Mersin TahtacılarıHalbilimi Araştırmaları
Mersin Tahtacıları, Türkiye'nin kültürel zenginliğinin önemli bir bileşimini oluşturan ve özellikle son yıllarda üzerinde çokça konuşulan bir topluluğu merkeze alan ama, bununla yetinmeyip, sözkonusu topluluğun coğrafi dağılımıyla beraber oluşmuş kültürel etkileşmeleri de dikkatle irdeleyen bir çalışma.
Bugün Anadolu'nun başlıca Adana, Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Denizli, Isparta, İzmir, Mersin, Muğla gibi illerinde yaşamlarını sürdürmekte olan Tahtacılar, başlangıçta dağlarda, orman içlerinde konar-göçer ve kapalı sosyo-ekonomik ilişkiler içerisinde yaşamışlar, bu durum mevcut statülerinin uzun yıllar korunarak devam etmesine sebep olmuştur. Sözkonusu bu kapalı sosyo-ekonomik ortamdan, kapitalist işbölümünün yaygınlaşmasıyla yeni ve farklı toplumsal ilişkilerle tanışan bu topluluğun yayılma alanları, kültürel zenginlikleri bütün ayrıntılarıyla Dr. Nilgün Çıblak'ın bu yapıtında ortaya konmaktadır.
Söylenti, ikinci, üçüncü ağız anlatmalardan kaynaklanan spekülasyonlardan uzak, bilimsel bir disiplin içerisinde ve alan araştırmalarına; sadece alan araştırmalarıyla yetinilmeyerek konuyla ilgili derleme, rapor, inceleme ve araştırmalar da gözden geçirilip, özellikle halkbilimi açısından zengin örneklere ulaşılarak, hazırlanan bu çalışmanın, genel olarak Anadolu kültürü, özel olarak da Tahtacılar alanında ciddi bir boşluğu dolduracağına kuşku yoktur.
- Açıklama
Mersin Tahtacıları, Türkiye'nin kültürel zenginliğinin önemli bir bileşimini oluşturan ve özellikle son yıllarda üzerinde çokça konuşulan bir topluluğu merkeze alan ama, bununla yetinmeyip, sözkonusu topluluğun coğrafi dağılımıyla beraber oluşmuş kültürel etkileşmeleri de dikkatle irdeleyen bir çalışma.
Bugün Anadolu'nun başlıca Adana, Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Denizli, Isparta, İzmir, Mersin, Muğla gibi illerinde yaşamlarını sürdürmekte olan Tahtacılar, başlangıçta dağlarda, orman içlerinde konar-göçer ve kapalı sosyo-ekonomik ilişkiler içerisinde yaşamışlar, bu durum mevcut statülerinin uzun yıllar korunarak devam etmesine sebep olmuştur. Sözkonusu bu kapalı sosyo-ekonomik ortamdan, kapitalist işbölümünün yaygınlaşmasıyla yeni ve farklı toplumsal ilişkilerle tanışan bu topluluğun yayılma alanları, kültürel zenginlikleri bütün ayrıntılarıyla Dr. Nilgün Çıblak'ın bu yapıtında ortaya konmaktadır.
Söylenti, ikinci, üçüncü ağız anlatmalardan kaynaklanan spekülasyonlardan uzak, bilimsel bir disiplin içerisinde ve alan araştırmalarına; sadece alan araştırmalarıyla yetinilmeyerek konuyla ilgili derleme, rapor, inceleme ve araştırmalar da gözden geçirilip, özellikle halkbilimi açısından zengin örneklere ulaşılarak, hazırlanan bu çalışmanın, genel olarak Anadolu kültürü, özel olarak da Tahtacılar alanında ciddi bir boşluğu dolduracağına kuşku yoktur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.