%25
On Sekizinci Asırda Mesele-i Şarkıyye ve Kaynarca Muahedesi Albert Sor
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055729516
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
253
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

On Sekizinci Asırda Mesele-i Şarkıyye ve Kaynarca Muahedesi

65,00TL
48,75TL
%25
Satışta değil
9786055729516
659195
On Sekizinci Asırda Mesele-i Şarkıyye ve Kaynarca Muahedesi
On Sekizinci Asırda Mesele-i Şarkıyye ve Kaynarca Muahedesi
48.75

Herşeyden evvel Albert Sorel'in bu çalışmasının bir Avrupa Tarihi eseri olduğunu belirtmek gerekir. Eser, Sorel'in mukaddimesinde yer alan “Türkler Avrupa'ya ayak bastığı günden beri Şark Meselesi zuhûr etti.” ifadesinin dışında günümüz tarihçileri tarafından pek de anılmaz. Hâlbuki Sorel kitabında, Yedi Yıl Savaşları (1756-1763) somasında yaklaşık olarak bir asır boyunca Avrupa'da sürecek olan konjonktürel yapının temel sütunlarının nasıl oluşturulduğunu ve bu yapı içerisinde Şark Meselesi'nin Avıupalı büyük güçlerin çıkar-çatışma paradoksu ekseninde hangi şartlarda doğduğunu izah etmektedir. Müellif, Rusya'nın düvel-i muazzama arasındaki çıkar çatışmalarından nasıl yararlandığını, bu esnada Fransa'yı yalnızlığa mahkûm ederek ve Prusya ile Avusturya'yı kendi yanına çekerek, Kıta Avrupa'sında başat rol üstlenmeye başlamasını anlatır. Eserin en özgün taraflarından bilisi, Avrupa politikasına yön veren ülke liderlerinin psikolojik analizlerine girişilmesidir. Öyle ki eser, bir yerde, Avrupalı liderlerin gayr-i ahlaki politik anlayışlarının rasyonalize edilmesinin hikâyesi olarak da görülebilir. Avrupa devletlerinin hem birbirleri hem de Osmanlı İmparatorluğu ile olan ilişkilerinde bir taraftan resmi, diğer taraftan gayr-ı resmi ya da gizli politikalarının ikiyüzlü özelliği, bu arada Voltaire gibi ünlü filozofların siyasetin çarpık ilişkilerinde kendilerine yer edinme çabası etkili ve hayret verici bir şekilde kurgulanmıştır. Eser, Avrupa devletlerinin politik çatışma arenasında Osmanlı İmparatorluğunu nasıl algıladıklarını ve Şark Meselesi'nin Avrupa devletlerinin bir sorunu olarak nasıl ortaya çıktığını anlatır. Sorel'in kurgusu, Avrupalı aktörlerin kendi aralarındaki anlaşmazlıkları giderme adına giriştikleri ahlaktan yoksun, faydacı olmaktan öte hırs ve ihtirasla yoğrulmuş politikalarının aslında yeni ve daha karmaşık bir takım problemleri de beraberinde getirdiğini göstermesi açısından son derece önemlidir.

  • Açıklama
    • Herşeyden evvel Albert Sorel'in bu çalışmasının bir Avrupa Tarihi eseri olduğunu belirtmek gerekir. Eser, Sorel'in mukaddimesinde yer alan “Türkler Avrupa'ya ayak bastığı günden beri Şark Meselesi zuhûr etti.” ifadesinin dışında günümüz tarihçileri tarafından pek de anılmaz. Hâlbuki Sorel kitabında, Yedi Yıl Savaşları (1756-1763) somasında yaklaşık olarak bir asır boyunca Avrupa'da sürecek olan konjonktürel yapının temel sütunlarının nasıl oluşturulduğunu ve bu yapı içerisinde Şark Meselesi'nin Avıupalı büyük güçlerin çıkar-çatışma paradoksu ekseninde hangi şartlarda doğduğunu izah etmektedir. Müellif, Rusya'nın düvel-i muazzama arasındaki çıkar çatışmalarından nasıl yararlandığını, bu esnada Fransa'yı yalnızlığa mahkûm ederek ve Prusya ile Avusturya'yı kendi yanına çekerek, Kıta Avrupa'sında başat rol üstlenmeye başlamasını anlatır. Eserin en özgün taraflarından bilisi, Avrupa politikasına yön veren ülke liderlerinin psikolojik analizlerine girişilmesidir. Öyle ki eser, bir yerde, Avrupalı liderlerin gayr-i ahlaki politik anlayışlarının rasyonalize edilmesinin hikâyesi olarak da görülebilir. Avrupa devletlerinin hem birbirleri hem de Osmanlı İmparatorluğu ile olan ilişkilerinde bir taraftan resmi, diğer taraftan gayr-ı resmi ya da gizli politikalarının ikiyüzlü özelliği, bu arada Voltaire gibi ünlü filozofların siyasetin çarpık ilişkilerinde kendilerine yer edinme çabası etkili ve hayret verici bir şekilde kurgulanmıştır. Eser, Avrupa devletlerinin politik çatışma arenasında Osmanlı İmparatorluğunu nasıl algıladıklarını ve Şark Meselesi'nin Avrupa devletlerinin bir sorunu olarak nasıl ortaya çıktığını anlatır. Sorel'in kurgusu, Avrupalı aktörlerin kendi aralarındaki anlaşmazlıkları giderme adına giriştikleri ahlaktan yoksun, faydacı olmaktan öte hırs ve ihtirasla yoğrulmuş politikalarının aslında yeni ve daha karmaşık bir takım problemleri de beraberinde getirdiğini göstermesi açısından son derece önemlidir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat