Yetmiş bin evliyanın reisi İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhu) şöyle buyuruyor:
“Bizim bir komşumuz vardı, Müslümandı. Fakat bazı yanlışları vardı. Vefat etmek üzereydi, komşuluk hakkı üzere beni çağırdılar. Gittim ve gördüm ki komadadır. Kendisine teveccühte bulundum. Kalbine manevi bir hal üzere nazar ettim (baktım), zifiri karanlık bulutlar çökmüş, iman nuru sönecek bir mum gibi kalmış olarak gördüm. Karanlıkları dağıtmak amacıyla teveccüh ettim lakin zerre kadar karanlık açılmadı. Bunu bir iki kere denedim ama fayda yok.
Üçüncüde de olmayınca ‘Ya Rabbi! Acaba bende mi bir kusur var bugün' diye düşündüm tam o esnada kalbime:
‘Ey İmam! Eğer sen bu teveccühlerini dağlara yapmış olsaydın, senin hürmetine ve teveccühün bereketine dağları yerinden sökerdim. Ama bu adamdan sen bir karanlık açamazsın, çünkü bunun karanlığı bazı günahları işlediğinden değil, müşrik Hinduların şirk merasimlerine katılmasındandır' diye nida edildi.
-O zaman Hindistan'da şirk bayramlarında boyalı, renkli pilav pişiriyorlarmış ve birbirlerine bunu hediye ediyorlarmış. Bu Müslüman adam da onlardan etkilenmiş, aynı günde aynı şekilde pilav pişirip o günü kutluyormuş.-
En sonunda ümidimi kestim ve evime doğru yol aldım. Bir zaman sonra bana komşumun öldüğüne dair haber geldi. Ne yapacağımı düşündüm. Cenazesine gideyim mi, gitmeyeyim mi diye şüphede kaldım. Durum böyle olunca istihare yapmaya karar verdim. İstiharemde: 'O kişi zor da olsa imanını kurtararak öldü, cenazesine gidebilirsin' buyruldu.
Noel kutlamaya hazırlananlar bu hadiseyi ibretle düşünmelidirler! Allah-u Te'ala cümlemize iman selameti nasip eylesin. Amin!
- Açıklama
Yetmiş bin evliyanın reisi İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhu) şöyle buyuruyor:
“Bizim bir komşumuz vardı, Müslümandı. Fakat bazı yanlışları vardı. Vefat etmek üzereydi, komşuluk hakkı üzere beni çağırdılar. Gittim ve gördüm ki komadadır. Kendisine teveccühte bulundum. Kalbine manevi bir hal üzere nazar ettim (baktım), zifiri karanlık bulutlar çökmüş, iman nuru sönecek bir mum gibi kalmış olarak gördüm. Karanlıkları dağıtmak amacıyla teveccüh ettim lakin zerre kadar karanlık açılmadı. Bunu bir iki kere denedim ama fayda yok.
Üçüncüde de olmayınca ‘Ya Rabbi! Acaba bende mi bir kusur var bugün' diye düşündüm tam o esnada kalbime:
‘Ey İmam! Eğer sen bu teveccühlerini dağlara yapmış olsaydın, senin hürmetine ve teveccühün bereketine dağları yerinden sökerdim. Ama bu adamdan sen bir karanlık açamazsın, çünkü bunun karanlığı bazı günahları işlediğinden değil, müşrik Hinduların şirk merasimlerine katılmasındandır' diye nida edildi.
-O zaman Hindistan'da şirk bayramlarında boyalı, renkli pilav pişiriyorlarmış ve birbirlerine bunu hediye ediyorlarmış. Bu Müslüman adam da onlardan etkilenmiş, aynı günde aynı şekilde pilav pişirip o günü kutluyormuş.-
En sonunda ümidimi kestim ve evime doğru yol aldım. Bir zaman sonra bana komşumun öldüğüne dair haber geldi. Ne yapacağımı düşündüm. Cenazesine gideyim mi, gitmeyeyim mi diye şüphede kaldım. Durum böyle olunca istihare yapmaya karar verdim. İstiharemde: 'O kişi zor da olsa imanını kurtararak öldü, cenazesine gidebilirsin' buyruldu.
Noel kutlamaya hazırlananlar bu hadiseyi ibretle düşünmelidirler! Allah-u Te'ala cümlemize iman selameti nasip eylesin. Amin!
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.