Ne Mutlu Eşitim Diyene Milliyetçilik Tartışmaları
Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türkümdiyene! diye biten bir andı her okul günü tekrarlayarak yetişmiş
kuşaklarız. Yıllarca matbu basının merkez gazetesi olarak resmîsöylemin popülist ve popüler yeniden üretiminde başrol oynayan
Hürriyet gazetesi bugün hâlâ Türkiye Türklerindir şiarıylaçıkıyor. Sahiplik, üstünlük iddiasındaki bir milliyetçilik hâlâ farklı
sınıfsal kesimler arasında en büyük ortak payda olma özelliğinikoruyor. Dini, dili, etnisitesi nedeniyle eşit ve makbul görülmeyen
herkes, en iyi ihtimalle öteki ve bir adım ötesinde de düşmanolarak algılanıyor.
Öznesi ister bu devlete yıllarca egemen olan askerî vesayet isteranti-demokratik sivil iktidarlar olsun, ister derin devletten ister
görünür bürokrasinin gündelik uygulamalarından kaynaklansın,milliyetçi pratiklerin çıkış noktası, ayrılmaz parçası ve yarattığı
sonuç hep aynı: eşitsizlik. Bizim bu kitaba ve bu kitaba temeloluşturan konuşma dizisine Ne mutlu eşitim diyene üst başlığını
vermemiz de bu saptamadan kaynaklandı.
Bu üst başlıkla, 2020 yılında Kıraathane İstanbul EdebiyatEvi'nde bir konuşma dizisi gerçekleştirdik. Bu kitap, o dizinindevamında doğdu. Biçim açısından birbirlerinden çok farklı 23makaleye yer verirken, kitabın bir bütün olarak, hayatın heralanına sızan milliyetçiliği çeşitli yönlerden ele almasını, katmanlıve geniş bir panorama oluşturmasını hedefledik.
Derlemeye katkıda bulunan yazarların pek azı milliyetçiliğingeçici olduğu kanaatinde. Yakın dönemde mültecileri hedefinekoyan bir milliyetçi söylemin iktidar-muhalefet, dindar-seküler,sağ-sol ayrımı olmaksızın birçok kesim tarafından nasıl kolaycabenimsendiğini bir kez daha gördük. Elinizdeki kitap tarihselanalizleri içermekle birlikte son derece güncel; yirmi birinciyüzyılın ilk çeyreğinin sonuna yaklaşırken Türkiye'de vedünyanın birçok başka ülkesinde yaşananlara bakınca damaalesef güncel kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
- Açıklama
Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türkümdiyene! diye biten bir andı her okul günü tekrarlayarak yetişmiş
kuşaklarız. Yıllarca matbu basının merkez gazetesi olarak resmîsöylemin popülist ve popüler yeniden üretiminde başrol oynayan
Hürriyet gazetesi bugün hâlâ Türkiye Türklerindir şiarıylaçıkıyor. Sahiplik, üstünlük iddiasındaki bir milliyetçilik hâlâ farklı
sınıfsal kesimler arasında en büyük ortak payda olma özelliğinikoruyor. Dini, dili, etnisitesi nedeniyle eşit ve makbul görülmeyen
herkes, en iyi ihtimalle öteki ve bir adım ötesinde de düşmanolarak algılanıyor.
Öznesi ister bu devlete yıllarca egemen olan askerî vesayet isteranti-demokratik sivil iktidarlar olsun, ister derin devletten ister
görünür bürokrasinin gündelik uygulamalarından kaynaklansın,milliyetçi pratiklerin çıkış noktası, ayrılmaz parçası ve yarattığı
sonuç hep aynı: eşitsizlik. Bizim bu kitaba ve bu kitaba temeloluşturan konuşma dizisine Ne mutlu eşitim diyene üst başlığını
vermemiz de bu saptamadan kaynaklandı.
Bu üst başlıkla, 2020 yılında Kıraathane İstanbul EdebiyatEvi'nde bir konuşma dizisi gerçekleştirdik. Bu kitap, o dizinindevamında doğdu. Biçim açısından birbirlerinden çok farklı 23makaleye yer verirken, kitabın bir bütün olarak, hayatın heralanına sızan milliyetçiliği çeşitli yönlerden ele almasını, katmanlıve geniş bir panorama oluşturmasını hedefledik.
Derlemeye katkıda bulunan yazarların pek azı milliyetçiliğingeçici olduğu kanaatinde. Yakın dönemde mültecileri hedefinekoyan bir milliyetçi söylemin iktidar-muhalefet, dindar-seküler,sağ-sol ayrımı olmaksızın birçok kesim tarafından nasıl kolaycabenimsendiğini bir kez daha gördük. Elinizdeki kitap tarihselanalizleri içermekle birlikte son derece güncel; yirmi birinciyüzyılın ilk çeyreğinin sonuna yaklaşırken Türkiye'de vedünyanın birçok başka ülkesinde yaşananlara bakınca damaalesef güncel kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.