Müziği Boğan Gürültüİdeolojinin Kıskacında Musiki
Osmanlı'nın son döneminden günümüze “Türk musikisi” tartışmalarının zengin bir materyale dayanan geniş bir panoraması ve yorumu.
Tarihyazımında "uzun yüzyıl" kavramına aşinayız, ancak bu uzun yüzyılın daha da uzun olabileceğini, bitmek bilmeyebileceğini bugünkü tartışmalarımızdan hareketle daha iyi anlıyoruz.
Güneş Ayas, Müziği Boğan Gürültü adlı çalışmasıyla, Osmanlı toplumunda geniş bir sosyal zemine yayılan ve çoğu zaman birleştirici bir vazife gören, hatta farklı dinlere mensup insanların birlikte icra ettiği “musiki”nin, özellikle Cumhuriyet'le birlikte ideolojik bir söylemin parçası haline geldiğini, yeniden tanımlama girişimleri arasında Doğu-Batı-Türklük üçgeninde kimliğini yitirdiğini, suların nispeten durulmasının ümit edildiği yıllarda ise Zeki Müren gibi ikonik bir ismin kariyerinin de gösterdiği gibi yüksek kültür-popüler kültür tartışmalarının ortasında kaldığını ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor.
"Şehrin kültür hayatının ayrılmaz bir parçası olan Osmanlı müziği, Osmanlı şehir toplumunu yatay ve dikey olarak birleştiren bir üst kültür diliyken, nasıl oldu da önce bir problem haline geldi, sonra da adım adım merkezdeki yerini kaybetti? Osmanlı-Türk müziği... çoğu zaman müziğin kendisiyle hiç ilgisi olmayan siyasal gündemlere hizmet eden bir ideolojik tartışma konusu haline geldi. Öyle dönemler oldu ki, bu müzik, icracıları ve dinleyicileriyle değil, savunucuları ve düşmanlarıyla anılır oldu... İdeolojinin kıskacında müziğin sesi duyulmaz oldu.”
- Açıklama
Osmanlı'nın son döneminden günümüze “Türk musikisi” tartışmalarının zengin bir materyale dayanan geniş bir panoraması ve yorumu.
Tarihyazımında "uzun yüzyıl" kavramına aşinayız, ancak bu uzun yüzyılın daha da uzun olabileceğini, bitmek bilmeyebileceğini bugünkü tartışmalarımızdan hareketle daha iyi anlıyoruz.
Güneş Ayas, Müziği Boğan Gürültü adlı çalışmasıyla, Osmanlı toplumunda geniş bir sosyal zemine yayılan ve çoğu zaman birleştirici bir vazife gören, hatta farklı dinlere mensup insanların birlikte icra ettiği “musiki”nin, özellikle Cumhuriyet'le birlikte ideolojik bir söylemin parçası haline geldiğini, yeniden tanımlama girişimleri arasında Doğu-Batı-Türklük üçgeninde kimliğini yitirdiğini, suların nispeten durulmasının ümit edildiği yıllarda ise Zeki Müren gibi ikonik bir ismin kariyerinin de gösterdiği gibi yüksek kültür-popüler kültür tartışmalarının ortasında kaldığını ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor."Şehrin kültür hayatının ayrılmaz bir parçası olan Osmanlı müziği, Osmanlı şehir toplumunu yatay ve dikey olarak birleştiren bir üst kültür diliyken, nasıl oldu da önce bir problem haline geldi, sonra da adım adım merkezdeki yerini kaybetti? Osmanlı-Türk müziği... çoğu zaman müziğin kendisiyle hiç ilgisi olmayan siyasal gündemlere hizmet eden bir ideolojik tartışma konusu haline geldi. Öyle dönemler oldu ki, bu müzik, icracıları ve dinleyicileriyle değil, savunucuları ve düşmanlarıyla anılır oldu... İdeolojinin kıskacında müziğin sesi duyulmaz oldu.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.