Mavi Sakal'ın Yedi Karısı
Mavi Sakal genç yaşta yetim kalmış, bir türlü yenemediği korkaklık ve utangaçlık huyu edinmişti. Karşısına evlenebileceği onurlu, kendisine çok uygun genç kızlar çıktıysa da onları elinden kaçırmıştı. Sonunda, o bölgenin yabancısı olan Colette Passage ile evlendi. Bu kadın Fransa krallığının köy ve şehirlerinde ayı oynatarak para kazandıktan sonra, gelip şatonun civarında bire v satın almış ve yerleşmişti.
Doğrusu beğenilecek kızdı, dolgun vücutlu ve iri göğüslüydü, açık havada yaşamaktan yanık bir renk almış olan teni henüz tazeliğini koruyordu. Asilzade biriyle evlenip soylular arasına karışınca şaşırıp kalmış, bir yandan da sevinmişti. Aslında kötü kalpli değildi, yüksek bir çevreye mensup olan ve kendisine karşı en sadık bir köle gibi, en ateşli bir aşık gibi davranan bu iri yarı kocanın fedakarlıkları onu duygulandırıyordu.
Fakat birkaç ay sonra, orada burada serbestçe dolaşamadığından sıkılmaya başladı. Bütün bu zenginliklerin ortasında, hr türlü sevgi ve özenle çevrili olduğu halde, tek zevki, arada sırada mahzene inip bir zamanlar panayırlarda gezdirdiği, şimdiyse boynunda tasma, burnunda halkayla çile dolduran arkadaşını ziyaret etmek, ağlayarak gözlerinden öpmekti.
- Açıklama
Mavi Sakal genç yaşta yetim kalmış, bir türlü yenemediği korkaklık ve utangaçlık huyu edinmişti. Karşısına evlenebileceği onurlu, kendisine çok uygun genç kızlar çıktıysa da onları elinden kaçırmıştı. Sonunda, o bölgenin yabancısı olan Colette Passage ile evlendi. Bu kadın Fransa krallığının köy ve şehirlerinde ayı oynatarak para kazandıktan sonra, gelip şatonun civarında bire v satın almış ve yerleşmişti.
Doğrusu beğenilecek kızdı, dolgun vücutlu ve iri göğüslüydü, açık havada yaşamaktan yanık bir renk almış olan teni henüz tazeliğini koruyordu. Asilzade biriyle evlenip soylular arasına karışınca şaşırıp kalmış, bir yandan da sevinmişti. Aslında kötü kalpli değildi, yüksek bir çevreye mensup olan ve kendisine karşı en sadık bir köle gibi, en ateşli bir aşık gibi davranan bu iri yarı kocanın fedakarlıkları onu duygulandırıyordu.
Fakat birkaç ay sonra, orada burada serbestçe dolaşamadığından sıkılmaya başladı. Bütün bu zenginliklerin ortasında, hr türlü sevgi ve özenle çevrili olduğu halde, tek zevki, arada sırada mahzene inip bir zamanlar panayırlarda gezdirdiği, şimdiyse boynunda tasma, burnunda halkayla çile dolduran arkadaşını ziyaret etmek, ağlayarak gözlerinden öpmekti.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.