%30
Lübeyna Arman Atilla
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789751042132
Boyut
13.70x21.50
Sayfa Sayısı
488
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Lübeyna

Yazar: Arman Atilla
Yayınevi : İnkılâp Kitabevi
40,00TL
28,00TL
%30
Satışta değil
9789751042132
883836
Lübeyna
Lübeyna
28.00

Lübeyna;
Savaş meydanında, üzerinde adının yazılı olduğu gümüş bir madalyon,
Diyarbakır'da, bir fincan mırra kahvesinin boğazda bıraktığı acı tortu,
Artvin'de, görkemli bir kayın ağacının dallarından kopup, sert dağ meltemlerinin yamaç boylarına sürüklediği
bir yeşil yaprak; alabildiğine özgür, alabildiğine uçarı...
Paris'te bir Edit
h Piaff şansonu, Zürich'te bir Lili Marleen türküsü,
İstanbul'da ise Doğu ve Batı'yı birbirinden ayıran Boğaz misali, iki yakası asla bir araya gelemeyen bir bela
paratoneriydi.
Aynı zamanda bir mağaza tezgâhtarı, becerikli bir terzi ve hatta bir tarihi e
ser kaçakçısıydı.
Ancak hepsinden önemlisi, o bir anneydi. Çocukları için gözünü kırpmadan canını verebilecek, onlar uğruna
bu dünyada her türlü zorluğa ve güçlüğe katlanabilecek fedakâr, vefakâr ve cefakâr bir anne...
İşte bu onun hikâyesi.
Tıpkı Arapçada
“sır” anlamına gelen isminin çağrıştırdığı gibi yıllarca karanlıkta kalmış, sırlarla kaplı hayatının
gizemli hikâyesi.
İçindeki fırtınalar kopan denizin dingin kalma çabaları gemileri süt liman sularda tutmaya yetmediği zaman,
kalbinden taşıp dudaklarınd
an dökülerek hayat bulan hikâyesi.
Sıra dışı bir kadının inanılmaz olaylarla dolu yaşam öyküsü...
İkinci Dünya Savaşı'nın gölgesinde geçen 1940'lı yıllardan 2000'lere uzanan altmış yılı aşkın bir ömrün acıklı
anatomisi...
Oradan oraya savrularak geçen sürgün
gibi bir çocukluğun ardından aşkla, dostluklarla ve mutluluklarla olduğu
kadar; acılarla, zorluklarla ve kalp kırıklıklarıyla dolu bir yaşam...
Dolu dolu geçen bir yaşam...

  • Açıklama
    • Lübeyna;
      Savaş meydanında, üzerinde adının yazılı olduğu gümüş bir madalyon,
      Diyarbakır'da, bir fincan mırra kahvesinin boğazda bıraktığı acı tortu,
      Artvin'de, görkemli bir kayın ağacının dallarından kopup, sert dağ meltemlerinin yamaç boylarına sürüklediği
      bir yeşil yaprak; alabildiğine özgür, alabildiğine uçarı...
      Paris'te bir Edit
      h Piaff şansonu, Zürich'te bir Lili Marleen türküsü,
      İstanbul'da ise Doğu ve Batı'yı birbirinden ayıran Boğaz misali, iki yakası asla bir araya gelemeyen bir bela
      paratoneriydi.
      Aynı zamanda bir mağaza tezgâhtarı, becerikli bir terzi ve hatta bir tarihi e
      ser kaçakçısıydı.
      Ancak hepsinden önemlisi, o bir anneydi. Çocukları için gözünü kırpmadan canını verebilecek, onlar uğruna
      bu dünyada her türlü zorluğa ve güçlüğe katlanabilecek fedakâr, vefakâr ve cefakâr bir anne...
      İşte bu onun hikâyesi.
      Tıpkı Arapçada
      “sır” anlamına gelen isminin çağrıştırdığı gibi yıllarca karanlıkta kalmış, sırlarla kaplı hayatının
      gizemli hikâyesi.
      İçindeki fırtınalar kopan denizin dingin kalma çabaları gemileri süt liman sularda tutmaya yetmediği zaman,
      kalbinden taşıp dudaklarınd
      an dökülerek hayat bulan hikâyesi.
      Sıra dışı bir kadının inanılmaz olaylarla dolu yaşam öyküsü...
      İkinci Dünya Savaşı'nın gölgesinde geçen 1940'lı yıllardan 2000'lere uzanan altmış yılı aşkın bir ömrün acıklı
      anatomisi...
      Oradan oraya savrularak geçen sürgün
      gibi bir çocukluğun ardından aşkla, dostluklarla ve mutluluklarla olduğu
      kadar; acılarla, zorluklarla ve kalp kırıklıklarıyla dolu bir yaşam...
      Dolu dolu geçen bir yaşam...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat