%20
Mart Alper Atalan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750512087
Boyut
13.00x19.50
Sayfa Sayısı
133
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2013
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Mart

Yazar: Alper Atalan
Yayınevi : İletişim Yayınevi
39,00TL
31,20TL
%20
Satışta değil
9789750512087
522737
Mart
Mart
31.20

Banka tıklım tıkış. Sürttürüyorum kartı numaratör cihazına; 316. Sıradaki numara 264. ‘E, hani bankanın kendi müşterisine özel bi kıyağı vardı? Öne alıyordu beni' demiyeceksin. Dememeyi öğrendin. Özel varsa, senden özeli de var. Siyah kartlısı, premier katlısı, elityum yatlısı, müşteri temsilcisinin kankası, güvenlik görevlisinin akrabası... Her daim önünde bir yirmi kişi olacak zaten. 316 eksi 264 = 52... Düş 52'den...30. Demek; 30 kişi de benim gibi özel olmayan, özel müşteri. Tamam. Oturup bekleriz hepimiz. İşimiz ne? Metropolde zaman, endişeli modernler, vesveseler, korkular, eski defterler, kıpır kıpır takıntılar. Dalakşehir, botoks, "Müezzinin sesi hicaz davudi mi?", "Eskiden buralar dutluk muydu?", peçeteye yazılamayan Mihriban, kırmızı akan dijital kat numaraları, gevezeler, mobilyacı Balzac, kaosu görünce kıkırdayan zekâlar, tek tesellisi pişmanlık olan mağluplar... Alper Atalan, açılmayan kapıları, marketleri, bankaları, patinaj yapan arabaları, hiç susmayan muhabbetçileri anlatıyor. Koşa koşa. Nefes nefese. "Son düzlükte" sağrısında güldür güldür bir mizahla edebiyat şehrengizine giriyor. Mart, uzuun bir Mart hikâyesi..

  • Açıklama
    • Banka tıklım tıkış. Sürttürüyorum kartı numaratör cihazına; 316. Sıradaki numara 264. ‘E, hani bankanın kendi müşterisine özel bi kıyağı vardı? Öne alıyordu beni' demiyeceksin. Dememeyi öğrendin. Özel varsa, senden özeli de var. Siyah kartlısı, premier katlısı, elityum yatlısı, müşteri temsilcisinin kankası, güvenlik görevlisinin akrabası... Her daim önünde bir yirmi kişi olacak zaten. 316 eksi 264 = 52... Düş 52'den...30. Demek; 30 kişi de benim gibi özel olmayan, özel müşteri. Tamam. Oturup bekleriz hepimiz. İşimiz ne? Metropolde zaman, endişeli modernler, vesveseler, korkular, eski defterler, kıpır kıpır takıntılar. Dalakşehir, botoks, "Müezzinin sesi hicaz davudi mi?", "Eskiden buralar dutluk muydu?", peçeteye yazılamayan Mihriban, kırmızı akan dijital kat numaraları, gevezeler, mobilyacı Balzac, kaosu görünce kıkırdayan zekâlar, tek tesellisi pişmanlık olan mağluplar... Alper Atalan, açılmayan kapıları, marketleri, bankaları, patinaj yapan arabaları, hiç susmayan muhabbetçileri anlatıyor. Koşa koşa. Nefes nefese. "Son düzlükte" sağrısında güldür güldür bir mizahla edebiyat şehrengizine giriyor. Mart, uzuun bir Mart hikâyesi..

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat