%30
Mutlakçı Dil İsmail Süphandağı
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786053264590
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
460
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Mutlakçı DilCumhuriyet Dönemi Türk Şiirinde Mutlakçı Dilin Görünümleri

69,00TL
48,30TL
%30
Satışta değil
9786053264590
842294
Mutlakçı Dil
Mutlakçı Dil Cumhuriyet Dönemi Türk Şiirinde Mutlakçı Dilin Görünümleri
48.30

Tanzimat'la birlikte Türk edebiyatı, Tanpınar'ın da ifade ettiği gibi “mutlakı kaybetmekten doğan bir buhran”a düşer. Doğrularından kuşkuya düşen yeni insan tipi artık yüzünü realiteye; gerçekliğin çoklu görünümlerine çevirir. Böylece mutlakçı geleneğin sarsılması etrafında bir medeniyet krizi baş gösterir. Ancak sarsılan yekpare geleneğin yerine farklı dünya görüşlerine ve düşünüş biçimlerine göre yeni mutlaklar oluşur. Bu durum, dirençli yapısıyla zihniyetin kendini farklı tonlarda açığa çıkarmasıdır. Öyle ki sanatkârların birçoğu, yeni şeyler ürettikleri kanısına kapılsalar da esasında onların geçmişi bir şekilde devam ettirdikleri gözden kaçmaz. Bu hususun göz ardı edilmesi geleneğe karşı çıkanların yeni şeyler söyledikleri ya da gelenekten tümüyle dışarıda konuştukları zannına kapı aralar. Söz gelimi milliyetçi bir şiirin dili ile toplumcu Marksist ya da İslamcı bir şiirin dili, mutlakçı dilde birleşebilir. Kitap, hakikati temsil iddiasıyla yola çıkan çok sayıda farklı ideolojik ve edebî tercihin esasında ne derece aynı dil ve bakış açısıyla konuştuklarını açık etme yolunda bir söylem analizine yönelmeyi umuyor.

  • Açıklama
    • Tanzimat'la birlikte Türk edebiyatı, Tanpınar'ın da ifade ettiği gibi “mutlakı kaybetmekten doğan bir buhran”a düşer. Doğrularından kuşkuya düşen yeni insan tipi artık yüzünü realiteye; gerçekliğin çoklu görünümlerine çevirir. Böylece mutlakçı geleneğin sarsılması etrafında bir medeniyet krizi baş gösterir. Ancak sarsılan yekpare geleneğin yerine farklı dünya görüşlerine ve düşünüş biçimlerine göre yeni mutlaklar oluşur. Bu durum, dirençli yapısıyla zihniyetin kendini farklı tonlarda açığa çıkarmasıdır. Öyle ki sanatkârların birçoğu, yeni şeyler ürettikleri kanısına kapılsalar da esasında onların geçmişi bir şekilde devam ettirdikleri gözden kaçmaz. Bu hususun göz ardı edilmesi geleneğe karşı çıkanların yeni şeyler söyledikleri ya da gelenekten tümüyle dışarıda konuştukları zannına kapı aralar. Söz gelimi milliyetçi bir şiirin dili ile toplumcu Marksist ya da İslamcı bir şiirin dili, mutlakçı dilde birleşebilir. Kitap, hakikati temsil iddiasıyla yola çıkan çok sayıda farklı ideolojik ve edebî tercihin esasında ne derece aynı dil ve bakış açısıyla konuştuklarını açık etme yolunda bir söylem analizine yönelmeyi umuyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat