%20
Maral Dursun Akçam
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750408519
Boyut
13.50x21.50
Sayfa Sayısı
108
Baskı
5
Basım Tarihi
2021-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Maral

32,00TL
25,60TL
%20
Satışta değil
9789750408519
866536
Maral
Maral
25.60

Dursun Akçam'ın ilk öykü kitabı olan Maral'da, Doğu Anadolu köylüsünün tüyler ürpertici yaşamının ele alındığı öyküler yer alıyor. Akçam, başat özelliği olan gözlemlerini kurmacaya taşıyor; çocukluğunun geçtiği coğrafyadaki kadının, erkeğin, çocuğun yaşamak zorunda olduğu insanlık dışı koşulları aktarırken, ince ironisiyle dinî-ahlakî saplantıları ve trajikomik durumları da dile getiriyor.

Maral'daki öyküler, konu, kişi, yer olarak birbiriyle ilintili: Ölmezler köyünde yaşayanların yoksulluk sorunları ile onu aşma eylemleri, bir "anlatı bütünlüğü" oluşturuyor.

Akşam namazı epeyce geçmişti. Çıralı odun evi aydınlatıyordu. Çorbasını içen çocuklar, yere serili hasırın üstünde yatıştılar. Maral'ın son dünyası Memet, anasını yatırmadan kessen yatmazdı. Ocağın önünde kedinin kulaklarını çekiyordu. Kedi de maskaralık yapıyor, Memet'le oynuyordu. Büyük kız Fatma, çay kıyısında bulduğu boncukları bir ipe geçirmeye çalışıyordu. Çocuk hevesi işte! Yarın güneş ışığında dizip sonra da takıp takıştırsaydı olmaz mıydı? Çıralı odun yine söndü. Fatma üfledi, üfledi, yanmadı. Duman gözlerini yaktı; ağzına, burnuna doldu. Sarsıla sarsıla geriye giderken başı direğe çarptı:
“Seni, ev gibi ellere kalasın!” dedi.
“Ne oldu kız, niye dikkat etmedin?” Yetişti anası, kolundan kaldırdı:
“Ağlama balama kurban, ağlama! Yarın gün ışığında takarsın.”
Çıralı odun tutuştu, ana-kız ocağın başına yeniden oturdular. Fatma yine boncuklarıyla uğraştı. Maral entarisini çıkardı, uyuyan çocukların üstüne örttü...
(Maral)

İçindekiler

• Zozan
• Aşağı Mahalle'nin Ağaları
• Tahsil
• Kara Kâğıt
• Begi Aga
• Kaka
• Alo Efendi
• Tiyatora Kızı
• Eko
• Şahin Efendi
• Kınalı
• Küpeli Cefer
• Zaloğlu
• Maral

  • Açıklama
    • Dursun Akçam'ın ilk öykü kitabı olan Maral'da, Doğu Anadolu köylüsünün tüyler ürpertici yaşamının ele alındığı öyküler yer alıyor. Akçam, başat özelliği olan gözlemlerini kurmacaya taşıyor; çocukluğunun geçtiği coğrafyadaki kadının, erkeğin, çocuğun yaşamak zorunda olduğu insanlık dışı koşulları aktarırken, ince ironisiyle dinî-ahlakî saplantıları ve trajikomik durumları da dile getiriyor.

      Maral'daki öyküler, konu, kişi, yer olarak birbiriyle ilintili: Ölmezler köyünde yaşayanların yoksulluk sorunları ile onu aşma eylemleri, bir "anlatı bütünlüğü" oluşturuyor.

      Akşam namazı epeyce geçmişti. Çıralı odun evi aydınlatıyordu. Çorbasını içen çocuklar, yere serili hasırın üstünde yatıştılar. Maral'ın son dünyası Memet, anasını yatırmadan kessen yatmazdı. Ocağın önünde kedinin kulaklarını çekiyordu. Kedi de maskaralık yapıyor, Memet'le oynuyordu. Büyük kız Fatma, çay kıyısında bulduğu boncukları bir ipe geçirmeye çalışıyordu. Çocuk hevesi işte! Yarın güneş ışığında dizip sonra da takıp takıştırsaydı olmaz mıydı? Çıralı odun yine söndü. Fatma üfledi, üfledi, yanmadı. Duman gözlerini yaktı; ağzına, burnuna doldu. Sarsıla sarsıla geriye giderken başı direğe çarptı:
      “Seni, ev gibi ellere kalasın!” dedi.
      “Ne oldu kız, niye dikkat etmedin?” Yetişti anası, kolundan kaldırdı:
      “Ağlama balama kurban, ağlama! Yarın gün ışığında takarsın.”
      Çıralı odun tutuştu, ana-kız ocağın başına yeniden oturdular. Fatma yine boncuklarıyla uğraştı. Maral entarisini çıkardı, uyuyan çocukların üstüne örttü...
      (Maral)

      İçindekiler

      • Zozan
      • Aşağı Mahalle'nin Ağaları
      • Tahsil
      • Kara Kâğıt
      • Begi Aga
      • Kaka
      • Alo Efendi
      • Tiyatora Kızı
      • Eko
      • Şahin Efendi
      • Kınalı
      • Küpeli Cefer
      • Zaloğlu
      • Maral

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat