“Evlenmem için neden bu kadar ısrar ediyorsun? Herkes evlenmek zorunda mı?“ diye Akif annesine sordu.
“Yuva kurmak her zaman iyidir; çünkü sorumluluk alan insan isteyerek bencillikten vazgeçer.“
“Hiç böyle düşünmek aklıma gelmemişti.“
“Yuva kuran insan hayatı eşiyle paylaşarak omuzlarındaki yükü hafifletip mutlu gülüşlere uyanır. Yuva kurduğun zaman çocukların olacak. Evlat sahibi olmak güzel bir duygudur ve insanın özünde saklı bulunan bilinci harekete geçirir. Bu bilinç bizi kainatın yaratıcısına yaklaştırır, kendi sınırlı gücümüze değil, bizimle olan sınırsız güce dayanmamızı sağlar. Mutlak mutluluğun, huzurun ve başarının yolu bu bilinci kazanmaktan geçer.“
“Anneciğim ne güzel konuştun. Anladığım kadarıyla insanın kendi özüne dönmesi büyük bir çabadan geçiyor.“
“Elbette,“ dedi kadıncağız. “İnsan birşeyleri başarırken sık sık tökezleyip hüzünlenir. Hüzün bize hayatın geçiciliğini, dünyanın sonluluğunu hatırlatır. Hüzünle birlikte içimize döner, ruhumuzun dar sokaklarında dolaşırız.“
O gece Mehmet Akif yatağına uzandığında annesinin sözlerini düşündü ve ona hak verdi. Sabah uyandığında artık evlenmeye karar verdiğini söyledi. Emine Şerife Hanım çok mutlu oldu.
“Biraz birikmiş param var şu konğı yeniden inşa ettirelim,“ dedi Akif.
“Olur.“
Akif konakla ilgilenirken annesi de onun için münasip bir kız bakmak için eşe dosta haber verdi.
En nihayet Mehmet Akif 1985 yılında İsmet Hanım'la sözlendi. Genç kız, Tophane-i Amire Veznedarı Mehmed Emin Bey'in ve Hamdi efendi kızı Hasibe Hanım'ın kızıydı. Alımlı, derin, hassas duygulu, ince ruhlu ve göreneklerine sahip çıkan görgülü bir kızdı.
- Açıklama
“Evlenmem için neden bu kadar ısrar ediyorsun? Herkes evlenmek zorunda mı?“ diye Akif annesine sordu.
“Yuva kurmak her zaman iyidir; çünkü sorumluluk alan insan isteyerek bencillikten vazgeçer.“
“Hiç böyle düşünmek aklıma gelmemişti.“
“Yuva kuran insan hayatı eşiyle paylaşarak omuzlarındaki yükü hafifletip mutlu gülüşlere uyanır. Yuva kurduğun zaman çocukların olacak. Evlat sahibi olmak güzel bir duygudur ve insanın özünde saklı bulunan bilinci harekete geçirir. Bu bilinç bizi kainatın yaratıcısına yaklaştırır, kendi sınırlı gücümüze değil, bizimle olan sınırsız güce dayanmamızı sağlar. Mutlak mutluluğun, huzurun ve başarının yolu bu bilinci kazanmaktan geçer.“
“Anneciğim ne güzel konuştun. Anladığım kadarıyla insanın kendi özüne dönmesi büyük bir çabadan geçiyor.“
“Elbette,“ dedi kadıncağız. “İnsan birşeyleri başarırken sık sık tökezleyip hüzünlenir. Hüzün bize hayatın geçiciliğini, dünyanın sonluluğunu hatırlatır. Hüzünle birlikte içimize döner, ruhumuzun dar sokaklarında dolaşırız.“
O gece Mehmet Akif yatağına uzandığında annesinin sözlerini düşündü ve ona hak verdi. Sabah uyandığında artık evlenmeye karar verdiğini söyledi. Emine Şerife Hanım çok mutlu oldu.
“Biraz birikmiş param var şu konğı yeniden inşa ettirelim,“ dedi Akif.
“Olur.“
Akif konakla ilgilenirken annesi de onun için münasip bir kız bakmak için eşe dosta haber verdi.
En nihayet Mehmet Akif 1985 yılında İsmet Hanım'la sözlendi. Genç kız, Tophane-i Amire Veznedarı Mehmed Emin Bey'in ve Hamdi efendi kızı Hasibe Hanım'ın kızıydı. Alımlı, derin, hassas duygulu, ince ruhlu ve göreneklerine sahip çıkan görgülü bir kızdı.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.