Mübadil BelleğiTarih ve Pratik Olarak Geçmiş
30 Ocak 1923'te imzalanan Nüfus Mübadelesi Protokolüyle zaten Anadolu'dan göç etmiş bir grup insanın statüsü kesinlik kazanırken henüz göç etmemiş insanlar da göç etmeye mecbur bırakıldı. Yaklaşık 2 milyon insan iki ülkenin nüfuslarına homojen bir görünüm kazandırma amacıyla karşılıklı olarak değiş tokuş edildi. Yunanistan içinden yeni çıktığı savaş felaketine ek olarak barındırmak zorunda kalacağı büyük mübadil kitlesiyle bir insanlık dramı yaşadı. Farklı bölgelerden farklı kültürel özelliklerle Yunanistan'da yaşamaya mecbur bırakılan insanların bazı değişimler geçirmesi gerekiyordu. Mübadele edilen nesil bugün hayatta olmasa da yaşanan travmatik deneyim o kadar büyüktü ki, sonraki nesillere kaçınılmaz şekilde miras kaldı. Mübadele konusunu Trakyalı mübadiller özelinde işleyen Emilia Salvanou, bu insanların ulusal tahayyülde kendilerine nasıl bir alan yarattıklarını, bireysel belleklerin nasıl kolektif, devamında ise ulusal bellek haline geldiğini ve Küçük Asya Felaketi belleğinin zaman içinde şekillenişini mercek altına alıyor. Çalışmada mübadiller, tarihin nesneleri olmaktan çıkıp kendi tarihlerini oluşturmada söz sahibi olan ve bir gelecek kurmak isteyen aktif özneler olarak karşımıza çıkıyor. Bu doğrultuda Trakyalı mübadillerin kurdukları dernekler, dergiler ve benimsedikleri pratiklerle tarih yaratma sürecine nasıl katıldıklarını görüyoruz. Mübadil Belleği okura bu iki taraflı tarihsel olayın karşı tarafında neler yaşandığını görme fırsatı sunuyor.
- Açıklama
30 Ocak 1923'te imzalanan Nüfus Mübadelesi Protokolüyle zaten Anadolu'dan göç etmiş bir grup insanın statüsü kesinlik kazanırken henüz göç etmemiş insanlar da göç etmeye mecbur bırakıldı. Yaklaşık 2 milyon insan iki ülkenin nüfuslarına homojen bir görünüm kazandırma amacıyla karşılıklı olarak değiş tokuş edildi. Yunanistan içinden yeni çıktığı savaş felaketine ek olarak barındırmak zorunda kalacağı büyük mübadil kitlesiyle bir insanlık dramı yaşadı. Farklı bölgelerden farklı kültürel özelliklerle Yunanistan'da yaşamaya mecbur bırakılan insanların bazı değişimler geçirmesi gerekiyordu. Mübadele edilen nesil bugün hayatta olmasa da yaşanan travmatik deneyim o kadar büyüktü ki, sonraki nesillere kaçınılmaz şekilde miras kaldı. Mübadele konusunu Trakyalı mübadiller özelinde işleyen Emilia Salvanou, bu insanların ulusal tahayyülde kendilerine nasıl bir alan yarattıklarını, bireysel belleklerin nasıl kolektif, devamında ise ulusal bellek haline geldiğini ve Küçük Asya Felaketi belleğinin zaman içinde şekillenişini mercek altına alıyor. Çalışmada mübadiller, tarihin nesneleri olmaktan çıkıp kendi tarihlerini oluşturmada söz sahibi olan ve bir gelecek kurmak isteyen aktif özneler olarak karşımıza çıkıyor. Bu doğrultuda Trakyalı mübadillerin kurdukları dernekler, dergiler ve benimsedikleri pratiklerle tarih yaratma sürecine nasıl katıldıklarını görüyoruz. Mübadil Belleği okura bu iki taraflı tarihsel olayın karşı tarafında neler yaşandığını görme fırsatı sunuyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.