%30
Müzik,Duyumların Güzel Oyunu %15 indirimli Semih Korucu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054518654
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
96
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Müzik, Duyumların Güzel Oyunu

Yazar: Semih Korucu
Yayınevi : Pan Yayıncılık
20,00TL
14,00TL
%30
Satışta değil
9786054518654
635508
Müzik, Duyumların Güzel Oyunu
Müzik, Duyumların Güzel Oyunu
14.00

Semih Korucu, kitabına Batı kültürünün, yazı ve ses olarak iki ayrı düşünme ve biçimleme üzerinden okumasını yaparak başlar. Batı kültürünün ulaşıp geldiği avangard kuram ile yeşerip geldiği klasik olanı önce ayrı bölümler halinde ele alır. Son bölümdeyse ikisini bir arada. Alışılagelenin dışına taşarak, müziğe, ilk ağızdan atfedilmekte olan 'duygu' olarak değil, düşünme ve düşünmenin düşünülmesi üzerinden ulaşılan duygu olarak yönelir. Cümle ve temayı ve onların neden oldukları biçimi yeniden okumaya ve sorgulamaya girişir. Ki bu, en iyi bildiğimizi düşündüğümüz ve dinleme sırasında üzerinde kolayca anlaştığımız bir konu olarak bilinir. Ne zaman ki dinleme biter, okuma başlar, işler karışmaya ve aydınlanmaya başlar.

***

“Cümle bütün demektir.
Bütünse, cümlenin de içinde bulunduğu, içine düştüğü, atıldığı şey.
Cümle, bütün olmaya yönelmek arzusudur; bütün olarak bütünlüğe yönelir.
Cümle, bütün olmaya ötekiyle yönelmek arzusudur da; öteki olmadan varolduğunu düşünmeyendir.
Ötekiyle buluşma, etkileşmedir; kaynaşma, birleşme değil; bir arada, yan yana olmaktır: Anlamını öteki yoluyla edinme, varlığını onunla pekiştirmedir.
Kendini öteki aracılığıyla da beğendirmek arzusuyla, arzudur; arzudadır.
Öteki, hem kavuşulmak istenen hem de uzaklaşılmak istenendir:
Hem kavuşulan güzellik, hem de kendi güzelliğine dönme arzusu verendir.
Hem bütünlenme arzusudur hem de bütünlenmenin güzelliğinden kendini kıskanmadır.”

  • Açıklama
    • Semih Korucu, kitabına Batı kültürünün, yazı ve ses olarak iki ayrı düşünme ve biçimleme üzerinden okumasını yaparak başlar. Batı kültürünün ulaşıp geldiği avangard kuram ile yeşerip geldiği klasik olanı önce ayrı bölümler halinde ele alır. Son bölümdeyse ikisini bir arada. Alışılagelenin dışına taşarak, müziğe, ilk ağızdan atfedilmekte olan 'duygu' olarak değil, düşünme ve düşünmenin düşünülmesi üzerinden ulaşılan duygu olarak yönelir. Cümle ve temayı ve onların neden oldukları biçimi yeniden okumaya ve sorgulamaya girişir. Ki bu, en iyi bildiğimizi düşündüğümüz ve dinleme sırasında üzerinde kolayca anlaştığımız bir konu olarak bilinir. Ne zaman ki dinleme biter, okuma başlar, işler karışmaya ve aydınlanmaya başlar.

      ***

      “Cümle bütün demektir.
      Bütünse, cümlenin de içinde bulunduğu, içine düştüğü, atıldığı şey.
      Cümle, bütün olmaya yönelmek arzusudur; bütün olarak bütünlüğe yönelir.
      Cümle, bütün olmaya ötekiyle yönelmek arzusudur da; öteki olmadan varolduğunu düşünmeyendir.
      Ötekiyle buluşma, etkileşmedir; kaynaşma, birleşme değil; bir arada, yan yana olmaktır: Anlamını öteki yoluyla edinme, varlığını onunla pekiştirmedir.
      Kendini öteki aracılığıyla da beğendirmek arzusuyla, arzudur; arzudadır.
      Öteki, hem kavuşulmak istenen hem de uzaklaşılmak istenendir:
      Hem kavuşulan güzellik, hem de kendi güzelliğine dönme arzusu verendir.
      Hem bütünlenme arzusudur hem de bütünlenmenin güzelliğinden kendini kıskanmadır.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat