%25
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789755706412
Boyut
12.50x19.50
Sayfa Sayısı
310
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2013-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Niç

Yayınevi : Sel Yayıncılık
24,00TL
18,00TL
%25
Satışta değil
9789755706412
527108
Niç
Niç
18.00

Ekonomik ve siyasi krizlerin gündelik yaşamın her alanında hissedildiği, belirsizlik ve gerilimlerle dolu bir zaman... Dağların, ovaların, karların arasında tüm tekinsizliğiyle insanın üzerine çöken bir mekan... Sınırları, kaygıları, kabullenilmiş yalnızlığı ve kafasında yanıtlanmamış sorularıyla son derece "normal" bir adam...

Güvensizliğin kol gezdiği, seni koruyana bile güvenmemenin sıkıca tembih edildiği, gitmesek de, orada, uzakta var olan bir köyde, milli idealleri de yoksa eğer, bir asteğmen öğretmenin seçenekleri nelerdir? Korkunun kar soğuğu gibi kestiği gecelerde, el tetikte kulak kirişte her an biri tarafından öldürülmeyi beklemek mi? Sakil pop şarkılarla dil öğretmeye çalışmak mı? Her biri geri dönmek için gün sayan meslektaşlarıyla taşları "güvenlik kalkmadan" yola düşme telaşıyla dizerek oyun oynamak mı?

Yalnızca işsiz kalmamak için öğretmen olan Cihan, her şeye rağmen köklerine tutunmayı başarmış Ermeni ailelerin de yaşadığı bir korucu köyünde, zamanın bile öldürmekle nitelendiği bir coğrafyada şaşıracak, umutsuzluğa kapılacak, korkacak, öfkelenecek, kanıksayacak... Yine de teklifsizce içine atıldığı bu mecburi hizmet girdabında kendini bulmayı başarabilecek mi?

"Tek başına çaresizce ölümü bekliyordum, şu an bundan öte bir gerçeklik yoktu. Devlet beni bayrak direği olarak köye dikmişti."

  • Açıklama
    • Ekonomik ve siyasi krizlerin gündelik yaşamın her alanında hissedildiği, belirsizlik ve gerilimlerle dolu bir zaman... Dağların, ovaların, karların arasında tüm tekinsizliğiyle insanın üzerine çöken bir mekan... Sınırları, kaygıları, kabullenilmiş yalnızlığı ve kafasında yanıtlanmamış sorularıyla son derece "normal" bir adam...

      Güvensizliğin kol gezdiği, seni koruyana bile güvenmemenin sıkıca tembih edildiği, gitmesek de, orada, uzakta var olan bir köyde, milli idealleri de yoksa eğer, bir asteğmen öğretmenin seçenekleri nelerdir? Korkunun kar soğuğu gibi kestiği gecelerde, el tetikte kulak kirişte her an biri tarafından öldürülmeyi beklemek mi? Sakil pop şarkılarla dil öğretmeye çalışmak mı? Her biri geri dönmek için gün sayan meslektaşlarıyla taşları "güvenlik kalkmadan" yola düşme telaşıyla dizerek oyun oynamak mı?

      Yalnızca işsiz kalmamak için öğretmen olan Cihan, her şeye rağmen köklerine tutunmayı başarmış Ermeni ailelerin de yaşadığı bir korucu köyünde, zamanın bile öldürmekle nitelendiği bir coğrafyada şaşıracak, umutsuzluğa kapılacak, korkacak, öfkelenecek, kanıksayacak... Yine de teklifsizce içine atıldığı bu mecburi hizmet girdabında kendini bulmayı başarabilecek mi?

      "Tek başına çaresizce ölümü bekliyordum, şu an bundan öte bir gerçeklik yoktu. Devlet beni bayrak direği olarak köye dikmişti."

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat