doğan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054991785
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
256
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kuzey'e YolculukZülkarneyn - Ye'cüc-Me'cüc

Yazar: Nadir Doğan
Yayınevi : Kripto Basım Yayın
16,00TL
9,60TL
%40
Satışta değil
9786054991785
742728
Kuzey'e Yolculuk
Kuzey'e Yolculuk Zülkarneyn - Ye'cüc-Me'cüc
9.60

Ve İsrafil Sur'a üfledi…

Asırlardır korkuyla beklenen günün şafağı çoktan sökmüş ve Zülkarneyn Seddi'nin yıkılmaz denilen güçlü gövdesi, şiddetli sarsıntıya dayanamayarak büyük bir gürültüyle yıkılmaya başlamıştı… Sarsıntı o kadar güçlüydü ki Ye'cüc-Me'cüc tayfasının uzaktan ürküten bir hayal gibi görünüp kaybolan garabet suratları, seddin gövdesinde açılan çatlaklar sayesinde gittikçe daha belirgin bir hâlde seçilir olmuşlardı…

Rüyalar hep kâbus nev'indendi. Kafdağı'nın ötesinde olup bitenler Halife'den daha fazla, Bağdat'ta oturan bütün dünyadaki Yahudilerin en kıdemli reisini, Natronay'ı düşündürüyordu. Sahi kimdi Sarkel'e saldıran o eçiş bücüş insanlar? Gog ve Magog'un, Ye'cüc ve Me'cüc'ün habercileri mi, yoksa bizzat kendileri miydi?

İslam mülkünün koruyucusu olan Dicle boylarındaki Türkler belki daha rahattı; kendi aralarında gülerek “Şu bizim it baraklar, köpek kafalılar olsa gerek. ” diyorlardı belki ama Türk'ün rahatlığı Arap ve Yahudi reisleri teskine yetmiyordu.

Halife ile Yahudi danışmanı Natronay'ın endişeleri birleşti ve karar verildi; Zülkarneyn Seddi'nin durumu bir elçilik vasıtasıyla tetkik edilecek.

Halife el-Vasık'ın Sellam Tercüman başkanlığında yola çıkan elli kişilik kervanı, şevval ayının ikinci gününde, cuma namazı kılındıktan ve hayır duaları alındıktan hemen sonra Samarra'dan hareket etmişti. Halife el-Vasık'ı temsilen ünlü bilgin Musa el-Harezmî heyete dâhil edildi.

Kervanı korumaları göreviyle, kuzeydeki topraklardan Samarra'ya gelmiş olan gulam askerlerinin içinden, Tuğrul Böke komutasında, 24 Türk boyunun seçme 24 askeri verildi.

Kuzey'e yolculuk başlıyordu…

  • Açıklama
    • Ve İsrafil Sur'a üfledi…

      Asırlardır korkuyla beklenen günün şafağı çoktan sökmüş ve Zülkarneyn Seddi'nin yıkılmaz denilen güçlü gövdesi, şiddetli sarsıntıya dayanamayarak büyük bir gürültüyle yıkılmaya başlamıştı… Sarsıntı o kadar güçlüydü ki Ye'cüc-Me'cüc tayfasının uzaktan ürküten bir hayal gibi görünüp kaybolan garabet suratları, seddin gövdesinde açılan çatlaklar sayesinde gittikçe daha belirgin bir hâlde seçilir olmuşlardı…

      Rüyalar hep kâbus nev'indendi. Kafdağı'nın ötesinde olup bitenler Halife'den daha fazla, Bağdat'ta oturan bütün dünyadaki Yahudilerin en kıdemli reisini, Natronay'ı düşündürüyordu. Sahi kimdi Sarkel'e saldıran o eçiş bücüş insanlar? Gog ve Magog'un, Ye'cüc ve Me'cüc'ün habercileri mi, yoksa bizzat kendileri miydi?

      İslam mülkünün koruyucusu olan Dicle boylarındaki Türkler belki daha rahattı; kendi aralarında gülerek “Şu bizim it baraklar, köpek kafalılar olsa gerek. ” diyorlardı belki ama Türk'ün rahatlığı Arap ve Yahudi reisleri teskine yetmiyordu.

      Halife ile Yahudi danışmanı Natronay'ın endişeleri birleşti ve karar verildi; Zülkarneyn Seddi'nin durumu bir elçilik vasıtasıyla tetkik edilecek.

      Halife el-Vasık'ın Sellam Tercüman başkanlığında yola çıkan elli kişilik kervanı, şevval ayının ikinci gününde, cuma namazı kılındıktan ve hayır duaları alındıktan hemen sonra Samarra'dan hareket etmişti. Halife el-Vasık'ı temsilen ünlü bilgin Musa el-Harezmî heyete dâhil edildi.

      Kervanı korumaları göreviyle, kuzeydeki topraklardan Samarra'ya gelmiş olan gulam askerlerinin içinden, Tuğrul Böke komutasında, 24 Türk boyunun seçme 24 askeri verildi.

      Kuzey'e yolculuk başlıyordu…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat