Ceza hukukunda meşru savunma kavramı her zaman güncelliğini koruyan, ceza hukukunun önemli ve problemli alanlarından biri olmuştur. Meşru savunma bir hak olup, cezalandırma ya da öç alma değildir. Meşru savunma genel olarak, güncel haksız bir saldırıya karşı kişinin kendisini ya da üçüncü kişiyi savunmasıdır.
5237 sayılı TCK'nın meşru savunma kurumunun unsurlarını değiştirerek yeniden ele alması, önemli bir gelişme olmakla birlikte, kurumun uygulama alanının genişlemediği ve uygulamada ciddi sorunlara sebebiyet verdiği gözlemlenmektedir. Bu konuda önemli noktalardan biri meşru savunma hukukunun temel kavramları ile mahkeme kararları arasında temel bir örtüşme bulunmamasıdır. Özellikle mahkeme kararlarının gerekçesiz ve derinlikten uzak oluşu, öğretinin de uygulamaya ışık tutmasını engellemektedir. Bu durum hukuk güvenliği ve gelişimi açısından oldukça sakıncalıdır. Mahkemelerin genel geçerli ve gerekçesiz kararlarla, meşru savunma kavramını ve meşru savunma kavramı ile ilgili kavramları formüle etmesi, hukuksal ve bilimsel olmayan sonuçlara yol açmaktadır.
Bu çalışmada meşru savunma kavramının derinliği, sınırları ve diğer hukuka uygunluk nedenleri ile aralarındaki ilişki irdelenerek, meşru savunmanın uygulama alanları gerekçeleriyle açıklanarak, uygulamaya yol gösterilmeye çalışılmıştır.
- Açıklama
Ceza hukukunda meşru savunma kavramı her zaman güncelliğini koruyan, ceza hukukunun önemli ve problemli alanlarından biri olmuştur. Meşru savunma bir hak olup, cezalandırma ya da öç alma değildir. Meşru savunma genel olarak, güncel haksız bir saldırıya karşı kişinin kendisini ya da üçüncü kişiyi savunmasıdır.
5237 sayılı TCK'nın meşru savunma kurumunun unsurlarını değiştirerek yeniden ele alması, önemli bir gelişme olmakla birlikte, kurumun uygulama alanının genişlemediği ve uygulamada ciddi sorunlara sebebiyet verdiği gözlemlenmektedir. Bu konuda önemli noktalardan biri meşru savunma hukukunun temel kavramları ile mahkeme kararları arasında temel bir örtüşme bulunmamasıdır. Özellikle mahkeme kararlarının gerekçesiz ve derinlikten uzak oluşu, öğretinin de uygulamaya ışık tutmasını engellemektedir. Bu durum hukuk güvenliği ve gelişimi açısından oldukça sakıncalıdır. Mahkemelerin genel geçerli ve gerekçesiz kararlarla, meşru savunma kavramını ve meşru savunma kavramı ile ilgili kavramları formüle etmesi, hukuksal ve bilimsel olmayan sonuçlara yol açmaktadır.
Bu çalışmada meşru savunma kavramının derinliği, sınırları ve diğer hukuka uygunluk nedenleri ile aralarındaki ilişki irdelenerek, meşru savunmanın uygulama alanları gerekçeleriyle açıklanarak, uygulamaya yol gösterilmeye çalışılmıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.