Lütfi Paşa: Asafname
Lütfi Paşa (1488-1563) Osmanlı padişahlarından Yavuz ve Kanuni'ye hizmet etmiş ve Kanuni'nin kızkardeşi ile evlenmiş, sadece devlet adamı değil aynı zamanda karada ve denizde yapılan savaşlara katılmış bir ordu komutanıdır. Veziriazamlığı zamanında ilk yaptığı işlerden biri, Koca Sinan'ı mimarlığa tayin etmesidir. Başarılı bir yönetici olarak tarihe geçmesinin sebebi ise onun hem dünya ve hem de din ilimlerini bilip uygulayan bir kimse olmasıdır.
Paşa, çok zeki ve kurnaz bir kimse değil, fakat olayları iyi inceleyen, araştıran ve çözümleri için, acil ve önleyici çareler bulan, soğukkanlı bir vezirdir. Saray entrikalarına hiç karışmamıştır. Her zaman olayların üstünde ve dışında kalmıştır.
Paşa, 1541'de emekli olup çiftliğine çekildikten sonra, eserlerini vermeye başlamıştır. Asafnâme'de bu devirde verilen eserlerdendir. Bu ileri görüşlü devlet adamı, eserinde, teorik öğütlerde bulunmaz, uygulaması mümkün ve yapılabilecek olan şeyleri önerir. Cemiyetin bütün sorunlarına hakim bir devlet adamı olarak, olayları tam ve eksiksiz bir şekilde değerlendirir. Sebep ve neticeler arasında bağlar kurar. Toplum zincirinin bütün halkalarının yerini, önemini ve yokluğundan doğacak tehlikeleri belirtir ve bize sunar. Bunları yaparken, geçmişten örnekler alır ve onlardan dersler çıkarır.
Ali Emirî'nin naklettiğine göre Sehi Bey Tezkiresi'nde Paşa hakkında şu sözler geçer:
“Sultan Selim hazretlerinin himayesinde yetişmişti. Huzûr-ı şeriflerinde gayet makbul olanlardan biriydi. Şeriati uygulayan, adaletli, fazilet sahibi ve iyi hasletli, melek huylu, Yûsuf peygamber gibi güzel yüzlü, haya ve edebi kuşanmış, zekası ve ileri görüşlülüğü ile ilim elde ederek yüce mertebeler elde etmişti. İbadetlerine düşkün olan bu zat, ilim ve marifet sahiplerini seven hüner sahibi bir vezirdir... Lütfi Paşa, sadrazam olunca bütün bid'atleri ortadan kaldırdı. Memleket halkı huzur bulup kendisine hayır dualar ettiler. Her vechile övülmeye layık ahlâkı ve herkes tarafından beğenilmiş vasıfları benzersiz, nihayet derecede âlişân, cesur, devlet sahibi, tabiatı selim ve zihni müstakim olup uyanık yapısı ve zihninin sanatkarlığı cihetinden parlak ve gösterişli şiirleri ve süslü sözleri vardı.”
- Açıklama
Lütfi Paşa (1488-1563) Osmanlı padişahlarından Yavuz ve Kanuni'ye hizmet etmiş ve Kanuni'nin kızkardeşi ile evlenmiş, sadece devlet adamı değil aynı zamanda karada ve denizde yapılan savaşlara katılmış bir ordu komutanıdır. Veziriazamlığı zamanında ilk yaptığı işlerden biri, Koca Sinan'ı mimarlığa tayin etmesidir. Başarılı bir yönetici olarak tarihe geçmesinin sebebi ise onun hem dünya ve hem de din ilimlerini bilip uygulayan bir kimse olmasıdır.
Paşa, çok zeki ve kurnaz bir kimse değil, fakat olayları iyi inceleyen, araştıran ve çözümleri için, acil ve önleyici çareler bulan, soğukkanlı bir vezirdir. Saray entrikalarına hiç karışmamıştır. Her zaman olayların üstünde ve dışında kalmıştır.
Paşa, 1541'de emekli olup çiftliğine çekildikten sonra, eserlerini vermeye başlamıştır. Asafnâme'de bu devirde verilen eserlerdendir. Bu ileri görüşlü devlet adamı, eserinde, teorik öğütlerde bulunmaz, uygulaması mümkün ve yapılabilecek olan şeyleri önerir. Cemiyetin bütün sorunlarına hakim bir devlet adamı olarak, olayları tam ve eksiksiz bir şekilde değerlendirir. Sebep ve neticeler arasında bağlar kurar. Toplum zincirinin bütün halkalarının yerini, önemini ve yokluğundan doğacak tehlikeleri belirtir ve bize sunar. Bunları yaparken, geçmişten örnekler alır ve onlardan dersler çıkarır.
Ali Emirî'nin naklettiğine göre Sehi Bey Tezkiresi'nde Paşa hakkında şu sözler geçer:
“Sultan Selim hazretlerinin himayesinde yetişmişti. Huzûr-ı şeriflerinde gayet makbul olanlardan biriydi. Şeriati uygulayan, adaletli, fazilet sahibi ve iyi hasletli, melek huylu, Yûsuf peygamber gibi güzel yüzlü, haya ve edebi kuşanmış, zekası ve ileri görüşlülüğü ile ilim elde ederek yüce mertebeler elde etmişti. İbadetlerine düşkün olan bu zat, ilim ve marifet sahiplerini seven hüner sahibi bir vezirdir... Lütfi Paşa, sadrazam olunca bütün bid'atleri ortadan kaldırdı. Memleket halkı huzur bulup kendisine hayır dualar ettiler. Her vechile övülmeye layık ahlâkı ve herkes tarafından beğenilmiş vasıfları benzersiz, nihayet derecede âlişân, cesur, devlet sahibi, tabiatı selim ve zihni müstakim olup uyanık yapısı ve zihninin sanatkarlığı cihetinden parlak ve gösterişli şiirleri ve süslü sözleri vardı.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.