Leibniz Copleston Felsefe Tarihi Çağdaş Felsefe Cilt: 4 Bölüm cFelsefe Tarihi Çağdaş Felsefe Cilt 4 Bölüm C
İnsanın güzel olana yönelme ve çirkin olandan uzaklaşma, iyi olanı isteme ve kötü olandan kaçınma, gerçek olanı doğrulama ve yanlış olanı yadsıma gibi bir eğilimi vardır. Ya da, insan bir bütün olarak duyu, yürek ve ustur, duyum, duygu ve düşüncedir. Felsefe Usun bilgisidir. Eğer bilginin aracı olarak, gerçekliğin aracı olarak duyum ya da algı, ya da duygu, sezgi, esin vb. ileri sürülüyorsa, bu yetilerin doğal olarak düşünmedikleri, sundukları izlenimlerin, tasarımların, duyum ya da duyguların düşünceye dayalı pekin ve gerçek bilgi ile bir olmadıkları anımsanmalıdır. Tersine, bu düzlemde belirlenen insan bilincinin ancak kuşkulu olabildiğini kuşkuculuk bile pekinlikle doğrular. Gerçeklik düşüncenin, usun kendi doğasıdır, ne bir öcüdür, ne de insan usundan kaçan bir öte-yandır. Us kendi doğasında gerçekliktir, düşünme yetisinin özsel işlevi gerçekliğin kendisidir: Doğal us parçanın bütünden büyük olduğunu, A = B, C = B, öyleyse A = C olduğunu, bir teğetin bir eğriyi tek bir noktada kestiğini, her etkinin bir nedeni olduğunu, koşut çizgilerin kesişmediklerini (koşutluğun ussal olduğunu), sonsuzun bir sayı ya da sayılabilir olmadığını, iyinin ve doğrunun ve güzelin doğrulanabilir ve kötü olanın yadsınabilir olduğunu yadsımaz. Bu açık ve seçik idealardan, bu doğal gerçekliklerden kuşku duymak, bunların saltık olmadıklarını düşünmek usdışı dediğimiz şeydir ve göreciliğin yaptığı şey tam olarak budur. Kuşkuculuk tam bir us-yarılmasını doğrulayarak geriye ne gerçeklik ne de değer, ne doğru ne de eğri, ne iyi ne de kötü bırakır. Ussal insan için önemli olan şey kavramları, beyninin en değerli yetilerini doğru ilişkileri, eytişimleri içinde kavrayabilmek, onları görgül dünya ve yaşam üzerinde doğru olarak uygulayabilmek, kötülüksüz, olanaklı en iyi insanı gerçekleştirebilmektir. Ancak insanları iyi ve doğru ve güzel olan bir dünyanın olanaklı en iyi dünya olduğunu bilmektir. Leibnizin Us uyumdur ilkesine göre, uyumlu ilişkileri içinde kavranan ussal dizgenin biricik gerçeklik ve biricik anlam olabildiğini görmektir. Bu kavrayışı geliştirme sürecinin kendisi Eğitimin kavramı, gerçekliği, yeterli ideasıdır. Eğitim böylece dar, özel, soyut bir bilinç kesitinin oluşturulması değil, bütün bilince şu ya da bu dışsal ıvır zıvırın biçiminin verilmesi değil, ama gerçekliğin biçiminin verilmesidir. Ve tüm insanlar için.
- Açıklama
İnsanın güzel olana yönelme ve çirkin olandan uzaklaşma, iyi olanı isteme ve kötü olandan kaçınma, gerçek olanı doğrulama ve yanlış olanı yadsıma gibi bir eğilimi vardır. Ya da, insan bir bütün olarak duyu, yürek ve ustur, duyum, duygu ve düşüncedir. Felsefe Usun bilgisidir. Eğer bilginin aracı olarak, gerçekliğin aracı olarak duyum ya da algı, ya da duygu, sezgi, esin vb. ileri sürülüyorsa, bu yetilerin doğal olarak düşünmedikleri, sundukları izlenimlerin, tasarımların, duyum ya da duyguların düşünceye dayalı pekin ve gerçek bilgi ile bir olmadıkları anımsanmalıdır. Tersine, bu düzlemde belirlenen insan bilincinin ancak kuşkulu olabildiğini kuşkuculuk bile pekinlikle doğrular. Gerçeklik düşüncenin, usun kendi doğasıdır, ne bir öcüdür, ne de insan usundan kaçan bir öte-yandır. Us kendi doğasında gerçekliktir, düşünme yetisinin özsel işlevi gerçekliğin kendisidir: Doğal us parçanın bütünden büyük olduğunu, A = B, C = B, öyleyse A = C olduğunu, bir teğetin bir eğriyi tek bir noktada kestiğini, her etkinin bir nedeni olduğunu, koşut çizgilerin kesişmediklerini (koşutluğun ussal olduğunu), sonsuzun bir sayı ya da sayılabilir olmadığını, iyinin ve doğrunun ve güzelin doğrulanabilir ve kötü olanın yadsınabilir olduğunu yadsımaz. Bu açık ve seçik idealardan, bu doğal gerçekliklerden kuşku duymak, bunların saltık olmadıklarını düşünmek usdışı dediğimiz şeydir ve göreciliğin yaptığı şey tam olarak budur. Kuşkuculuk tam bir us-yarılmasını doğrulayarak geriye ne gerçeklik ne de değer, ne doğru ne de eğri, ne iyi ne de kötü bırakır. Ussal insan için önemli olan şey kavramları, beyninin en değerli yetilerini doğru ilişkileri, eytişimleri içinde kavrayabilmek, onları görgül dünya ve yaşam üzerinde doğru olarak uygulayabilmek, kötülüksüz, olanaklı en iyi insanı gerçekleştirebilmektir. Ancak insanları iyi ve doğru ve güzel olan bir dünyanın olanaklı en iyi dünya olduğunu bilmektir. Leibnizin Us uyumdur ilkesine göre, uyumlu ilişkileri içinde kavranan ussal dizgenin biricik gerçeklik ve biricik anlam olabildiğini görmektir. Bu kavrayışı geliştirme sürecinin kendisi Eğitimin kavramı, gerçekliği, yeterli ideasıdır. Eğitim böylece dar, özel, soyut bir bilinç kesitinin oluşturulması değil, bütün bilince şu ya da bu dışsal ıvır zıvırın biçiminin verilmesi değil, ama gerçekliğin biçiminin verilmesidir. Ve tüm insanlar için.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.