Ne Yazayım Abime?
''Çalma''dedi...
Çaldık!
Hem de ne çalmak, malzemeden çaldık, teraziden çaldık, devletten çaldık, milletten çaldık, sevdiklerimizden çaldık, zamandan çaldık.
Çalmayı meslek haline getirdik, utanmak yerine bu yeteneğimizle her yerde kıvandık.
''Susma! Haksızlık karşısında susan dil şeytandır'' dedi.
Sustuk!
Yanı başımızda kadına, çocuğa, doğaya, hayvanlara zulmettiler, tecavüz ettiler gıkımız çıkmadı...
Irkından, inancından, mezhebinden, renginden, yoksulluğundan dolayı işkencelerden geçerken insanlar sustuk.
Savaşlar, terör saldırıları yüzünden ölürken, evlerinden kaçarken ihtiyarı genci, sahillere vururken küçük Aylanların cesedi, sustuk!
''Bana dokunmayan yılan bin yaşasın'' diyerek bir köşeye pustuk.
''Yeme!'' dedi...
Yedik!
Eşin, dostun, akrabanın, tüyü bitmemiş yetimin, alın teri kurumamış işçinin hakkını, yedik afiyetle...
Tıksırıncaya kadar yedik!
Yedikçe arttı iştihamız, yaradı haram lokmalar, faizli kebaplar, göbeğimiz balkon oldu, vicdanımız obez!
''Paylaş'' dedi...
Duymazlığa geldik.
''Rabbena hep bana'' dedik... Sadaka kutularına attığımız bozuk paralarla yetindik.
Zekatı unuttuk fitreyi bile verirken titredi elimiz. ''Dünya malı dünyada kalır'' diyenlere, baktık mal mal!
''Uyma'' dedi...
Uyduk!
Şeytanla birlikte namusluları taşlama şirketi kurduk!
Her türlü sapkınlığa, zinaya, ahlaksızlığa meyil edip, sonra vicdanımızı rahatlatmak için dinde yeri olmayan kılıflar uydurduk...
- Açıklama
''Çalma''dedi...
Çaldık!
Hem de ne çalmak, malzemeden çaldık, teraziden çaldık, devletten çaldık, milletten çaldık, sevdiklerimizden çaldık, zamandan çaldık.
Çalmayı meslek haline getirdik, utanmak yerine bu yeteneğimizle her yerde kıvandık.
''Susma! Haksızlık karşısında susan dil şeytandır'' dedi.
Sustuk!
Yanı başımızda kadına, çocuğa, doğaya, hayvanlara zulmettiler, tecavüz ettiler gıkımız çıkmadı...
Irkından, inancından, mezhebinden, renginden, yoksulluğundan dolayı işkencelerden geçerken insanlar sustuk.
Savaşlar, terör saldırıları yüzünden ölürken, evlerinden kaçarken ihtiyarı genci, sahillere vururken küçük Aylanların cesedi, sustuk!
''Bana dokunmayan yılan bin yaşasın'' diyerek bir köşeye pustuk.
''Yeme!'' dedi...
Yedik!
Eşin, dostun, akrabanın, tüyü bitmemiş yetimin, alın teri kurumamış işçinin hakkını, yedik afiyetle...
Tıksırıncaya kadar yedik!
Yedikçe arttı iştihamız, yaradı haram lokmalar, faizli kebaplar, göbeğimiz balkon oldu, vicdanımız obez!
''Paylaş'' dedi...
Duymazlığa geldik.
''Rabbena hep bana'' dedik... Sadaka kutularına attığımız bozuk paralarla yetindik.
Zekatı unuttuk fitreyi bile verirken titredi elimiz. ''Dünya malı dünyada kalır'' diyenlere, baktık mal mal!
''Uyma'' dedi...
Uyduk!
Şeytanla birlikte namusluları taşlama şirketi kurduk!
Her türlü sapkınlığa, zinaya, ahlaksızlığa meyil edip, sonra vicdanımızı rahatlatmak için dinde yeri olmayan kılıflar uydurduk...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.