Mağaranın Sırrı

Bir varmış, bir yokmuş; biraz gerçek, biraz düşmüş. Bilinmez zamanlarda, Kaf Dağından uzakta, yoksul bir ülke varmış. Bu ülkenin halkı çok çalışır, ama az yermiş. Bu yüzden sinirleri bozulur hep kavga ederlermiş. Kavgalar, gün gelmiş o kadar çok artmış ki, herkes bıkmış usanmış. Yeter artık, denilmiş; bir kurtarıcı gelsin ve bizi kurtarsın! Bir kurnaz adam bu sözleri duymuş ve "bunların beklediği kurtarıcı ben olabilirim" demiş. "Böylece de koltuğa oturur, bol bol yerim" diye düşünmüş. Peki ama, bunu nasıl gerçekleştiririm diye kafa yormuş. Sonunda bir oyun bulmuş ve yanına hemen adamlarını çağırmış. Bulduğu oyunu onlara anlatmış, "hemen dediklerimi yapın!" demiş. Adamları onu dinlemiş, ülkeye yayılmışlar. Çığlık çığlığa "Canavarlar ülkemizi bastı" diye bağırmış; oradan oraya kaçışmış, herkesi kandırmış. Gözleri korkuyla açılmış, yüzleri dehşet içindeymiş. Herkes de bunlara hemen inanmış ve çok korkup paniklemiş.
(Arka Kapak)