Ece Ayhan'ın şiiri ve şiiriyle içiçe geçmiş hayatı, bu ülkede uygulanabilmesi zor bir kendine haslığın rastlanabilecek en kuvvetli örneklerinden biridir. Belki de İkinci Yeni'nin en öne çıkan ismi ve savunucusu olan Ayhan'ın tüm 'şeylere' karşı geliştirdiği ironik bakış, müdanasız tavır ve laf sakınmaz, açıksözlü alaycılığı, "geceyarısı kitapları" serisinden yayımladığımız Öküz'lemeler ile bir kez daha yerini bulmuş oluyor.
Artık tarihe karışmış olan Öküz dergisinin kültür sanat ekibi, yazarı Çanakkale'de ziyaret ettiğinde yıl 1997'ydi. Ayhan'a memleket meseleleri değilse de memleketin iz bırakan insanları ve gündem meseleleri üzerine düşüncelerini sordular. Hem yatak, hem çalışma mekânı olarak kullanılan küçücük bir odada kurabiye ve soğuk kola eşliğinde anlattı Ece Ayhan.
Nazım Hikmet'ten, Nilgün Marmara'dan, Can Yücel'den, Yılmaz Güney'den, futboldan, şairlerden, İstanbul'dan, daha bir çok şeyden sözetti. Öküz'cüler de dergilerinde yazdılar bu Çanakkale ziyaretini. Sonradan bir geceyarısı kitabına dönüşeceğini bilmeden.
Biz Öküz'lemeler'e, bir Öküz yazarı olan şairin dergi için yaptığı özel 'benzetmeler'i de ekledik. Ortaya, Ece Ayhan'ı ve müthiş algısını bir kez daha, en canalıcı biçimde yansıtan bir kitap çıktı. Öküz'lemeler için söylenebilecek en 'münasip' söz 'yararlı' bir kitap olduğu.
Ve Ece Ayhan kadar 'gerçek'.
- Açıklama
Ece Ayhan'ın şiiri ve şiiriyle içiçe geçmiş hayatı, bu ülkede uygulanabilmesi zor bir kendine haslığın rastlanabilecek en kuvvetli örneklerinden biridir. Belki de İkinci Yeni'nin en öne çıkan ismi ve savunucusu olan Ayhan'ın tüm 'şeylere' karşı geliştirdiği ironik bakış, müdanasız tavır ve laf sakınmaz, açıksözlü alaycılığı, "geceyarısı kitapları" serisinden yayımladığımız Öküz'lemeler ile bir kez daha yerini bulmuş oluyor.
Artık tarihe karışmış olan Öküz dergisinin kültür sanat ekibi, yazarı Çanakkale'de ziyaret ettiğinde yıl 1997'ydi. Ayhan'a memleket meseleleri değilse de memleketin iz bırakan insanları ve gündem meseleleri üzerine düşüncelerini sordular. Hem yatak, hem çalışma mekânı olarak kullanılan küçücük bir odada kurabiye ve soğuk kola eşliğinde anlattı Ece Ayhan.
Nazım Hikmet'ten, Nilgün Marmara'dan, Can Yücel'den, Yılmaz Güney'den, futboldan, şairlerden, İstanbul'dan, daha bir çok şeyden sözetti. Öküz'cüler de dergilerinde yazdılar bu Çanakkale ziyaretini. Sonradan bir geceyarısı kitabına dönüşeceğini bilmeden.
Biz Öküz'lemeler'e, bir Öküz yazarı olan şairin dergi için yaptığı özel 'benzetmeler'i de ekledik. Ortaya, Ece Ayhan'ı ve müthiş algısını bir kez daha, en canalıcı biçimde yansıtan bir kitap çıktı. Öküz'lemeler için söylenebilecek en 'münasip' söz 'yararlı' bir kitap olduğu.
Ve Ece Ayhan kadar 'gerçek'.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.